Yeni Şafak Gazetesi’nde yayınlanan ”Ağaoğlu rüşveti verdi, oldu” başlıklı haber üzerine, Ağaoğlu Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ağaoğlu, “O zaman bankada benim ve şirketlerimin hesabi yoktu” diye açıklama yaptı. Bankacılık Denetleme ve Düzenleme Kurulu (BBDK), Devlet Denetleme Kurulu ve yetkilileri denetime davet eden Ağaoğlu Şirketler Grubu açıklaması şöyle:
“Yeni Şafak Gazetesi’nin 18.07.2011 tarihli nüshasında yer alan “Ağaoğlu rüşveti verdi oldu” başlıklı manşet haberindeki gerçek dışı iddialar itibarımızı zedeleme amacını taşımaktadır.
Habere konu olan iddiaların Ağaoğlu markasına saldırı amacı taşıdığını kamuoyunun bilgisine sunmak isteriz. Haberdeki iddialar, sadece şirketimizi değil, ülkemizin değerli kuruluşlarından TOKİ’yi, Emlak GYO’yu, VakıfBank’ı ve haberde adı geçen diğer şahısları da zan altında bırakmaktadır.
Haberde geçen asılsız iddiaların şirketimizin iş yapma kültürü ve anlayışıyla hiçbir ilgisi yoktur. Ağaoğlu Şirketler Grubu olarak, açıklık ve hesap verme ilkelerine bağlı olduğumuzu bu vesileyle herkesin bilgisine sunmak isteriz.
Kamuoyuna karşı taşıdığımız sorumluluğun bilinciyle başta BDDK ve Devlet Denetleme Kurulu olmak üzere, yetkilileri kayıtları incelemeleri ve gerekli bilgileri görmeleri amacıyla genel merkezimizde hemen bilgi sunmaya davet ediyoruz.
Gerçeklerin ortaya konması adına tüm yetkililere yardımcı olacağımızı açıkça duyuruyoruz.
Saldırının arkasında başka bir neden yatıyor olabilir mi?
İyi tanıdığımız bir gazetenin, böyle asılsız bir iddiayı haber olarak içeriğine ve manşetine taşımasının arkasında bir baskı unsuru olup olmadığını merak ediyoruz.
Söz konusu Albayrak grubu daha önce, Ateş Tuğla’ya ait arazi üzerinde proje geliştirmiş ancak yıllar geçmesine rağmen taahhüt ettiği projeyi realize edememesi üzerine sözleşmesi feshedilmiştir. Daha sonra aynı arazinin satışa çıkarılmasının ardından grup şirketimiz Akdeniz İnşaat bedelini ödeyerek satın almıştır.
İddialara bakıldığında, Albayrak grubunun teknik takiple tespit edilmiş bulunan kredi taleplerine olumsuz yanıt verilmiş olmasının bir etkisi olabileceği de dikkat çekmektedir.
Şimdi soruyoruz: Türkiye’nin en büyük kuruluşlarını karalamak üzere hazırlanmış bu haberin saldırı unsuru haline getirilmesinin ardında hangi sebep yatmaktadır?
Her türlü maddi ve manevi tazminat haklarımız saklı kalmak üzere, üzerimize atılan bu suçlamaya karşı yasal süreci başlatacağımızı kamuoyunun dikkatine sunarız.”
Vakıfbank’tan açıklama: Bugüne kadar hiçbir dönemde uygun olmayan hiçbir proje veya yatırımcıya usulsüz şekilde kredi açılmadı
Öte yandan Vakıfbank’tan da “Ağaoğlu rüşveti verdi, oldu” haberine ilişkin açıklama yapıldı. Açıklamada usulsüz kredi verilmediği vurgulanırken, bankanın, bugüne kadar hiçbir dönemde uygun olmayan hiçbir proje veya yatırımcıya usulsüz şekilde kredi açmadığını bildirdi. Açıklamada, haberin genelinde şahıslara yönelik iddiaların yer aldığı belirtilerek, bankanın adının usulsüz kredilendirmelerle ilişkilendirilmesi kınandı.
”Bankamız, bugüne kadar hiçbir dönemde uygun olmayan hiçbir proje veya yatırımcıya usulsüz bir şekilde kredi açmamıştır” ifadesinin kullanıldığı açıklamada, Vakıfbank için proje kredilerinde risk-teminat dengesi, kredinin verimliliği ve geri ödeme koşullarının önemli olduğu, bu kriterler dışında herhangi bir koşulun söz konusu olmadığı belirtildi.
Bahsi geçen kredinin kısa bir sürede kullandırılmasının da söz konusu olmadığı belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
”Bankamız, söz konusu projeyle başından beri ilgilenmiş ve krediye değer bulmuştur. Anılan proje, TOKİ iştiraki olan Emlak GYO projesi olup, hasılat paylaşımı esasları çerçevesinde ve Emlak GYO kontrolünde yürütülecektir. Tüm nakit akışı Emlak GYO tarafından kontrol edilecektir. Dolayısıyla Ayazağa proje kredisi, esas itibariyle proje değerliliğine, risk-teminat dengesine ve kredinin verimliliğine bakılarak tahsis edilmiş bir kredidir. Firma seçiminde, Emlak GYO’nun ihale şartnamesi çerçevesinde, ihaleyi kazanmış firmalar değerlendirmeye alınmıştır.
Bankamızın kredilendirme süreçleri, tamamıyla bankacılık usul, mevzuat ve teamülleri çerçevesinde, kurumsal bir vizyonla ve Yönetim Kurulunun kararları doğrultusunda yürütülmekte olup, kişisel tercihlerin ve tasarrufların karar sürecinde etkili olması söz konusu değildir.”