Çiçek ve avukatları, İstanbul 13. ağır ceza mahkemesinde aynı eylemden dolayı görülen davanın askeri mahkemeye gönderilmesi gerektiğini savundu ve bu kararın verilmesi için uyuşmazlık mahkemesine başvurulmasını talep etti.

‘Teröristle toka’

Çiçek duruşma öncesi bekleme salonunda ailesi ve yakınları ile birlikte oturarak duruşmayı bekledi. Eşi Gülşen ve stajyer avukat kızı İrem’in ortasında oturan Çiçek gazetecilerin mahkemeye gelmesi üzerine, “Genelkurmay’da ev sahibiyiz, sizler misafirsiniz” diyerek tek tek gazetecilerle tokalaştı. Çiçek bu sırada, “Bu arada bir teröristle tokalaşıyorsunuz” diyerek espiri yaptı.

Duruşmada Askeri Savcı Yavuz Şentürk hazırladığı iddianameden bölümler okudu. Şentürk basında iddianamede TCK içinde bir cuntanın varlığının kabul edildiği şeklindeki yorumları hatırlatarak, “Oysa burada belgenin aslını İstanbul Başsavcığı’na gönderen ihbarcının kendi beyanlarına göre bir cunta içinde yer aldığını belirttik” dedi. Şentürk ihbarcının komutanların dahi sahip olamayacağı bilgilere sahip olduğu ve çok önemli belgeleri gönderdiğine ilişkin iddianamedeki bölümlere vurgu yaptı ve “İhbarcının TSK mensubu bir subay olmayabileceğini” belirtti.

‘Suçüstü yakalandılar’

Mahkeme Başkanı Kıdemli Albay Ali Rıza Bilgiç, Çiçek hakkında İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde Ergenekon terör örgütü üyeliğinden dava açıldığını ve her iki davanın konusunun aynı olacağını belirtti. Bilgiç 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nden Çiçek’in yargılandığı dava dosyasını istediklerini ve mahkemenin 82 klasörü DVD’ye yükleyerek gönderdiğini belirtti.

Sanık Çiçek, “Davayı reddedecek bir mahkeme varsa, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesidir. Görevli mahkeme burasıdır. İstanbul Başsavcılığı 4 Haziran 2009’da Serdar Öztürk’ün bürosunda belge bulunmasına rağmen belgenin 12 Haziran’da Taraf Gazetesi’nde yayınlanmasına kadar hiçbir işlem yapmamıştır. Hatta savcıların sorumluluğundaki dosyadan böyle bir sahte planın sızdırılmasına ilişkin de soruşturma yapılmamıştır. Bu yüzden suçüstü yakalanmışlardır ve bu tertibin içinde yer almışlardır” dedi.

‘3.5 aydır tutukluyum’

Çiçek, belgenin Taraf’ta yayınlanmasından sonra 12 Haziran’da Askeri Savcılığın soruşturma açtığını ve 15 Haziran’da İstanbul Başsavcılığı’ndan kendisine ifade için davet geldiğini anlattı, “Bu davete Askeri Savcılıktaki soruşturma nedeniyle benim katılmamam uygun görüldü. Hatta Askeri Savcı İstanbul’a gitti” dedi.

Çiçek ayrıca Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ’un belgenin polis tarafından sızdırıldığına ilişki sözlerinin yer aldığı gazeteleri mahkemeye sundu ve dikkate alınmasını istedi. Çiçek 3.5 aydır tutuklu olduğunu ve dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gitmesi halinde bu sürecin uzayacağını belirterek, “Yasada yüksek ve görevli mahkemede tutuklamanın görüşüleceği belirtiliyor, Askeri Yargıtay veya Yargıtay bu durumu değerlendirmelidir” dedi.

Dava reddedildi

Duruşmanın sonunda kararını açıklayan Askeri Mahkeme “İrticayla Mücadele Eylem Planı” başlıklı yazıyla ilgili olarak Deniz Piyade Kurmay Albay Dursun Çiçek hakkında açılan davayı reddettiğini açıkladı.