DTP Van milletvekili Fatma Kurtulan, 1943 yılında Van’da 32 köylüyü öldürme emri verdiği gerekçesiyle yargılanıp, idama mahkum edilen Orgeneral Mustafa Muğlalı’nın adının, Özalp ilçesindeki bir kışlaya verilmesinin, TCK’nın 215’inci maddesine göre ‘’Suç ve suçluyu övme’’ olduğunu öne sürdü.
İşte bu Fatma Kurtulan denilen terörist ve diğerleri bugünkü hükümet sayesinde girdikleri milletin verdiği vergilerle yiyip için hakaret edip mecliste at oynatmaya devam ediyorlar.
Kurtulan TBMM Başkanlığına verdiği ve Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül tarafından cevaplandırılmasını istediği önergesinde, 1943 yılında 3. Ordu Müfettişi Orgeneral Muğlalı’nın 32 köylüyü ellerini bağlatıp kurşuna dizdirdiğini ve bu olayın tarihe, ‘İnsanlık suçu’’ olarak geçtiğini öne sürdü. Muğlalı’nın adının Van Özalp’deki Sınır Tabur Komutanlığı kışlasına verilmesinin ‘’Failin ödüllendirilmesi anlamına geleceğini’’ de iddia eden Kurtulan, ‘’Bu durum TCK’nın 215’inci maddesi gereğince suç ve suçluyu övme anlamına gelmez mi?’’ diye sordu.
Muğlalı’nın adı olaydan 61 yıl sonra 16 Mart 2004 günü Özalp’teki kışlaya verilmişti. Bunun üzerine 1943’de ölenlerin yakınları kışlanın adının değişmesi için dava açmışlar, Milli Savunma Bakanlığı ise ‘’Merhum Muğlalı, işlediği suçtan dolayı cezasını çekmiş, üzerinden 60 yıldan fazla geçmiştir. Merhumun cezasının süresiz devam edeceğinin iddia edilmesi hiçbir hukuki değerle bağdaştırılamaz." demişti.
ÇOK TARTIŞILAN OLAY
Van’ın Özalp ilçesi , 1943'te Cumhuriyet tarihinin en çok tartışılan olaylarından birine sahne olmuştu. Özalp’deki çete tarafından koyunları gasp edilen İranlı bir aşiret reisi, Türk tarafına geçerek 500 koyunu çalmış, aşiret reisine yardım ettikleri iddiasıyla da 38 köylü yakalanmıştı. Bunlardan 5’i mahkemece tutuklanırken 33’ü serbest bırakılmıştı. Bölgeye soruşturma için gelen Orgeneral Muğlalı, 24 Temmuz 1943 günü serbest bırakılan 33 köylünün yeniden gözaltına alınması talimatını vermişti.
Gözaltına alınan köylülerden kadın olan bir kişi serbest bırakılmış, 32’si ise 30 Temmuz 1943 gecesi, Yukarı Koçkıran Köyü, 356 No'lu sınır taşı önünde kurşuna dizilmişti. Konu 1948'de, Demokrat Parti tarafından Meclis'te gündeme getirilmiş ve 1949'da açılan soruşturma sonucu Muğlalı suçlu bulunarak idama mahkûm edilmişti. Muğlalı ifadesinde 32 köylünün İran tarafından gelen ve kaçakçılık yapan çapulcuların geçiş yolları göstermek ve bilgi vermek amacıyla sınıra götürüldüğünü, bu sırada İran’dan 100 kadar atlı süvarinin saldırısı üzerine, Türk askerleri ile aralarında çatışma çıktığını, bu çatışmada iki taraf arasında kalan 32 köylünün öldüğünü öne sürmüştü. Muğlalı’nın cezası daha sonra 20 yıl hapse çevrilmiş ve 1951'de cezaevinde ölmüştü.