Yargılamadan başlayalım...
Bir mahkeme kuruldu... Savcı ve hakimleri titizlikle seçildi.
Duruşma salonu ve binasını ABD askerleri denetledi.
Öyleki Saddam'ı yargılayan hakim ve savcılar ABD askerleri tarafından didik didik aranarak duruşmaya alındı...
Ve işte böyle bir mahkeme heyeti "idam" hükmünü verdi.
Şimdi soruları soralım;
-ABD askerinin aradığı hakim ve savcı ne kadar tarafsızdır?
-ABD silahının gölgesindeki bir mahkeme ne kadar Irak halkını temsil eder?
Devam edelim... Saddam Hüseyin Kuveyt'i işgal, nükleer silah bulundurmak, İran savaşı ve daha benzer bir çok konuda suçlanıyordu. Oysa sadece Duceyl katliamından yargılandı ve idam edildi.
-Peki neden diğer suçlardan yargılanmadı?
-Şiiler'in katledildiği Duceyl davası özel olarak mı seçildi?
-İran savaşı neden mahkemeye taşınmadı?
-Bu dosya açıldığında o savaşta Irak'a destek veren batının kirli çamaşırları ortaya çıkacağı için mi dava görülmedi?
NEDEN AREFE GÜNÜ...
Bunları da geçelim... Saddam'ın infazı için 30 gün süre vardı. İdam kararı 27 Aralık'ta onandı. Üç gün sonra ise asıldı. 30 günlük süre içinde tercih edilen gün Kurban bayramının arefesi oldu.
-Neden arefe günü?
-Bu günün islam alemi için özel olduğu bilinmiyor muydu?
-Bayramdan sonrası beklenemez miydi?
-Saddam'ın kaçma ihtimali mi vardı ki bu kadar acele edildi?
-Yoksa bu özel gün özel olarak mı seçildi?
İşte Saddam Hüseyin'in yargılanma ve asılma sürecinden geriye kalan sorular bunlar... Belki bir çoğunun cevabı biliniyor ancak dillendirilmiyor. Önümüzdeki günlerde yaşanacak gelişmeler, bu idamın geride bıraktığı soruların yanıtlarını içinde barındırıyor olacak...