Suriye politikasını Mehmetçik'in düzelttiğini belirten Akşener “Bugün Suriye'nin 3'te 1ine PKK/YPG hakim olmuş durumda. Suriye'nin toprak bütünlüğünü iki ülke savunuyor birisi Suriye'yi yöneten Esat'ın başında bulunduğu rejim diğeri de Türkiye. Suriye'yi ikisi savunuyor ama Türkiye ne yapıyor? Bu yapılan yanlışların Barış Pınarı Harekâtı ile Mehmetçik tarafından düzeltildiğini gördük” dedi.
Akşener'in açıklamaları şöyle:
SURİYE’NİN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜNÜ İKİ ÜLKE SAVUNUYOR BİRİSİ SURİYE DİĞERİ TÜRKİYE
Suriye politikasını Mehmetçik’in düzelttiğini belirten Akşener “Bugün Suriye’nin 3’te 1ine PKK/YPG
hakim olmuş durumda. Suriye’nin toprak bütünlüğünü iki ülke savunuyor birisi Suriye’yi yöneten
Esat’ın başında bulunduğu rejim diğeri de Türkiye. Suriye’yi ikisi savunuyor ama Türkiye ne yapıyor?
Bu yapılan yanlışların Barış Pınarı Harekâtı ile Mehmetçik tarafından düzeltildiğini gördük” dedi.
SAYIN ERDOĞAN’IN YERİNDE OLSAM ‘BUYRUN’ DERDİM
Sayın Erdoğan’ın mal varlığının da incelenmesini içeren ve ekonomik yaptırımlar gibi bir tasarı var
temsilciler meclisinde, bu konu gündeme geldiğinde milli meseledir deyip yine Erdoğan’ın yanında mı
duracaksınız sorusu üzerine Akşener, “Ben sayın Erdoğan’ın yerinde olsam buyur bilader derdim. Bu
yaptırımlar olmasa dahi bizim ekonomimiz çok kırılgan. Üretim ekonomisinden beton ekonomisine
geçildi ve kredi ile yürüyen bir sistem var. Damat bey başka bir pencereden bakıyor.
DAVUTOĞLU MHP İLE İKTİDAR OLMAYA ÇOK GAYRET ETTİ
Davutoğlu’nun 7 Haziran sürecinde yaşadıklarına değinen Akşener “7 Haziran 2015 seçimlerinden
sonra sayın Davutoğlu MHP ile iktidar olmaya çok gayret etti. O dönemi ben biliyorum, bir duvar
olundu ve sayın Davutoğlu çok oyalandı. CHP ile olan ilişkide de benzer bir durum oldu ama o süreç
öyle ilerledi ki sayın Erdoğan CHP ile Ak Parti iktidarın oluşmasını istemedi. Sayın Bahçeli’de Ak Parti
ile MHP iktidarını istemedi. Yarın tarih yazacak” dedi.
AK PARTİLİLER KENARA KONDU AKP’LİLER ÖNE ÇIKTI
Hani bir AK Partili, AKP'li diyorlar ya şimdi. AK Partililer kenara kondu. AKP'liler öne geçti.
Televizyonlarda gördükçe ben dua ediyorum AKP'liler devam etsin konuşsun diye o insanlar bize çok fayda sağlıyor. O kadar çok insan görüyorum ki ben televizyonda 5 kitap okumamış her konuyu
konuşan insanlar var. Korkunç.
“CUMHUR İTTİFAKI DUYGUSAL VE MEZARA KADAR BİR İTTİFAK”
Millet İttifakı ile Cumhur İttifakı arasındaki farklara değinen Akşener “Millet İttifakı 24 Aralık’ta
Saadet Partisi, Cumhuriyet Halk Partisi, İYİ Parti ve Demokrat Parti de bizim listemizden girmek üzere
4 partili bir ittifak modeliydi ve görüşlerimiz elbet farklıydı. Tespitlerimiz ortak ama çözüm önerilerimiz
elbette farklıydı ve bu oldukça iyi bir şeydir. Gerçekliğin rasyonalitenin merkezinde olduğu bir ittifaktır.
Cumhur İttifakı ise çok duygusal ve mezara kadar bir ittifak. Neredeyse bir birleşme ve koalisyon var.
Bizim ki çare ve çözüm üreten bir ittifak” olduğunu söyledi.
Akşener 31 Mart seçimlerini İYİ Parti ve CHP açısından değerlendirirken “31 Mart’ta Saadet partisi
ayrı adaylarla çık biz. CHP ve İYİ Parti olarak ortaklaşa girdik seçimlere. Sayın Kılıçdaroğlu’na 31 Mart
teklifini parti olarak götüren biziz. 31 Mart’ta ortaya çıkacak sonucu biz çalıştık. Eylül ayından
itibaren bütün kurullarımız çalıştı. İstanbul’da 31 Mart akşamı oluşan 13 bin 500lük fark başarabiliriz ve oluyormuş hissini getirdi” dedi.
Cumhuriyet Bayramı’nın coşkulu kutlamaları ile ilgili düşünceleri sorulduğunda ise Akşener, “Geçen
sene 29 Ekim havaalanının açılışında kutlanmıştı. Ben bu sene 29 Ekim’de Cumhurbaşkanlığı
resepsiyonuna katıldım ve bu sene çok iyi bir iş çıkarıldığını gördüm. Barış Pınarı Harekâtı’na ve
askerlerimize de bağlanan bir resepsiyondu. Cumhuriyet üzerinden bir tanım yapıldı. Bu da demektir
ki Sn. Erdoğan şapkayı önüne koymaya başlamış. Ancak bu durumu 31 Mart sonrasında süreç getirdi.
Herkes Cumhuriyet ile barışıyor” dedi.
Akşener, Türkiye’de birçok konunun kadınlar üzerinden tartışıldığını ve buna tahammül edemediğinin
altını çizerek, “ 28 Şubat’taki Meral Akşener’in bir sözü vardı: ‘İnek sağarken, yemek yaparken saçı
dökülüyor diye başörtüsü taktırıyorsunuz ama doktora, hemşireye mi yakıştıramıyorsunuz?’
demiştim. Türkiye’de inanç, eğitim her konu kadınlar üzerinden tartışılıyor. Ben buna tahammül
edemiyorum. Bu adamlar ne yapıyor bunun sorgulanması lazım. Bu konular konuşulurken bir de
‘hoşgörü’ kavramı kullanılıyor. Ben bu kavramı hiç sevmiyorum hoşgörü çok buyurgan bir tavır saygı
duymak zorundayız” dedi.
BİZ CUMHURİYET KADINLARIYIZ
Cumhuriyet’in ve kadınlarının önemine değinerek Sn. Emine Erdoğan, Sn. Dilek İmamoğlu, Sn. Semiha
Yıldırım, Sn. Hayrunisa Gül’ün isimlerini sayan Meral Akşener, “Biz cumhuriyet kadınlarıyız.
Cumhuriyetin sınıflar arası geçirgenliği olmasaydı ben Meral Akşener köyümde yaşamaya devam
edecekti” dedi.
Bir sonraki seçimde Cumhurbaşkanlığına aday olup olmayacağı sorusunu ise Akşener, “Millet
ittifakının o zaman 3 adayı vardı ikinci tura kalan desteklenecekti. Şimdi ortada hiçbir şey yok. Çünkü
daha henüz Babacan ve Davutoğlu bir parti kurmadı. Bugün bildiğimiz tek şey Cumhur İttifakı var ve
Sayın Erdoğan Cumhurbaşkanı adayı” sözleriyle değerlendirdi