Bakan Mattis, Genel Kurmay Başkan Yardımcısı Orgeneral Paul Selva ile Temsilciler Meclisi Silahlı Hizmetler Komitesinde, ABD’nin 2018 Nükleer Durum İnceleme ve ABD Ulusal Savunma Strateji Belgeleri hakkında kongre üyelerinin sorularını yanıtladı.
Nükleer Durum İnceleme Belgesi'nde, "Denizde konuşlu nükleer seyir füzelerinin modernize edilerek devreye sokulması ve düşük tesirli balistik füzelerin ABD’nin nükleer silahlarına eklenmesi önerisinin nedeni" ile ilgili soru üzerine Mattis, “Bunun arkasındaki fikir müzakerecilerimizin güç üzerinden müzakere yürütmelerini sağlamaktır.” dedi.
Rusya’nın 1987 yılında imzalanan Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler Anlaşması'nı ihlal ederek stratejik olmayan nükleer balistik füzelerini devreye soktuğunu hatırlatan Mattis, “Rusların bizden bir şey görmeden ellerindeki bir şeylerden vazgeçmeye istekli olacaklarını sanmıyorum.” şeklinde konuştu.
"Rusya’nın söz konusu anlaşmayı ihlal eden adımlarını geri alması durumunda, ABD’nin denizde konuşlu balistik füze ve düşük tesirli balistik füzeleri devreye sokmaktan vazgeçip vazgeçmeyeceği" sorusuna ise Mattis “Müzakereden önce bunu açıklamak istemiyorum.” yanıtını verdi.
Büyük güçler arasındaki rekabetin tekrar gündeme geldiğini hatırlatan Mattis, ABD’nin yeni savunma stratejisinin ana odağının terörden ziyade güç rekabeti olduğunu dile getirdi.
Mattis şunları kaydetti: “Rusya New START anlaşması (2010 yılında Washington ile Moskova arasında imzalanan Stratejik Silahları Azaltma Anlaşması) kapsamında, sadece sayıları bilinen stratejik nükleer güç unsurlarının sayısını azalttı, bununla birlikte Rusya bu silahların yanı sıra diğer nükleer sistemlerini de modernize etti. Moskova askeri çatışma için nükleer gerginlik teorisini savunuyor.”
Rusya’nın aynı zamanda havadan fırlatılan nükleer seyir füzelerini geliştirdiği bilgisini aktaran Mattis, Moskova’nın, bu silahların istikrarsızlığa yol açtığını düşünmediğini ancak kendisinin kaygıları bulunduğunu ifade etti.
Rusya’nın bu adımlarına karşılık ABD’nin caydırıcılığını artırması için nükleer modernizasyon ve kapasite artırımının gerekli olduğunu savunan Mattis, "Nükleer bir caydırıcılığın olduğu noktada konumumuzu nasıl koruruz? Bu kapasiteler son derece caydırıcı olmalı. Caydırıcılık düşmana göredir.” diye konuştu.HÜRRİYET