'GÜÇLERİMİZİ BİRLEŞTİRME ÇAĞRISI YAPTIK'
Yılmaz yaptığı yazılı açıklamada bazı basın organlarında Uşak DSP il kongresinde çekilen görüntüler gösterilerek DSP’ye geçebileceği gibi yorumlar yapıldığını belirterek, “Uşak’ta yapılan DSP il kongresine Uşak CHP il yöneticilerimiz ve belediye başkanlarımız ile birlikte bir nezaket ziyaretinde bulunduk. Kardeş parti olarak gördüğümüz DSP'ye güçlerimizi birleştirme çağrısı yaptık. Bu toplantıya Uşak CHP örgütü olarak katılmamıza başkaca bir anlam yüklemek sadece kötü niyetin bir göstergesi olabilir” dedi.
'ONLAR NİYE DİSİPLİNE SEVK EDİLMEDİ?'
“Parti hukukuna ve kamuoyu vicdanına aykırı olarak beni disipline verenler şu sorulara cevap vermelidirler” diyen Yılmaz, şöyle devam etti:
“Cumhuriyetimizin ve partimizin kurucusu Büyük Önder Atatürk için ‘soykırım yapılmasına izin vermiştir’ diyen, Kurtuluş Savaşı için ‘Ege’de Rumlara etnik temizlik yapılmıştır’ diyen, PKK’lı teröristlere ‘iyi çocuklar’ demesine tepki gösteren milletvekili arkadaşlarına ‘ulusalcı-kafatasçı, kafasız’ gibi sözlerle basın önünde hakaret eden Hüseyin Aygün neden Disiplin Kuruluna sevk edilmemiştir, bu söz ve eylemler parti programına ve ilkelerine aykırı değil midir?
Basın önünde ve attığı tweetlerde ‘CHP’li değilim, ancak CHP milletvekiliyim’ diyen Fethullah Gülen’e ve Said-i Nursi’ye övgüler düzen ve milletvekillerine Risale- i Nur’u okumalarını ve feyz almalarını öneren Faik Tunay neden Disiplin Kuruluna sevk edilmemiştir, bu söz ve eylemler parti program ve ilkelerine aykırı değil midir?”
'TANRIKULU’NUN SÖZLERİ PARTİ TÜZÜĞÜNE AYKIRI DEĞİL MİDİR?'
CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu’nu sert sözlerle eleştiren Yılmaz, açıklamasında şöyle dedi:
“Geçen yıl gazetelere de yansıyan Wikileaks belgelerinde, ‘gölge CİA’ olarak adlandırılan Stratfor’a ilişkin belgelerde Tr 705 koduyla ‘PKK ateşkesleri hakkında bilgi veren ana Kürt kaynağı’ olarak nitelendirilen yine Wikileaks belgelerinde Amerikan Konsolosluğu tarafından ‘Uzun zamandır konsolosluk irtibatı’ olarak bilgi aktardığı belirtilen, ABD’ye gittiğini ve ABD’nin Kürt sorununun çözümlenmesi için hazırladığı A,B,C,D planlarını bildiğini açıkça ifade eden, Sezgin Tanrıkulu anti emperyalıst bir Ulusal Kurtuluş Savaşının sonucunda kurulmuş olan CHP ilkelerine aykırı davranan bir kişi değil midir?
Sezgin Tanrıkulu ile Stratfor’un bağlantısını kuran Emre Doğru TÜSİAD’ı zan altında bırakmamak için temsilcilikten istifa ederken, Sezgin Tanrıkulu’nun hiçbir şey olmamış gibi CHP Genel Başkan Yardımcılığını devam ettirmesi doğru mudur?
Yine Ergenekon davasına şikayetçi sıfatıyla müdahil olup,daha davanın başında görevdeki hiçbir asker tutuklu olmadığı halde ‘Görev başındaki askerlere de dokunulacağını’ asker-sivil her düzeyde örgütlenmiş bir yapı olduğunu iddia ettiği Ergenekon örgütünün üzerine gidileceğini açıkça beyan etmekten kaçınmayan, Sezgin Tanrıkulu’nun kaynağını açıklayamadığı bu bilgi ve şüpheli ilişkileri parti program ve ilkelerine aykırı değil midir?
Kapalı grup toplantısında Şevki Kulkuloğlu tarafından kendisine bu sorular sorulduğunda ‘haddinize değildir bunları sorgulamak’ sözlerini sarfedip, bu hakeratamiz sözlere karşı itiraz ettiğimde ise benim üzerime fiili saldırıda bulunmak üzere yürüyen Sezgin Tanrıkulu’nun bu söz ve eylemleri parti program ve tüzüğüne aykırı değil midir?”
'BEN BU SUÇU İŞLEMEYE DEVAM EDECEĞİM'
“CHP program, tüzük ve ilkelerine bu denli aykırı sözler söyleyen,eylemlerde bulunan bu kişiler sorgulanmazken, bu ağır parti suçlarının üzeri örtülürken, bu olayları sorgulayan ve bu kişilerin partiye zarar verdiğini ifade eden milletvekillerinden birisi olarak benim disiplin kuruluna sevk edilmemin anlamı nedir?” sorusunu yönelten Yılmaz, “CHP ilkelerini, değerlerini savunmak, bu değerlere aykırı davranan kişileri sorgulamak suç olarak nitelendiriliyor ise ben bu suçu işlemeye devam edeceğim. CHP dönüştürülemez, başkalaştırılamaz” dedi.