Cezaları eleştiren RTÜK’ün MHP kontenjanından seçilen üyesi Esat Çıplak Hürriyet’e şunları söyledi:

“Komisyon haberlerine ilişkin gazete haberleri çeşitli televizyon kuruluşlarında yayınlandı diye RTÜK, harekete geçti. Gazete haberlerini ekranda okuyarak olayı izleyicilerine yansıtan televizyon kuruluşlarına ceza yağdırdı. Üst Kurul, AKP kontenjanından seçilen üyeler marifetiyle, ülkemizi evrensel anlamda trajikomik bir vaziyete düşürmüş, aynı zamanda da külfet altına sokmuştur. Keyfi nedenlerle veya iktidar erkinin etkisiyle televizyon kuruluşlarının cezalandırılmasının parlamenter sistemimizde ve çağdaş demokrasilerde yeri yoktur. Böyle mesnetsiz cezalandırmalar ancak diktatörlüklerde olur.”

BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNE DARBE
RTÜK’ün CHP kontenjanından seçilen üyesi Ali Öztunç ise kararı sosyal medyadaki hesabından duyurarak eleştirdi. Öztunç mesajlarında, “Türkiye’de basın özgürlüğüne bugün RTÜK’te büyük darbe daha vuruldu. TV’lerde Yolsuzluk Komisyonu ile ilgili gazete haberleri okunduğu için yayıncılara ağır para cezaları verildi. Maalesef RTÜK’ün AKP’li yönetimi iktidarın sopası olmaya devam ediyor. Cumhuriyet, Hürriyet, Sözcü, Millet ve Zaman gibi gazetelerdeki haberler okundu diye çok sayıda TV cezalandırıldı” dedi.

RTÜK uzmanları geçtiğimiz haftalarda, Meclis Soruşturma Komisyonu’nun haberlerine yayın yasağı getirilmesini bahane ederek, bu konuda haber yapan muhalif kanalları takibe almıştı. Kanallarla ilgili 20’den fazla rapor hazırlayan uzmanlar, söz konusu kuruluşların sabah yayınlanan haber programlarında okunan gazete haberlerini gerekçe göstererek, yayıncıların yayın ihlali yaptığı yönünde görüş bildirdi. Raporların değerlendirildiği Üst Kurul toplantısında da, söz konusu yayıncı kuruluşların RTÜK Kanunu’nun 8/1-c maddesinde yer alan, ‘yayınlarda hukukun üstünlüğünün gözetilmesi’ ilkesini ihlal ettiğine, 5 AKP’li üyenin blok oyu ile karar verildi.

Savunma da yayın yasağı kapsamına alınsın dilekçesi
RTÜK’ün CHP kontenjanından seçilen üyesi Süleyman Demirkan, Üst Kurul’un centilmenlik anlayışı olarak geçmişte Meclis çatısı altında ya da dışarıda siyasi liderlerin veya siyasi parti sözcülerinin birbirlerine yönelik suçlama, hakaret ve polemiklerini raporlamadığını ancak bu durumun 17-25 Aralık yolsuzluk iddialarından sonra değiştiğini belirtti. Demirkan Hürriyet’e şunları söyledi:

“Bu dönemde ceza verildiğinde bunun çok ciddi sonuçları olacağını belirtmiştim. Şimdi de aynı şekilde Meclis Soruşturma Komisyonunun faaliyetleriyle ilgili yayın yasağı geldi. Geçen haftaki toplantıda komisyon çalışmalarıyla ilgili haberler ağırlıklı olarak gazetelerde manşet yapıldı. Yayın kuruluşları ise sadece gazete manşetlerini okudukları için ceza aldılar. Ba haftada kanallara ceza yağdı. Bu ciddi para cezası anlamına da geliyor. Geçtiğimiz günlerde Sayın Ali Babacan muhalefetin sorularına yanıt verdi, ancak bu nedense yayın yasağı kapsamına alınmadı. Madem gazete manşeti okumak yasak, o zaman savunmanın yayınlanması da yasak olmalı. Bu konu için RTÜK’e bir dilekçe sunduk.”