Şamil Tayyar'ın Abdullah Gül çıkışına Esra Elönü'den cevap geldi. Esra Elönü Tayyar için: "Bu ne kibirdir, ne numune Tanrıcılık oyunudur " dedi.
İşte Elönü'nün o yazısı:
Bu davanın içinde şerefiyle var olmuş, siyasi nezaketine dublör kullanarak bile erişemeyeceğiniz Abdullah Gül'le derdiniz nedir? Fitnecilerin vurduğu yerde gül bitmez, sözümü tekrarlayarak Esra'ca soruyorum.
Bir Tayyare çıkıp Gül bahçesine dalıyor, Gül'ün sonunun Süleyman Demirel gibi olacağından tut, siyasetçilere evlerinde ölme fırsatı vermemiz lazım diyor. Anlayacağınız havada sekiz çiziyor, rüzgâr yapıyor ya da yaz günü sıcak üfleyip hararet yapıyor. Her neyse işte. Umarım bu Tayyare kendine rötarsız gelir. Kısaca çekil git diyor.
Bir diğer Yalı Ergeni de kalleşlikle suçlayıp tarihin çöplüğüne gönderiyor.
Yazıklar olsunla, pess nidası arasında kaldım. Fitne kazı kazan gibi bir şey bunlara göre. Kazdıkları aşikâr, kazandıkları ne?
Siyasetçilere evlerinde ölme fırsatı vermemiz lazım. Tayyare böyle dalıyor.
Siz kimsiniz?
Ölme fırsatı veriyorsunuz Allah aşkına. Bu söylediğinize Gülme fırsatı da veriyorsanız tazesiyle gülelim.
Bu ülkenin Cumhurbaşkanı ve Başbakan'ı dururken siz stepne kontenjanından hangi mavalı okuyorsunuz pardon? Bu ne kibirdir, ne numune Tanrıcılık oyunudur. Yahu siz koltuğunuzun dönüş hızından davanın ufkunu kaçırmışsınız.
Yanan yok, tutuşan sizsiniz hayırdır. Cayır cayır saçmalamak niye? Kusura bakma da kibrinin eceli Azrail'in değil senin elinde.
Çekil deyip kılıç yağlayacağına, o kılıcı kibrine çek.
Haksızlığa uğrayan ister gül olsun ister diken orada olmayacaksak tası, klavyeyi toplayıp gidelim.
O ağız yayarak bol vekillikten attığınız naralardan fitne ekmeğine yağ çıkmaz. Koca adamlar oturmuş, gülden reçel yapma derdine düşmüş. Biri size her şeyin siyaset olmadığını fısıldasın. Dilinizi de nezaketle, edeple, vefayla ilaçlayın bir zahmet.