|
Arap ülkelerinde yapılan bir araştırma, Türkiye'yi ilgilendiren çarpıcı sonuçlar ortaya koydu. Araştırmaya katılanların önemli bir bölümü, dünyayı ayağa kaldıran İstanbul'daki sinagog katliamını "terör eylemi" olarak görmediğini bildirdi. ABD'de faaliyet gösteren Ford Vakfı'nın finanse ettiği, Ürdün Üniversitesi Stratejik Araştırmalar Merkezi Direktörü Prof. Dr. Mustafa Hamarneh başkanlığında yapılan araştırma için Mısır, Suriye, Ürdün, Filistin ve Lübnan'da 9 bin 700 kişi ile görüşüldü. Suriyeli 'terör' diyor Araştırmaya göre, sokaktaki Araplar, El Kaide'yi büyük çoğunlukla "direniş örgütü" olarak nitelendiriyor. İstanbul'da yapılan sinagog saldırıları da Arapların çoğunluğuna göre terör eylemi değil. Filistinlilerin sadece yüzde 13'ü, Ürdünlülerin yüzde 22'si Türkiye'deki saldırıları "terör eylemi" olarak nitelendirdi. Ancak Suriye'de yüzde 54, Lübnan'da yüzde 59 oranında "terörist saldırı" nitelemesi yapıldı. 11 Eylül saldırıları da, Filistin ve Ürdün'deki çoğunluk tarafından "terör eylemi" olarak nitelenmiyor. Arapların "terör eylemi" olarak değerlendirdikleri eylemler, İsrail ve ABD'nin operasyonları. Araştırmaya göre, İsrail'in Filistinlilere karşı yaptığı tüm operasyonlar, tüm Araplar tarafından "terör eylemi" diye nitelendiriliyor. İslami Cihad (Filistin), HAMAS (Filistin), El Aksa Şehitleri Tugayı (Filistin), Hizbullah (Lübnan) örgütleri yüzde 90'lara ulaşan oranlarda "direnişçi" olarak değerlendiriliyor. El Kaide 'direnişçi' El Kaide, Filistin'de yüzde 70, Ürdün'de yüzde 67 oranında 'direnişçi' olarak görülüyor. ABD'nin son günlerdeki ana hedeflerinden Suriye'de ise El Kaide'yi direnişçi olarak görenlerin oranı yüzde 8'de kalıyor. Lübnan'daki Hıristiyanların yüzde 74'ü de, Hizbullah'ı "meşru direniş örgütü" olarak görüyor. Araştırmacıların bulgulara ilişkin genel değerlendirmeleri şöyle: "Araplar, terörizmi dış politika merceğinden görüyorlar. ABD ve İsrail, işgal kuvvetlerine karşı yapılan eylemleri meşru müdafaa olarak algılıyorlar. Gençler ve daha az eğitimliler, başta El Kaide olmak üzere bahsi geçen örgütleri meşru sayan grupların başında geliyor. Gelecekte gençlik, bu tip örgütler için önemli bir taban oluşturacaktır." ARAŞTIRMANIN ANALİZİ Fransa'nın dış politikası olumlu Araştırmacılar, çalışma sonucu elde edilen bulguları şu 7 başlık altında topladı: 1- Araplar, Batı'yı, birey özgürlüğü ve zenginlik birikimi ile, Arap toplumlarını din ve aileyle özdeşleştiriyor. 2- Arapların Batılı değerler hakkındaki fikirleri, Batı ülkelerinin dış politikalarına karşı tavırlarında belirleyici değil. ABD ve Britanya'nın izlediği dış politika olumsuz karşılanırken, Fransa dış politikasına olumlu bir bakış var. Çatışma, din temelli değil 3- Din, Araplar ve Batı arasındaki gerginliğin temel sebebi değil. Çoğu Arap, Batı'nın ve ABD'nin "Haçlı Seferi"ne çıktığını düşünmüyor. 4- Batı'nın Arap dünyasına yönelik hedeflerini Araplar reddetmiyor. Aksine, demokratik ilkelere destek var. 5- Araplar, terörizmin tanımı, Arap - İsrail çatışmasına yönelik politikalar ve Irak Savaşı gibi konularda ABD'nin aldığı pozisyona temelden karşı. Gençler Batı karşıtı 6- Özellikle ABD'ye yönelik bu anlaşmazlık ve hayal kırıklıklarına rağmen, birçok Arap kendi ülkeleri ile Batı arasında daha güçlü ilişkiler olmasını istediğini belirtiyor. 7- ABD dış politikasında ciddi değişiklik olmadıkça, Arapların ABD'ye ilişkin fikirlerinin değişmesi olası görünmüyor. Arap dünyası ile Batı arasındaki gerilimin temelinde, Batı'nın, özellikle de ABD'nin izlediği dış politika var. Bu, incelenen tüm ülkelerde aynı. Batı karşıtı hissiyat, genç ve elit olmayan nüfusta görülüyor.(MİLLİYET)
|
|
|
|
|
|
|
Toplam yorum |
0 |
|
Onay bekleyen |
0 |
|
|
|
Yorumunuz editörlerimiz
tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır. |
|
|
|
|
Bu haber henüz yorumlanmamış...
|
|
|