Koca, video konferans yöntemiyle katılarak başkanlık ettiği Koronavirüs Bilim Kurulu toplantısının ardından yazılı açıklama yaptı.Bakan Koca şunları söyledi:
"Virüs, eski virüs değil, mutasyona uğradı' diyerek, asla işi hafife almayın. Mutantı da olsa, koronavirüs tehlikeli bir virüstür. Gelecek haftadan itibaren 60-65 yaş grubunun aşılarına başlanacak. Yaşınız 60-65 arasındaysa lütfen telefon mesajlarınızı dikkatle takip edin. Kovid-19'un kitlesel bir sorun olmaktan çıkması için önümüzde yıllar yok, aylar var. İnsanlık, 2020'nin çaresizliğini aştı. 2021 yılı umut ve zafer yılıdır. İllerimizdeki vaka artış seyri bir süre daha takip edilecek. İlk 15 gündeki performansımız istenilen düzeyde olmasa da meseleye artan bir irade ile sahip çıkacağınıza inanıyoruz."
BioNTech Aşısı
Sağlık Bakanı Koca, "Uygulanmak üzere bu ay 4,5 milyon doz daha gelecek. Bu aşı da aşı sırası gelenlere yapılacak" bilgisini verdi.
Bakan Koca'nın yazılı açıklamasının tam metni şöyle:
Aziz vatandaşlarım, Hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.
Covid-19 salgını sebebiyle bir kez daha huzurlarınızdayım. Bildiğiniz gibi, Kontrollü Normalleşme dönemindeyiz. İlk iki haftamızı geride bıraktık. Şüphesiz, bu kısa zaman içinde büyük sonuçlar almayı beklemiyorduk. Ama göstereceğiniz tereddütsüz irade, sonuçlarını hemen değilse de yakında ortaya koyacaktır. İşin tabiatı da budur. Yine de bilmeliyiz ki, sonuçlar zamanla alınırken salgın kısa sürelerde tırmanışa geçebilmektedir. Bu sebeple, sözlerimin başında bir uyarıda bulunmak istiyorum:
'Salgınla mücadelede rehberiniz bunlar olsun'
Virüse sosyal hayatı ele geçirme fırsatı vermeyin! Gün gün verdiğiniz bir mücadele ve yaşadığınız mahrumiyetler sonucunda kazandıklarınızı, kaybetmeyin! Değerli kardeşlerim, kıymetli büyüklerim, Salgınlar, birlikte tecrübe ettiğimiz gibi, çok büyük olaylardır. Büyük olaylar üzerinde konuşanlar ya da söze karışanlar çok olur. Sözleri, sorumluluk almalarını gerektirmez. Bu gruptaki kişiler, dünyanın dört bir yanında olduğu gibi, ülkemizde de fazla. Bunlara itibar etmemenizi istirham ediyorum. Sizde yol açacakları mesnetsiz moral bozukluklarının onlar için bedeli yoktur. Bilimsel ciddiyet ve devlet sorumluluğu içinde hareket edenlerse bellidir. Devletinize güvenin. Bilim Kurulumuzun kararları, Bakanlığımız, şehrinizde salgınla mücadeleyi yöneten makamlar bu işte rehberiniz olsun.
'Şehrinizdeki alınan kararlara lütfen uyun'
Hatırlarsanız, salgının ilk günlerinde "Sorun küresel, mücadele ulusal." demiştim. Emin olun ki, artık yakından takip etmediğiniz ülkelere kıyasla ülkemiz gayet iyi bir durumda. Riskleri azaltmaya dönük bir strateji uyguluyoruz. Strateji, riskin bütün ülkede eşit olmadığı gerçeğine dayanıyor. Tedbirlerin ciddiyet derecesi de ilden ile farklılık gösteriyor. Yüksek ve Çok Yüksek Risk Gruplarındaki illerimizin sakinlerinden istirhamım şudur: Riski yüksek iller, tedbirlerin ciddiyetinin yüksek olduğu illerdir. Bu ciddiyeti gösterin. İlinizdeki mücadele için bazı kararlar bizzat şehrinizdeki amir, yönetici ve uzmanlar tarafından verilmektedir. Bunların kararlarının bizim verdiğimiz kararlardan, taleplerinin bizim taleplerimizden hiçbir farkı yoktur. Sizlerin yaşama şartlarını bizden iyi bilen onlardır. Günlük hayatınıza getirdikleri düzenlemelere lütfen uyun.
'Artışlardan sorumlu, düşüşlerden mutluyuz'
Sevgili vatandaşlarım, Salgının bir yılını ele aldığım konuşmada demiştim ki, bilimin zaferi çok yakın. Ama biliyorsunuz, bazı kayıplar da zafer çok yakınken verilir. Buna fırsat tanımayalım. Covid-19'un kitlesel bir sorun olmaktan çıkması için önümüzde yıllar yok, aylar var. İnsanlık, 2020'nin çaresizliğini aştı. 2021 yılı umut ve zafer yılıdır. Çeşitli kısıtlamaların yerini şimdi serbestlikler aldı. Sosyal hareketlilik arttı. Bu demektir ki, virüsün hareket imkânı da arttı. Maharet, tedbirlere uyarak, bu imkânı virüse tanımamaktır. Sokağa çıkan her insan bu bilinçle hareket etmelidir. Yoksa ihmallerimizden başka bir gücü olmayan virüs bizi yeni zorluklara mahkûm eder. Artışlardan hepimiz sorumluyuz, düşüşlerle hepimiz mutluyuz. Bu nedenle tedbir şahsi bir karar değildir. Bir insanlık borcu, bir yurttaşlık ödevidir.