Aralarında reformcular ve ılımlıların bulunduğu bildirilen 50 milletvekilinin, imzalarıyla bu girişime destek verdiği belirtiliyor.
İran yasalarına göre, cumhurbaşkanının parlamentonun sorularını yanıtlayabilmesi için 75 milletvekilinin çağrısı gerekiyor.
Girişim, başarıya ulaşması halinde ülke tarihinde bir ilk olacak.
BBC Tahran muhabiri Frances Harrison, BM Güvenlik Konseyi'nin nükleer programı nedeniyle İran'a yaptırım kararı almasından sonra, Ahmedinecad'ın izlediği siyasetin ülke içinde daha fazla sorgulanmaya başladığını söylüyor.
Harrison'a göre muhalif milletvekilleri bile, konuyu parlamentoya getirebilseler dahi Cumhurbaşkanı'nı azletme şanslarının olmadığını kabul ediyor.
Milletvekilleri bunu, Ahmedinecad'ın İran dini lideri Ali Hamaney'in desteğine sahip olmasıyla açıklıyorlar.
Son zamanlarda bazı muhafazakar gazetelerde bile, Ahmedinecad'ın nükleer konulara ilişkin siyasetini eleştiren yazılar yer alıyor.
Bu yazılarda, nükleer programa çok fazla mali kaynak aktarılması eleştiriliyor ve Cumhurbaşkanı'nın bu konularda çatışmacı bir üslup kullandığı öne sürülüyor.
Makalelerde ayrıca Ahmedinecad'ın girişimiyle geçen ay Tahran'da düzenlenen ve 2'nci Dünya Savaşı'ndaki Yahudi soykırımını sorgulayan konferans da eleştiriliyor.
Ahmedinecad, altı milyon Yahudi'nin öldüğü soykırımı, Batılılar tarafından uydurulan bir 'efsane' olarak niteliyor.
Makalelerde söz konusu konferansın uluslararası arenada İran'a duyulan sempatiyi azalttığı görüşüne yer veriliyor.
Bu arada 150 milletvekili, Ahmedinecad'a yeni bütçeyle ilgili beklentilerini içeren bir mektup gönderdi.
Bu mektupta Cumhurbaşkanı'nın yeni bütçeyi, gelecekteki petrol fiyatları gibi gerçekçi varsayımlara dayandırması istendi.
Petrol gelirleri, İran ekonomisinin belkemiğini oluşturuyor.