Ahmet Hakan, bugünkü "Kusura bakma Hayati Bey, Melih Gökçek çok haklı" başlıklı yazısında şunları yazdı:
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı’ya televizyonda Melih Gökçek’le ilgili bir soru soruluyor.
Hayati Yazıcı, soruyu şu üç cümleyle cevaplıyor:
- BİR: Sözünü ettiğiniz kişi, bizim partimizde belediye başkanlığı yaptı.
- İKİ: Görevini bırakması istendi... Görevini bırakması iş olsun diye istenmedi.
- ÜÇ: Bunun ötesinde bir yorum yapmayacağım.
*
Kusura bakmasın ama Hayati Yazıcı’nın kurduğu üç cümle de birbirinden sorunlu.Şöyle ki:
Şöyle ki:
- BİR: Melih Gökçek demek ayıp mı da adı bile telaffuz edilmeden “sözünü ettiğiniz kişi” deniyor?
- İKİ: Görevi bırakması iş olsun diye istenmediyse ne diye istendi? Ne yani? Yolsuzluk nedeniyle mi istendi?
- ÜÇ: Yolsuzluk imasında bulunduktan hemen sonra “Bunun ötesinde bir yorum yapmayacağım” denir mi? O cümleyi söyledikten sonra tabii ki bunun ötesinde yorum yapmak farz olur, farz.
*
Atışırız matışırız ama Melih Gökçek, Hayati Yazıcı’ya ne cevap verse haklı.