Arap ülkelerinde başlayan isyan hareketleri, Tunus Devlet Başkanı Zeynel Abidin Bin Ali, Mısır lideri Hüsnü Mübarek ve Libya diktatörü Muammer Kaddafi’nin devrilmesine yol açmıştı. ABD Başkanı Barack Obama, bu ülkelerdeki isyanlara hep en güçlü desteği verirken, şimdi benzer bir protesto dalgası kendi yönetimine karşı başladı. Birkaç haftadır New York’daki Manhattan’ın Wall Street bölgesinde başlayan protestolar ülkenin başka şehirlerine de yayılarak devam ediyor. Protestolar henüz çok büyük sayılara ulaşmış değil ama günden güne artan oranda Amerikan basınından ilgi görmesi ve toplumda saygınlık kazanmış bazı Amerikan düşünür, yazar ve hatta sanatçılardan destek almaya başlaması hareketi gündemin önlerine doğru sürüklemeye devam ediyor.
Adaletsizliğe isyan
Hareket temelde Amerika’nın son ekonomik krizine, tehlikeli ve riskli politikalarıyla büyük oranda neden olan ve sonunda ise ABD hükümeti tarafından borçları ödenerek kurtarılan Wall Street banker ve “oyuncularına” karşı. Bu oyuncuların, devlet tarafından ‘kurtarıldıktan’ sonra bir süredir yeniden çok para kazanıp, milyarlarca dolar bonus dağıtmaya başlaması, buna karşın halkın ya evlerini kaybetmiş veya derin kredi borçları altında yüzmeye devam etmesi protestoya katılanların dile getirdiği en ciddi adaletsizlik vurgusu. Bunun yanısıra, Amerikan ekonomisine önemli ölçüde yon veren Wall Street yatırımcılarının Washington politikası üzeindeki etkisinin azaltılması, bunlara daha büyük vergiler getirilmesi, muhafazakar bir hareket olan Çay Partililer gibi devletin küçültülmesi ve özellikle sosyal adaletsizliğin son bulması, protestocuların en öne çıkan istekleri
Dört eyalete yayıldı
Protestolar üçüncü haftasına girerken Los Angeles, Boston ve Maine gibi eyaletlere sıçraması, birçok işçi sendikaları tarafından desteklenmeye başlanması ve haftasonu yapılan protestolarda 700 civarındaki protestocunun tutuklanması, hareketin gelecekte daha ciddi sekilde yayılabileceğine ait bazı sinyaller. Bazı yorumcular tarafından “Amerikan Baharı” diye de adlandırılmaya başlayan hareketin bu hafta sonuna doğru yapılması beklenen mitinglerde toplayacağı kalabalık ve ilgi, bu hareketin geleceği adına önemli işaretler vermiş olacak.
Üç haftada yaklaşık 1000 kişi gözaltına alındı
ABD’de üç hafta önce başlayan protesto gösterilerinde en büyük gözaltı dalgası cumartesi günü Brooklyn Köprüsü’nün eylemciler tarafından işgal edilmesinin ardından yaşandı. 700’den fazla eylemci gözaltına alındı. Bu kişilerden çoğu aynı gün serbest bırakıldı. Bu olaydan bir hafta önce de 84 protestocu gözaltına alınmıştı. Üç haftalık sürede gözaltına alınanların sayısı ise 1000’e yaklaştı. Wall Street’ten ayrılmayan göstericiler buraya bir medya merkezi kurarken, gazete de yayınladı.
İngiltere’de 35 bin kişi sokağa indi
Arap Baharı’nın etkisiyle başlayan hükümet karşıtı protestolar Avrupa’ya da yayılıyor. İspanya ve Yunanistan’ın ardından İngiltere’de de binlerce kişi iktidardaki Muhafazakar Parti’yi protesto için sokaklara döküldü. Britanya Sendikalar Konfederasyonu’nun çağrısı üzerine, Muhafazakarlar’ın ulusal kongrelerini düzenledikleri Manchester’da 35 bin kişi bütçe kesintilerine karşı sokaklara indi. Eylemciler kongrenin yapıldığı merkezin öncünden geçerken “Cameron defol”, “Çürümüş muhafazakarlar dışarı”, “Kesintiler çare değildir” sloganları attı.