İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Korkusuz yazarı Ahmet Takan'a konuştu.
Son günlerde yurt içi gezilerini hızlandıran Akşener'in, akıllara erken seçim iddialarını getirdiğini belirten Takan, Akşener'e "Erken seçim mi bekliyorsunuz?" diye sordu.
Akşener Takan'ın bu sorusuna, "Ben erken seçim görmüyorum, erken seçim için de gezmiyorum. Üstelik gezmek bana iyi geliyor" yanıtını verdi.
Takan'ın yazısının ilgili bölümü şu şekilde:
İYİ Parti lideri Meral Akşener vites yükseltti. Yurt içi gezilerine hız verdi. Akşener, bu hafta sonu İzmir ve ilçelerinde olacak. Akşener’in hızlandırdığı trafik, iktidar cenahında da ilgi ile yakından takip ediliyor. Dünkü yazımda da ifade etmiştim, erken seçim tartışmaları siyasi kulislerin dilinden düşmüyor. İYİ Parti lideri Akşener’i arayıp yoğunlaştırdığı yurt içi gezilerini hatırlatıp lafı hiç eğip bükmeden “Erken seçim mi bekliyorsunuz?” diye sordum. Akşener, hiç duraksamadan aynı netlikte cevap verdi;
“Ben erken seçim görmüyorum. Erken seçim için de gezmiyorum. Üstelik gezmek bana iyi geliyor.”
Daha seçime yıllar varken, siyasiler yollara erkenden düşmüş ise biz gazeteciler, onların bilip de bizim bilmediğimiz işlerden şüpheleniriz. Doğal reflekslerimiz bizi erken seçim tarihini bulmaya yönlendirir. Kafamı kurcalayan soruları Meral Akşener’e sordum. İYİ Parti lideri, Elazığ’dan acı haberin geldiği gece Uğur Dündar ile televizyon programındaydı. “Artık siyaset konuşmayalım” diyerek Dündar’dan programın sonlandırılmasını istedi. Sonra, kalktı Elazığ’a gitti. Fotoğraf makinalarından, kameralardan uzak durmaya özen gösterdi. Haberin öznesi olmamayı başardı. Akşener, Elazığ’da gördükleri, dinledikleri ve yerinde tespit ettiklerinden çok etkilenmiş. Israrla paylaşmasını istedim. Kabul etmedi. Acı ve felaket üzerinden siyaset yapmamakta ısrarcılığını sürdürdü. Sadece şu cümleleri paylaştı;
“Tahminimden öte fakirlik var. Kendi çocukluğuma döndüm. İnsanlar, ‘sesimiz ol’ dediler.”
Meral Akşener, erken seçim şüphesiyle soruların peşini bırakmayacağımı görünce yurt içi gezilerine neden ağırlık verdiğini ve nasıl gerçekleştirdiğini anlattı;
“Gideceğim yerlerde kalabalık falan istemiyorum. Çıkıyorum sokağa tek tek esnaflarla el sıkışıyorum. Giriyorum dükkanlara… Bakıyorum, kameralar, fotoğraf makinaları var. Dışarı çıkarıyorum. Sonra başlıyoruz sohbete. Esnaf orada patlıyor.”
Haziran ayı sonuna kadar tüm büyükşehirlerin ve diğer illerin de ilçelerini ziyaret edip sokak sokak dolaşacağını açıklayan Akşener, özellikle ilçe ziyaretlerine en büyük ağırlığı vereceğinin ısrarla altını çizdi. Meral Akşener, “Türkiye’nin bir ucundan diğer ucuna ilçeleri gezeceğim. İzmir’den sonra haftaya çarşamba da İstanbul 3’ncü bölgede olacağım. Çarşamba, perşembe, cuma günleri İstanbul 3’ncü bölgede gidilmedik, ziyaret edilmedik, dertlerini dinleyemediğim ilçe bırakmayacağım” dedi. Akşener, nasıl bir siyaset üslubu ile hareket edeceği konusunda da net konuştu;
“Asla o ona bunu demiş. Bu ona şunu demişe cevap vermeyeceğim.”
Türk siyasetinin milliyetçi cenahını temsil eden partilerde uzun süredir alışık olmadığımız bu aşırı dozda hareketlilik ve çalışmanın etkileri ne olur?.. Bu sorunun cevabını ancak millet verir!.. Ama bildiğim ve şahit olduğum bir gerçek var, Akşener, arkadaşları ile birlikte İYİ Parti’yi kurduktan sonra ziyaret ettiği ilçeye Saray en az 2-3 bakanı arkasından gönderiyordu.
Diş macunu tüpünden çıktı bir kere!..