Çete lideri Alaattin Çakıcı’nın, boşandığı eşi Uğur Kılıç’ı öldürttüğü iddiasıyla yargılandığı davada 19 yıl 4 ay hapis cezası almasına rağmen bu suçtan tek bir gün bile cezaevinde kalmayacağı ortaya çıktı. Mahkeme, Çakıcı’nın cezasından “haksız tahrik” ve “iyi hal” indirimi yapmasaydı Çakıcı bu suçtan en az 6 yıl yatacaktı. Çakıcı’nın boşandığı eşini öldürtmesi suçu, 1995’te işlendiği için 4616 sayılı Şartlı Salıverme Yasası yani “Rahşan Affı” kapsamına giriyor.
23 Nisan 1999’dan önce bu yasa kapsamına giren bir suç işleyen hükümlülerin cezalarının infazı şöyle hesaplanıyor: Önce, bu cezanın İnfaz Yasası’na göre yatılacak süresi bulunuyor. Daha sonra sanıkların yatmaları gereken bu süreden 10 yıl indirim yapılıyor.
Buna göre Çakıcı’nın aldığı 19 yıl 4 ay hapis cezasının infazı yaklaşık 8 yıl olacaktı. Ancak bu süreden Af Yasası uyarınca 10 yıllık indirim yapılınca cezaevinde tek bir gün bile kalmayacağı ortaya çıkıyor.
Mahkeme, Uğur Kılıç’ın Çakıcı için söylediği, “Öcalan daha şereflidir” sözünü “haksız tahrik” saymasaydı ve “iyi hal” indirimi yapmasaydı müebbet hapis cezası alacaktı. Bu durumda İnfaz Kanunu’na göre cezaevinde yatması gereken süre 16 yıl olacaktı. 10 yıl indirim yapıldığında ise yatacağı süre 6 yıldı. Çakıcı’ya borsacı Adil Öngen’in arabasının kurşunlanmasıyla ilgili olarak verilen 10 yıl 10 ay hapis cezası da yine Af Yasası kapsamına girmişti.
Çakıcı’nın halen cezaevinde olmasının nedeni ise 1999’dan sonra işlenen “Karagümrükspor Lokali” baskını ve çete kurma suçundan aldığı mahkumiyet. Çakıcı, lokalin kurşunlanması davasında, “çete kurmaktan” verilen 3 yıl 4 ay, yaralamaya azmettirmekten de 1 yıl 8 ay hapis cezası almıştı. Yargıtay, çete suçundan verilen cezayı onamış, yaralamaya azmettirme cezasının her mağdur için ayrı ayrı verilmesini istemişti.
Vatan