yaptığı çıkışlarla kamuoyunun tepkisini çeken ve bundanda en fazla zarar görecek kişinin kendisi olduğunu anlayan Adnan Hoca kendisini kurtarmak için Oktar Babuna'yı çizdi.
Bilim Araştırma Vakfı'ndan yapılan açıklamada şöyle denildi:
BİLİM ARAŞTIRMA VAKFI’NDAN AÇIKLAMA
Kimse BAV camiasını çirkin ailevi tartışmaların içine çekmeye kalkmasın
“Bilim Araştırma Vakfı Davası”nın müdahili Ebru Şimşek’in avukatı tarafından yönlendirilen bazı kişilerin BAV camiası hakkında gerçekdışı ithamlarda bulunmasını müteakiben, bu ailelerin mensupları bir süreden beri birbirlerine karşı suçlamalar yöneltmektedirler.
Adliye koridorlarında başlayan bu suçlamaların çapı genişlemekte, günden güne rahatsız edici bir nitelik kazanmaktadır.
Diğer yandan, BAV Camiası aleyhindeki karalama kampanyalarının öteden beri gönüllü tetikçiliğini yapmakta olan bazı masonik basın organları da Babuna Ailesi’nin iç çekişmesini, bununla hiç ilgisi bulunmayan BAV Camiası’na maletme çabasına girişmişlerdir.
Öncelikle belirtmek isteriz ki ne BAV Camiası’nın ne de BAV Fahri Başkanı Sayın Adnan Oktar’ın bu aileiçi tartışmalarla uzaktan yakından ilgisi bulunmamaktadır. Kamuoyuna yansıyan bu tartışmaların taraflarının hiçbiri, BAV camiasının muhatabı değildir. Kimse BAV camiasını, bu çirkin tartışmanın içine çekmeye kalkışmamalıdır.
Sayın Adnan Oktar’ın Harun Yahya müstear ismiyle kaleme aldığı eserleri okuyan, takip eden milyonlarca insan bulunmaktadır. Aynı şekilde, her ülkede, her toplumda aileiçi sorunları bulunan binlerce insan yaşamaktadır. Bir kişi sırf Harun Yahya eserlerini takip ediyor diye ailesiyle yaşadığı sorunların BAV camiasına maledilerek kamuoyuna taşınması son derece mantıksız ve akılsızcadır.
Dr. Oktar Babuna, BAV Camiası mensubu olmadığını, sadece sempati duyduğunu müteaddit kereler beyan etmiştir. Hal böyleyken, onun kişisel açıklamalarının sadece kendi şahsını alakadar edeceği gerçeğini göz ardı ederek, bu polemiklerle hiçbir alakası bulunmayan BAV’ın bu tartışmanın içine sürüklenmeye çalışılması son derece kötü niyetli bir tutumdur.
Bir gazetenin işin gerçeğini araştırmadan sormadan, masa başında bütün bir hizmet kuruluşunu güya karalayacak senaryolar düzmesi, açıkça suçtur. Bu hukuksuzluklarla ilgili kanuni takibat başlatılmıştır. BAV camiasına bu iftiraları atanlar, Adalet önünde bunların hesabını vereceklerdir.
7 yıl önceki iftiraları yeni olmuş gibi anlatarak kamuoyu oluşturmaya kalkmaları, bir takım ailevi tartışmaları şantajcılık olarak BAV camiasına maletmeye çalışmaları, bu yayınları yapanların tiyniyetini açıkça gözler önüne sermekte, basiretlerinin bağlandığını ortaya koymaktadır. Bunlar, BAV Camiası’na saldırmak için fırsat kollayan Sabetayist-masonik basının ne kadar şuursuzlaştığını ve buna bağlı olarak basın olma sorumluluğundan, tarafsızlıktan, hukuktan ve vicdandan ne derece uzaklaştığını göstermektedir.
Bu girişimlerin zamanlaması manidardır. Sabetayist - masonların bu akılsızca yöntemle Yargı’yı ve kamuoyunu ajite etmeye çalışmalarının arkasında yatan temel neden, karar aşamasına gelmiş olan BAV Davası’na bakan mahkeme üzerinde baskı kurmak, hakimler üzerinde yılgınlık meydana getirmek, böylece BAV Davası’nda hukukun gereği olan beraat kararının verilmesini engellemektir.
Bunun sonuçsuz bir çaba olduğunu kendilerine hatırlatırız. Sabetayist - masonların daha önceki oyunları olduğu gibi, BAV camiasını hedef alan bu iftira kampanyasının da Türk Adaleti’nin çelik gövdesine çarpıp düşeceği şüphesizdir.
Değerli kamuoyunun bilgilerine saygıyla sunulur.
Bilim Araştırma Vakfı
Yönetim Kurulu Başkanı
Tarkan Yavaş