Komisyon Başkanı Jose Manuel Barroso, Türkiye'nin AB'ye üyeliğinin garanti olmadığını vurgularken, bu durumun her aday için aynen geçerli olduğuna, yani, katılımın hiçbir ülke için otomatik ya da garanti olmadığına dikkat çekti.
end_story Türkiye'nin Avrupa halklarının hem gönüllerini hem de zihinlerini fethetmesi gerektiğinin altını çizen Barroso, çünkü sonunda Türkiye'nin üyeliğine halkların karar vereceğini söyledi.
Gözlemciler, Türkiye'ye sunulan koşulların, diğer aday üye ülkelerle karşılaştırıldığında 'çok katı' olduğuna dikkat çekiyor.
Türkiye'nin müzakereleri sonlandırmasının ardından Avrupa Birliği'ne katılımı konusunu referandumda halklarına soracağını açıklayan en az iki ülke var.
Fransa, referandum konusunu anayasa hükmü haline getirmiş durumda.
Avusturya da, zamanı geldiğinde Türkiye'nin üyeliği konusunda halkının görüşüne başvuracağını açıklamıştı.
Olli Rehn de, Türkiye'yle müzakerelerin hedefinin tam üyelik olduğunun oybirliğiyle belirlendiği ve kararlaştırıldığını, ama otomatik olmayan, ucu açık bir süreç yaşanacağını söyledi.
Kıbrıs konusunda AB deklarasyonunun çok net olduğunu söyleyen Rehn, Kıbrıs'ın tanınmasının katılım sürecinin bir parçası olduğunu, bu sorunun müzakereler sırasında hassasiyetle izleneceğini, tarafların çözüm için cesaretlendirileceğini anlattı.
Olli Rehn, tarama sürecinin 20 Ekim'de bilim ve araştırma alanında başlayacağını, ardından da eğitim ve kültür dosyasına geçileceğini söyledi.
bbc