Sözcü'den Ali Gülen'in haberine göre Avrupa Komisyonu aşı pasaportu yasa taslağını hazırladı. Komisyon Başkanı Ursula von der Leyen’in tanıttığı ve üye ülkelerin onayına sunulan yasa tasarısı bu yaz AB içinde ve AB’den onaylı aşıları yaptıranlara seyahat serbestisi getiriyor. Yasa onaylanması halinde 15 Haziran itibariyle yürürlüğe girecek.
AB’DEN ONAY ŞARTI GEREKİYOR
Sözcü.com.tr’nin daha önce duyurduğu, “AB içerisinde onaylanmış ve birlik içinde piyasada olan aşılar” kavramı tasarıya girdi.
Yunanistan, Kıbrıs Rum Kesimi ve Avusturya bu maddeyi desteklerini belli etti.
YEŞİL RENKTE VE QR KODLU
Dijital asi pasaportunun, banka kartı seklindeki versiyonu yeşil olacak. Buraya kişilerin bilgileri ve aşı durumu ile birlikte testleri yazılacak.
Aşı yaptırmamış olanların PCR test sonucu girilecek. Bağışıklık kazanmış kişilerin de bu şekildeki bilgileri yer alacak.
AB İÇİNDE ORTAK VERİ BANKASI
Bunun için AB içinde ortak bir “veri bankası” oluşturulacak. AB üyesi ülkelerle uyumlu olanlar bu pasaporta girebilecek. Örneğin aşılamada büyük hız kazanan AB’den aşı onayı alan Pfizer/Biontech aşısını kullanan Israil, AB aşı pasaportunda yer alacak.
RUS VE ÇİN AŞISI KULLANAN DİKKAT
Avrupa'dan Çin Aşısı Olanlara Kötü HaberAB’nin bu iki ülkenin kullandığı ve henüz AB İlaç Ajansı EMA’dan onay almamış Rus ve Çin aşılarını tanımak zorunda olmadığı belirtildi. Bu ülkeler, bu aşılardan olan vatandaşları ancak ilk kullanım onayından ve belli prosedürlerden sonra aşı pasaportuna girebilecek ve buna da AB ülkeleri karar verebilecek.
TÜRKİYE AŞI PASAPORTUNDA YOK
Çin aşısı yaptıran Türkler de doğal olarak aşı pasaportunda yer almayacak. Bu da, Türk vatandaşlarının en azından bu yıl “seyahat serbestisi”nden yararlanamayacağı anlamına geliyor. Aşı pasaportuna dahil olamayınca, AB ülkelerinin Türk vatandaşlarına vize vermeme durumu da devam edecek.
Ancak hali hazırda vizesi bulunan ya da vize alabilecek konumdaki Türk vatandaşları PCR test sonucuyla ve karantinada kalarak ve acil bir durum olduğunu kanıtlayabilirlerse AB ülkelerine gidebilecek. Türkiye’nin aşısı tanınmadığı için risk bölgesi tanımı da sürecek. Bu da bu yaz Türk turizmini olumsuz etkileyecek.