İşi artık öyle bir boyuta vardırdılar ki yalanın ve çamurun her türünü kendileri için mubah duruma getirdiler. Delicesine bir savaşa girdiler. Ancak yaptıkları yalan haber ve attıkları çamurlar dönüp dolaşıp onların üzerlerine yapışıyor. Halkın nefretini kazanıyorlar ve bunu da hergün biraz daha traj kaybederek ödüyorlar.

Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Paksüt’ün izlenmesi skandalı, durumdan vazife çıkaran AKP yanlısı medyayı bahane üretme yarışına soktu. En komik iddia, Türkiye gazetesinden geldi: Mesele, yanlış yere park kavgası...

Bugün’den garip yorum
İktİdarIn ateşli savunuculardan Bugün gazetesinin tespiti ise basın tarihine geçecek cinstendi: Kamera kayıtları, Paksüt ile eşinin iddialarının asılsızlığını ortaya çıkardı. Paksüt “Kusura bakmayın, işinizi bozduk” dedi.

Bir senaryo da Star’dan
Star gazetesinin sözde haberi “Yok artık!” dedirtecek kadar uçuktu: Paksüt’ün şüphesi, yolsuzluk operasyonunu bitirdi. Durdurduğu polisler deşifre olunca hazırlanılan büyük bir operasyon da suya düştü!  Hakikaten bir bir operasyon varsa bile dnu suya düşüren Ankara Emniyet Müdürü'nün yaptığı açıklamadır. Bunda da çuvalladılar.

AKP medyası dİnleme skandalini örtbas etmek İçİn akla hayale sığmayan safsatalar üretİyor

Paksüt’ten kumpas isyanı

Kendisini takip ettiğinden şüphelendiği aracın polise ait olduğunu ortaya çıkartan Osman Paksüt, dinci basının kapatma davasından çekilmesi için kendisine baskı yaptığını söyledi.

Haber: Ceyhun BOZKURT
İki aydır benzer araçlarla takip edildiğini açıklayan Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Osman Paksüt, kendisini izleyen polis aracından kuşkulanmasını “Bu şüphe, yolsuzluk soruşturmasını bitirdi’ şeklinde yansıtan dinci gazetelere tepki gösterdi. Paksüt, ” Çekilmem için baskı yapılıyor “ dedi. AKP’ye açılan kapatma davası nedeniyle bütün gözlerin çevrildiği Anayasa Mahkemesinin Başkanvekili Osman Paksüt önceki gün eşi Ferda Paksüt ile tatil için yurtdışına gitmeden önce AKP’ye yakın gazetelerde, Paksüt’ün takip şüphesi yolsuzluk soruşturmasını bitirdi’ şeklindeki haberlere sert tepki göstererek şunları söyledi: ” Saldırıları normal karşılıyorum. Daha önce de benzer haberler yapıldı.

Ben söylemişim gibi yazıyorlar
Haberler maksatlı. Maksatlı çevrelerde saldırı normaldir, ilk defa olmuyor. Yaklaşık bir ay önce Marmara Üniversitesinde bir konferansta laiklikle ilgili bir sempozyumun açlışı konuşmasını yaptım. Konferansta hiç söylemediğim şeyleri, Taksüt söyledi. diye haberler yaptılar. Ve ’davadan çekilsin denildi. Güncel konularla ilgili hiçbir şey söylemedim, söylemem de. Diğer konferansçıların laiklikle ilgili söylediği laflar ben söylemişim gibi yazdılar. Kapatma davasında sonra yapılan bir konferanstı ve bununla ilgili Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunmuştum. “ Paksüt, Anayasa Mahkemesinin işleyişi ve üyeler arasındaki hiyerarşi konusunda da değerlendirmelerde bulundu.

Kimse kimsenin amiri değil
Mahkemede kimsenin, başkalarının amiri, müdürü pozisyonunda olmadığını kaydeden Paksüt şöyle devam etti: ” Bu mahkemede kimse kimsenin amiri, memuru pozisyonunda değildir. Bu konuda bir sıkıntı var. Buna başkan veya başkanvekili dahil. Burdaki başkan ve başkanvekili bir büyükelçi veya bir vali gibi diğer insanları yönetmek için devlet tarafından atanan birisi değildir. Kendi aralarında kendilerini temsil etmeleri için üyelerin seçtiği birisidir. Osman Paksüt olarak kimse hakkında yorum yapma durumunda değilim.

Sıkıldığımız için gitmiyoruz
Herkes ayrı bir mahkeme çünkü bununla ilgili bir sıkıntı var içeride. “ Takip tartışmalarının artık kapanmasını da isteyen Paksüt, şöyle devam etti: ” Devletin değerli kurumlarının zarar görmesini istemiyorum. Dolayısıyla olayın kapanmasını istiyorum. Konuyla ilgili olarak devletin yetkilileri ilgileniyor, konuyla ilgili olarak rapor vereceklerini bildirdiler. Tartışmalardan sıkıldığımız için yurtdışına gidiyor değiliz. Ülkenin çok değişik yerlerinden ’geçmiş’olsun diye arıyorlar.

Telaşa kapıldılar
İktidar yandaşı gazeteler telekulak rezaletinin ortaya çıkaracağı pis kokuları örtme telaşına düştü. Bazı gazeteler yaptıkları uydurma haberlerle komik duruma düşerken bazıları da yalancılığın ne derece ileriye götürüleceğine dair örnekler verdi

Paksüt: Kusura bakmayın demiş
Kamera kayıtları iddiaların asılsızlığını ortaya çıkardı... Paksüt ile eşinin, Çankaya’daki lojmanlarından itibaren takip edildiklerine ilişkin iddiaları, KOM’un güvenlik kameralarınca doğrulanmadı. Görüntülere göre Mali Şube’ye ait obzervasyon aracı olaydan 15 dakika önce merkezden çıkış yapıyor.Anayasa Mahkemesi Başkan Vekili Osman Paksüt’ün Çankaya’daki lojmanlardan itibaren Ford Connect marka arabanın kendilerini takip ettiği iddiası Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Dairesi’nin güvenlik kameralarınca çürütüldü. Konur Sokak’ta bulunan KOM Dairesi’nin güvenlik kayıtlarına göre, Mali Şube’ye ait obzervasyon aracı olaydan 15 dakika önce merkezden çıkış yapıyor. Kamera kayıtları görevli ekibin hazırladığı raporu doğruladı. Olayın yanlış anlaşılmadan kaynaklandığının ortaya çıkması üzerine Osman Paksüt KOM Daire Başkanı Ahmet Pek’e, “Kusura bakmayın sizin işinizi de bozduk” dedi.

En komik iddia
Ankara’nın gündemine bomba gibi düşen Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Osman Paksüt’ün makam aracının takip edilmesi ve dinlenmesi olayıyla ilgili en gülünç iddia Türkiye Gazetesinden geldi. “Türkiye’yi gizli kulaklar ülkesi gibi gösteren takip ve dinleme” iddiasının park kavgasından kaynaklandığı öne sürüldü. İddiaya göre, Kavaklıdere’deki Ankara Tenis Kulübü’ne kendi aracıyla gelen Osman Paksüt’ün eşi Ferda Paksüt, otomobilini park etmek için manevra yaparken, aynı yere bir başka araç daha yönelir. Bu esnada, Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Dairesi’ne kayıtlı araçtaki polisler, tanımadıkları Ferda Paksüt’e seslenerek, “Çıkacaksanız biz park etmek istiyoruz” diye seslenir. Bu diyaloğun ardından Paksüt, aracını park eder. Daha sonra sivil ekip otosunun yanına yaklaşıp, camını ve kaportasını yumruklayarak “Siz beni mi izliyorsunuz” diye çıkışır. Hatta aracın içine bakmak ister. Eşinden önce kulübe gelen Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Osman Paksüt, bağrışmalar üzerine dışarıya çıkar ve olaya müdahale eder. Gazetenin haberine göre, Osman Paksüt’ün makam aracının olayla hiçbir ilgisi yokmuş. Yani, uygun bir yerde park yeri olsaymış, bu olay belki de hiç yaşanmayacakmış...

Operasyonu bozmuş!
Star Gazetesi ise Paksüt’ün şüphesinin sözde operasyonu bitirdiğini iddia etti. Raporu hazırlayan ekibin amiri olay günü Kavaklıdere Tenis Kulübü önüne gelen bir araçtan sonradan Anayasa Mahkemesi Başkan Vekili Osman Paksüt ve eşinin olduğunu öğrendiği kişiler indiğini belirterek şunları anlattı:  “Bu sırada hanımefendi yanımıza gelip kapıyı açmak istedi ve ’Siz kimsiniz, bizi dinliyor musunuz, takip mi ediyorsunuz”  diye bağırdı. Kendisine, Biz polisiz bir çalışma için buradayız dedik ama bize inanmadı. Tenis Kulübü önündeki trafik polisi ile orada bulunan asayiş ekibini yanımıza çağırdı. Polislere kendimizi tanıttık ve deşifre olduğumuz için hızla oradan uzaklaştık. Buluşmak istediği kişileri Papermoon’da bekleyen şüphelinin, tüm olayları kafenin camından canlı olarak izlediği belirtilen raporda, şüphelinin olay sonrası şebeke üyelerinden birine çektiği mesajın da kayda alındığı belirtildi. Mesajda, ’Sakın buraya gelmeyin polis bizi izliyormuş. Beni takip eden arabanın resmini çektim’ifadesi yer aldı. Emniyet Genel Müdürlüğü’nden üst düzey bir yetkili, ’Ferda Hanım’ın şüphesi yüzünden operasyonu bitirmek zorunda kaldık. Aylardır yaptığımız gizli soruşturma maalesef bitti “ diye konuştu.

Evet operasyon maalesef suç üstü yakalandığınız için bitmek zorunda kaldı.

"Çevreye verdiğimiz zarardan dolayıda özür dileriz" demekte size kaldı.