TANRIVERDİ, Birleşmiş Milletler Genel Kurulunun 29 Kasım 1977'deki oturumunda aldığı kararla, Filistin Halkıyla Uluslararası Dayanışma Günü olarak ilan edildiğine dikkat çekerek, “Uluslararası toplum sadece Dayanışma Günü ilan etmekle Filistin’e karşı görevini yerine getirmiş sayılmamalıdır” dedi.
TANRIVERDİ, yaptığı yazılı açıklamada söyledi :
“TBMM Türkiye-Filistin Parlamentolararası Dostluk Grubu olarak gelişmeleri yakından takip etmekteyiz. Filistin Devlet Başkanı Yaser Arafat’ın vefatından sonra boşalan Devlet Başkanlığı’na Filistin halkı layık gördüğü ismi seçecektir. Arafat sonrası Filistin halkının ve yönetiminin dağılacağı yönündeki görüşler yanlıştır. Filistin en az Arafat dönemindeki kadar birlik ve beraberlik içinde olduğuna inanıyorum.
İsrail yönetimi Arafat öncesi döneminde barış için Arafat’ın engel olduğunu söylüyordu. Eğer Şaron barış konusunda samimi ise barışa doğru bir adım atmalıdır. Gerek Filistin, gerekse İsrail halkları barış istemektedirler. Filistin halkına yönelik baskı ve kuşatmaların İsrail'e de güvenlik ve huzur getirmediği açıktır. Ortadoğu'da barışın yolunun güvenlikten değil, güvenliğin yolunun barıştan geçtiği artık anlaşılmalıdır.
Bugünkü şiddet ortamının sadece barış karşıtlarına hizmet ettiği ve bu nedenle, bu ortamın bir an önce sona erdirilmesi ve hakça bir çözüme ulaşılması için gerek Filistin, gerek İsrail yönetimlerine tarihsel bir sorumluluk düştüğüne inanıyoruz. Görüşmeleri yarıda kalan 4’lü yol haritası üzerinde taraflar yeniden masaya oturmalıdır. Barış ve istikrarın yolu çatışmadan değil anlaşmadan geçmektedir.
Filistin’deki anlaşmazlık ve çatışma devam edecek olursa bu alevin Ortadoğu ile sınırlı kalmayacağı açıktır. Bölgede devam eden işgal ve sıcak çatışmalar gittikçe medeniyetler arası savaşa doğru yol almaktadır. Bu gayet endişe verici bir durumdur.
Sorunun ortadan kalkması ve Filistin halkının çektiği sıkıntıların sona ermesi Filistin'in uluslar topluluğu içinde egemen ve eşit bir üye olarak yerini alması ile mümkün olacaktır.
Türk halkı, Filistinli kardeşlerinin çektiği ve son dönemde dayanılamaz duruma gelen sıkıntıları derinden paylaşmakta ve bu acıların sona erdirilmesi için elinden gelen tüm maddi ve manevi katkıyı ortaya koymaktadır.