Hürriyet’ten Jale Özgentürk, ayakkabıda yaşanan sıkıntılarla ilgili sektör temsilcileriyle konuştu. Özgentürk’ün "Neden ayakkabı? 3 markanın konkordato ilan etmesinin ardından gözler bu sektöre çevrildi” başlıklı yazısının ilgili kısmı şöyle:
Hotiç, Yeşil Kundura hemen arkasından Beta... Ayakkabıcılık sektörünün bu üç büyük markası borç ödemede yaşadığı sorunlar nedeniyle konkordato ilan etti. Son olarak da yabancı markalı ayakkabı satan zincir Shoes Center tüm mağazalarını kapatarak piyasadan çekilme kararı aldı. Bu gelişmeler yüzünden, üretimden hammaddeye birbirine bağımlı sektörde endişeli bekleyiş olduğu gözleniyor...
AYAKKABICILIK Türkiye’nin önemli sektörlerinden biri. 500 milyon çift üretim kapasitesi ile Türkiye üretimde dünyanın beşinci ülkesi... Büyüklüğü 5 milyar doları bulan sektörde son yıllarda artan ihracat ise 1 milyar dolara yakın. Üretim yapısı genellikle aile işletmesi tarzında olan sektörde son yıllarda markalaşma çabaları hızlandı, ayakkabı sektörü perakende sektörünün önemli oyuncularından biri oldu. Ancak Türk ekonomisinde son dönemde yaşanan sorunlar nedeniyle sektörden bir süredir olumsuz haberler geliyordu. Dövizdeki artışla birlikte söylentiler gerçeğe dönmeye başladı. Olumsuz haberler de arka arkaya gelmeye başladı. Önce sektörün köklü markalarından Hotiç’in ardından Yeşil Kundura ve Beta, peş peşe konkordato ilan etti. Hayri Kundura’nın bir yıl önce üretimden vazgeçerek açtığı uluslararası ayakkabı markalarını satan mağaza zinciri Shoes Center da İstinye Park, Carousel, Optimum, Suadiye’den sonra Şişli’deki son mağazasını da kapatarak piyasadan çekiliyor.
SAĞLIKSIZ BÜYÜME
Hükümetin Çin’den gelen ucuz ürünlere karşı gümrük duvarlarını yükselttiği, korumaya aldığı sektörde ne oldu da bu yaprak dökümü yaşanıyor? Bu gelişmeler sektörü ne kadar etkiler? Ayakkabı sektöründe yaşanan gelişmeleri uzmanlara sordum. Öncelikle ayakkabıcıların sıkıntılarının bugün başlamadığı, 10 yıl öncesine kadar uzandığı belirtiliyor. Sektörün küçük aile işletmelerinden oluştuğu ve geleneksel üretim modelinin bir türlü aşılamadığı vurgulanıyor. Piyasa uzmanlarına göre bu dönemde perakende sektörünün hızlı gelişimi, sayısı hızla artan alışveriş merkezlerinde varolma mücadelesi de sermaye derinliği kazanamayan sektör firmalarının piyasa ve banka kredileriyle sağlıksız büyümesine neden olmuş. Yani Türkiye’nin genel hastalığı olan sağlıksız, özsermayesiz, hızlı büyüme en önemli neden olarak açıklanıyor. Krediye dayalı büyümeye hammaddenin ağırlıklı olarak dışa bağımlı olması ardından da dövizin son aylarda ölçüsüz bir şekilde artışı da bugün gelinen yaprak dökümüyle sonuçlanıyor.
YAPISAL SORUNA DİKKAT
Türkiye İhracatçılar Meclisi eski Başkanı Mehmet Büyükekşi ayakkabı sektörünün önemli isimlerinden. Konkordato ilan eden firmaların köklü firmalar olduğunu söyleyerek, “Sektörde önemli yapısal sorunlar var. Şirketlerin durumuna ayrı bakmak lazım ancak uzun zamandır ortak sıkıntılar yaşanıyor. Sektörde vadeler kısaldı. Vadeli satıştan uzaklaşılıyor. Banka kredilerinde ekonomik sıkıntılar nedeniyle frene basıldı. Şirketlerde işletme sermayesi sıkıntısı ortaya çıktı. Ancak yeni ekonomik program moral verdi. Bu sıkıntılar aşılacaktır” diyor.
Birleşmiş Markalar Derneği Başkanı Sinan Öncel de ayakkabı sektörünün temsilcilerinden. “Ürün maliyetlerinin artması, ağırlaşan genel giderler, bazı AVM’lerde dövizli kiralar, personel giderlerinin artması sorunların adım adım artmasına yol açtı. Vadeler kısaldı, kredilere ulaşmak da zorlaştı” diyor.
Piyasada borçlularına karşı önlem alarak zorlu süreçten çıkmak isteyen şirket sayısının üç firma ile kalmayacağı korkusu yaşanıyor. Türkiye Ayakkabı Sanayicileri Derneği de açıklamasında konkordato kararlarının bu markalara üretim yapan sanayicileri etkilemeye başladığını belirtiyor. Perakende zincirlerinin ayakkabı üreticilerine 18 aya kadar varan uzun vadeli ödemeleri nedeniyle nakit akışında darboğaz yaşandığını belirten dernek bazı sanayicilerin de üretime ara vermeye başladığını belirtiyor. Sektör konkordatonun kötüye kullanımının engellenmesini istiyor. Ucuz finansman talebinde bulunuyor. Verilen mesajlar sektörün endişeli olduğunu gösteriyor...