TBMM Aile Bütünlüğünün Korunması Araştırma Komisyonu, AKP'li Ayşe Keşir Başkanlığı’nda toplandı.
“SİYASETİN CANI CEHENNEME..!”
Toplantıya damgasını, Ensar Vakfı’nda yaşanan ve çocuklara yönelik, “cinsel istismar” suçlamaları vurdu.
CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, suç işleyen insanların siyasete yakın olmasıyla cezalandırılmamalarının kabul edilir bir durum olmadığı iddiasında bulundu.
CHP’li Fatma Kaplan Hürriyet “siyasetin canı cehenneme” diyerek böyle bir durumda siyasetin yapılamayacağını belirterek, Ensar Vakfı’nda meydana gelen cinsel istismar iddialarına tepki gösterdi.
Sözü edilen vakıfta çocuklara hayvan pornolarının izlettirildiğini belirten Hürriyet, “Dün Genel kurul’da bu konuların araştırılması için muhalefet partilerinin verdiği önergeler iktidar partisi tarafından reddedildi. Bu kabul edilir bir durum değil” diye konuştu.
Bunu söyleyen Aile Bakanı!Bunu söyleyen Aile Bakanı!

BAKAN EVLENME BOŞANMALARI ANLATTI
Bakan Ramazanoğlu da, CHP’lilerin tepkisine karşı, “Bakanlık olarak bu tür istismarlara sıfır toleransla yaklaşıyoruz” yanıtını verdi.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu, komisyona son zamanlarda artan boşanma olayları ve alınacak önlemler hakkında bilgi verdi.
Evliliğin tüM toplumlarca kabul edilmiş manevi yönüyle kutsal bir değer olduğunu dile getiren Aile Bakanı, “ ‘Evliliğe kutsallık veren aşktır’ der Tolstoy. Aşk ve sevgi olmadan, güven duygusu olmadan insanların bir ömrü birlikte geçirmeleri de mümkün olmaz” dedi.
Bireylerin evlilik kararı almadan önce hayatı tüm yönleriyle paylaşacaklarının farkında olmaları gerektiğini savunan Ramazanoğlu şöyle dedi:
“Evlilik özgüven ister. Hayatı güzel yönleriyle paylaşmanın yanı sıra zorlukları ve sıkıntıları da birlikte yaşamayı, birlikte aşmayı gerektirir. Aile bütünlüğünü olumsuz etkileyen, bozan nedenler ise üç ana başlıkta özetlenebilir. Ölümler, uzun süreli ayrılıklar ve boşanma. Bu üç nedenden birine bağlı olarak gerçekleşen aile bütünlüğünün bozulması sonucu ortaya çıkan olumsuz nedenler kadın ve çocukları daha yoğun etkilemektedir. Toplumsal ritüeller ve uygulamalarla oluşan evliliğin çeşitli nedenlerle sürdürülememesi sonucu boşanma, aile birliğini sona erdiren önemli bir karar ve toplumsal bir olgu olarak karşımıza çıkar. Günümüzde toplumsal ve kültürel değişmeler ve bu değişmelerin aileye yansıması, boşanmaların artmasında önemli bir rol oynamıştır.”
“BOŞANMA SADECE TARAFLARI DEĞİL, TOPLUMU DA İLGİLENDİREN TEMEL BİR SORUNDUR”
Boşanma kararının sadece tarafları değil, toplumu da yakından ilgilendiren bir sorun olduğuna dikkat çeken Bakan Ramazanoğlu, “O nedenle kentleşme, tüketim kültürünün değişmesi, bireysel değerlerin ön plana çıkması aileyi birçok alanda güçlü kılmayı gerekli hale getirmiştir” diye konuştu.
Bakan Ramazanoğlu, boşanma nedenleri ile ilgili de şu istatistikleri verdi:
“Boşanma Nedenleri Araştırması’nı incelediğimizde, 2015 yılında boşanmaların yüzde 39,3’ü evliliğin ilk 5 yılında, yüzde 21,5’inin ise evliliğin 6-10 yılı içerisinde gerçekleştiğini görmekteyiz. Boşanma sürecinin en çok kadınları ve çocukları etkilediğini, boşandıktan sonra kadınların maddi ve manevi zorluklarla karşılaştıklarını bilmekteyiz. Bakanlık olarak aile odaklı sosyal politikalarla aile kurumunun devamlılığı için kadınlarımızın ve çocuklarımızın her zaman yanındayız. 2014 yılında 130 bin 913 boşanmanın 126 bin 732’sinin geçimsizlikten kaynaklandığı tespit edilmiştir. Tarafların, birbirlerini doğru anlamaları, saygı göstermeleri, konuşarak sorunları çözmeleri, hayatı tüm alanlarıyla paylaşmaları önemlidir.”
“Evlilik nasıl kültürle ilgiliyse, boşanma da kültürle yakından ilgilidir” diyen Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ramazanoğlu, Evlenme ve boşanma biçimleri ülkelere göre farklılık göstermektedir. Bazı ülkelerde boşanmaya ve boşanan çiftlere bakış açısı daha hoşgörülüyken bazı kültürlerde ise bu bakış açısı biraz sancılıdır. Dolayısıyla boşanma sebepleri de çok değişkendir” dedi. Bakan Ramazanoğlu şöyle devam etti:
“Boşanma ve evlenme oranları tıpkı intihar, ölüm, doğum oranları gibi yıllık ve kısa zaman dilimli açıklanabilecek olgular değillerdir. Bu olgular genellikle 20–30 yıllık zaman dilimleri içerisinde yorumlanabilecek oranlardır.
Araştırmacılar son 30 yılda dünyada boşanma oranlarında dramatik bir artış olduğunu, örneğin, Amerika’da yeni ve ilk evliliklerin en az yarısının boşanma ile sonuçlandığını belirtmektedir. Ülkemizde 2002 yılında binde 7,36 olan evlenme oranına karşılık boşanma oranı binde 1,4’ tür. 2015 yılında ise evlenme oranı binde 7,71 iken boşanma oranı binde 1,69 olmuştur.”
Bakanlık olarak, evlilik öncesi süreçte çiftlerin birbirlerini iyi tanımasını, evlilik hayatına iyi hazırlanmalarını amaçladıklarını belirten Bakan Ramazanoğlu, alınan önlemleri de şöyle sıraladı:
“Eğitim ailede başlar, ilkesinden hareketle aileleri bilgilendirmeye ve bilinçlendirerek yaşam kalitelerini arttırmaya yönelik uygulanan bir çalışmamızdır. 81 ilde toplam 280 Aile ve Boşanma Süreci Danışmanımız tarafından Aile ve Boşanma Süreci Danışmanlığı hizmeti sunulmaktadır. Aile kurumunu tehdit eden her türlü sorunu bertaraf edilebilmek ve aileyi güçlendirmek için ‘aile odaklı sosyal politikaları’ hayata geçiriyoruz. Ailelere hizmet ve danışmanlık veren merkezlerde görev alacak uzmanların ilgili meslek gruplarından oluşturulması, ailelere bu uzmanlar tarafından ulaşılması, düzenli bir kayıt sisteminin oluşturulması ve aile içi sorunların üzerinde önemle durulması gerekmektedir. Bu kapsamda Aile Sosyal Destek Projesi ASDEP’i hayata geçiriyoruz. ASDEP ile sorun yaşayan bütün dezavantajlı vatandaşlarımıza ulaşarak sorunlarının etkin bir rehberlikle aile odaklı çözmeyi hedefliyoruz. Çalışmalarımızı tüm aile fertlerini kapsayacak şekilde planladık.”