Duruşmayı sabırsızlıkla beklediğini ifade eden Ahmet Hakan, yazısında "Duruşma tarihi belli olsun, sizlere buradan duyuracağım. Belki siz de mahkemeye gelip tanık olmak istersiniz, bu memlekette namusluların da en az namussuzlar kadar cesur olabileceğine" ifadelerine yer verdi.
Doğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan, Hürrriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Sedat Ergin ve Hürriyet yazarları Ahmet Hakan ile Mehmet Y. Yılmaz’ın bir teknede çekilen fotoğrafları önce sosyal medyada, ardından hükümete yakın gazetelerin birinci sayfalarında yer almıştı.
Ahmet Hakan, fotoğrafın 17-25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet iddialarına ilişkin operasyonların odağındaki, İran asıllı Azeri işadamı Reza Zarrab tarafından çekildiğini iddia etmişti.
Ahmet Hakan, yazısında Reza Zarrab için "sahtekâr" ifadesini kullanmıştı.
Reza Zarrab'ın bu ifadesi nedeniyle Ahmet Hakan'ı mahkemeye verdiği ortaya çıktı.
Ahmet Hakan, Hürriyet gazetesinin bugünkü (17 Temmuz 2015) nüshasında yayımlanan yazısında, duruşmayı sabırsızlıkla beklediğini yazdı.
Ahmet Hakan'ın "Reza adlı sahtekârla hesaplaşma fırsatı" başlıklı yazısının ilgili kısmı şöyle:
Reza Zarrab adlı sahtekâr, beni mahkemeye vermiş.
Kendisine iftira atmışım, kendisine "sahtekâr" demişim.
Yüz bin kayme istiyor benden.
'Yüz Bin Türk Lirası.'
*
Hey yüce Rabbim, sen ne büyüksün!
İşte arayıp da bulamadığım fırsat.
*
Çıkacağım mahkemeye.
Ve tek tek ortaya dökeceğim bu Reza'nın sahtekârlıklarını.
-İran'da yargılanan Babek adlı uluslararası dolandırıcıyla olan ilişkilerini anlatacağım.
-Çikolata kutularına dolarları nasıl doldurduğunu anlatacağım.
-O pahalı saati, o Bakan Bey'e nasıl aldığının öyküsünü anlatacağım.
-Kendi sesinden itiraflarını mahkemede dinleteceğim.
-İran makamlarından belge isteteceğim.
-Fezleke sayfalarını aralayacağım.
Kısacası...
Duruşma salonunu, bir sahtekârın sahtekârlığını kanıtlama platformuna dönüştüreceğim.
İple çekiyorum bu duruşmayı.
Sabırsızlıkla bekliyorum.
*
Duruşma tarihi belli olsun, sizlere buradan duyuracağım.
Belki siz de mahkemeye gelip tanık olmak istersiniz, bu memlekette namusluların da en az namussuzlar kadar cesur olabileceğine.