AK Parti Sözcüsü Mahir Ünal, MYK toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. AK Parti Sözcüsü Ünal, Trump - Erdoğan görüşmesi, yeni uyum paketi, istismar düzenlemesi ve CHP Trabzon Milletvekili Haluk Pekşen'in sözleriyle ilgili konuştu. İşte Mahir Ünal'ın açıklamaları:
SORU: Menbiç konusunda önümüzdeki sürece ilişkin Trump ile yapılan görüşmede, fikir birliği, operasyon konusunda bilgileri paylaşabilir misiniz?
Sayın Cumhurbaşkanımız sayın Trump ile 8 gün içerisinde 2 telefon görüşmesi gerçekleştirildi. Her iki görüşmede de hem Suriye hem sınır güvenliğimiz hem de bölgenin teröristlerden temizlenmesi ve bu yönde de geçmişten bugüne Amerika’dan beklentilerimiz çerçevesinde değerlendirmeler yapıldı. Geçtiğimiz günlerde Dışişleri Bakan Müsteşarımız Ümit Yalçın’ın yaptığı görüşmeler çerçevesinde Tillerson ile yapılan görüşmelerde üzerinde mutabık kalınan konular üzerinden ‘çalışmalara devam’ kararı alındı.
Sayın Trump ile cumhurbaşkanımızın telefon görüşmesinde de Türkiye’nin kaygıları ve bölgede özellikle bizim stratejik ortağımız niteliğindeki ABD’nin bölgede bir terör örgütüyle birlikte bir görüntü vermesinden duyduğumuz rahatsızlık en üst seviyede ifade edildi. Daha önce Trump da hem bölgeye silah gönderilmesi, hem bu yönde 200 milyon dolarlık ayrılan bütçenin Trump tarafından dondurulma kararı alınması çerçevesinde, yine bizim talep ettiğimiz hususların dikkate alınması çerçevesinde bir görüşme gerçekleşti.
SORU: Yeni uyum paketi Meclis’e ne zaman gelir?
İttifak ile ilgili paket kanunlaştı. Şimdi 13 nisan’da yapacağımız toplantıdan sonra 19 Nisan’da sayın genel başkanımız ve cumhurbaşkanımız ile toplantı gerçekleştireceğiz. Büyük ihtimalle toplantıdan sonra bu takvim kesinlik kazanacaktır. Çünkü bildiğiniz gibi uyum yasalarının bir an önce TBMM’de görüşülmesi ve yasalaşması gerekiyor.
SORU: Bugün Cumhurbaşkanı Erdoğan da tepki gösterdi CHP’li Haluk Pekşen’in açıklamalarına. Sizin tepkiniz ne olacaktır?
CHP’nin sözcülerinin açıklamalarını değerlendirdiğimizde her kafadan bir ses çıkıyor. Bu partinin bir genel başkanı varsa bunların ortak bir dilinin ve söyleminin olması gerekir. Ama CHP’de erken kalkan konuşuyor. Kendisini göstermek ve öne çıkarmak için de kaçınılmaz olarak genel başkanımıza ve bu ülkenin cumhurbaşkanına dönük ağza alınmayacak çirkin iftiralar ve hakaretler içeren bir dil kullanıyorlar. Buna dönük hukuki haklarımızı kullanıyoruz.
"CHP'NİN DUYDUĞU RAHATSIZLIK..."
Ama hem CHP sözcüsünün hem de CHP milletvekillerinin anlamadığı şey gördüğüm kadarıyla şu, anayasamız seçilmiş cumhurbaşkanımızın başkomutan olduğunu anayasal hüküm altına alıyor. Dolayısıyla TSK da bu milletin emrindedir. Emrinde olduğu gibi bu ülkenin kimin yöneteceğine de bu millet karar veriyor.
Seçilmiş meşru hükümetin, seçilmiş meşru cumhurbaşkanının Afrin’e dönük operasyonda aldığı inisiyatif ve bütün süreci yönetmesinden CHP neden rahatsızdır? CHP darbeci bir akılla hala devletin ve devletin kurumlarının devletin emniyetinin yargısının ordusunun tabi ki devletin kendi iç işleyişi içerisinde milletin iradesi dışında bir irade tarafından mı ordunun yönetileceğini düşünüyor ki, sanki TSK’mız bağımsız bir güçmüş gibi dil kullanıyorlar?
Burada CHP’nin duyduğu rahatsızlığı, eski Türkiye'nin bir hastalığı olarak biz görüyoruz. Ordumuzun, milletimizle beraber, hükümetimizle beraber, başkomutanımız, genel başkanımızla beraber Afrin’de zeytin dalı harekatında aldığı inisiyatif son derece açıktır. Bu ülkenin sanatçılarının, sporcularının da bu başarıdan dolayı Mehmetçiğimizin yanında olmasından neden rahatsızlık duyulmaktadır? Bunu da anlamakta güçlük çekiyoruz.
Dolayısıyla burada CHP’nin bugüne kadar taş üstüne taş koymadığı bu ülkede yaptığı siyasetle Türkiye’nin gündemini rehin almaktan başka bir şey yapmadığının da farkındayız.
Geçen gün Cumhurbaşkanımız da söyledi. CHP siyasetten çıkıp, tıbbın gündemine, patolojinin gündemine daha çok giriyor. Biz bu ülkede sağlıklı bir muhalefete sahip olmak isteriz. Umarım CHP bu patolojiden kısa zamanda kendisini kurtarır.
İSTİSMAR DÜZENLEMESİ
İstismar düzenlemesiyle ilgili süreç devam ediyor. Bu toplantıda gündeme alınmadı. Biliyorsunuz Sayın Recep Akdağ beyin başkanlığında bir heyet özel bir çalışma yürütmüştü. Şu anda kendi süreci devam ediyor. Ama MYK da bugün konu gündeme gelmedi.