Bahçeli, İstanbul Ülkü Ocakları tarafından düzenlenen 2023 Gençlik Eğitimi 7. Dönem Mezuniyet Töreni’nde yaptığı konuşmada, Başbakan Erdoğan’ın Türklükten rahatsız olduğunu, “Türk milletinin mevcudiyetinden ödünün koptuğunu” söyledi. Erdoğan’ın kafasında Türk milletinin 36 parçadan ibaret olduğunu iddia eden Bahçeli, şöyle konuştu:
“Tek milletten bahsederken, milletin ismini ağzına dahi alamamaktadır. Tek vatandan bahsederken, bu vatan neresidir, kimindir, belli değildir. Başbakan için millet bölünürse demokratlaşacaktır. PKK meşrulaşırsa ve Türkiye parçalanırsa maksat hasıl olacaktır. İmralı canisi serbest kalırsa özgürlükler artacaktır. Başbakan açısından milliyetçilik ırkçılıktır. Bu kafaya göre, bağımsız Kürdistan’ın kurulması da haktır. Nihayetinde küresel dostları öyle istemektedir. Eşbaşkanlığını yaptığı kanlı projeler bunu gerektirmektedir. Başbakan’ın aklı karışık, basireti bağlanmış, vicdanı körleşmiş, zihni örümceklenmiştir. Bu vesileyle Başbakan’a hatırlatırım ki; bir millet, yalnız hayatta bulunan fertlerinden değil, Ahiret’e intikal etmişlerden ve doğacak evlatlarının yekûnundan ibarettir. Her canlı varlık gibi, millet dediğimiz muazzam oluş hali, üç zaman diliminden, yani; dün, bugün ve yarından teşekkül etmektedir. Bir milleti yok etmek için askeri istilaya gerek yoktur. Millete tarihini unutturmak, bu ihtişamın dilini bozmak, birliğini ateşe atmak, etnik dehşete davetiye çıkarmak, milli kimliğinden soğutmak, ahlakından soyutlamak ve maneviyatından ayırmak soy ve kültür devamlılığını sakatlayacak en vahim sapmalardandır. İşte Başbakan bunları yapmakta, zalimlikleriyle Türk milletinin şah damarına neşter vurmaktadır.”
-“BAŞBAKAN’A RAĞMEN TÜRK MİLLETİ YAŞAYACAK”-
Çözüm ve barış sözleriyle “dağılmanın misyonerliğini yapanların arttığını” öne süren Bahçeli, şunları ifade etti:
“Süreç ihanetiyle Türk milletini etnik kimlikler arasında paylaştırmaya kararlı olanlar zıvanadan çıkmıştır. PKK’lılar, örgüt sempatizanları, militan bakıcıları, terörist aşıkları, bölünme piyonları, aklı karışık 63’lükler hükümetin himayesi altındadır. Başbakan Erdoğan, İmralı canisiyle Türkiye’yi pazarlık etmektedir. Kandil’e kan bankası kuranlarla, dağlarda ölüm vadisi inşa edenlerle el eledir, iç içedir. Türk milletinde dışlama yoktur. Aşağılama ve küçük görme yoktur. Asimilasyon da yoktur. Biz, bin yıldır bu coğrafyada kardeşçe var olduk. Köken kazısı yapmadık, başkalaşmaya prim vermedik. Etnik kimlik mucitliğine soyunmadık, biri 36’ya parçalamaya uğraşmadık. Alın yazımız bir, geleceğimiz bir oldu. Kıblemiz bir, safımız aynı oldu. Beraber sevindik, beraber ağladık. Beraber aynı sofraya oturduk. Aynı düşü kurduk, aynı hedefe kilitlendik. Biz büyük Türk milleti olduk. Şimdi bu ihtişamı deşmeye ve değersizleştirmeye çabalayanlara da hep birlikte mani olacağız. Başbakan’a rağmen Türk milleti yaşayacaktır.”
-“YERİMİZ SOKAKLARIN KARANLIĞI DEĞİL, MEYDANLARIN DEMOKRATİK ZEMİNLERİ”-
Mezun olan gençlere seslenen Bahçeli, “Cehaletin yenilmesi size bağlıdır. Bölünmenin durdurulması sizinle mümkündür. Tepkilerinizi köreltmeye çalışanlara fırsat vermeyiniz. Sizleri sokaklarda görmeye çalışanlara ortam açmayınız. Bizim yerimiz sokakların karanlığı değil, meydanların demokratik zeminleridir. Fakat sokakların da görüş açımızın kapsamında bulunduğunu, böylesi bir tecrübeden süzülerek bugünlere geldiğimizi hiç kimse yabana atmamalıdır” dedi.
Gençlere kimliklerine, dillerine, dinlerine ve ecdatlarına sahip çıkma çağrısı yapan Bahçeli, şu mesajları verdi:
“Ahlaklı, edepli ve kaliteli Türk gençliği olarak milli ve manevi emanetlere gözünüz gibi bakınız. Düşmeyiniz, oyuna gelmeyiniz. Sizlerin yükü mukayese edilmeyecek kadar fazladır. Çünkü siz Türk-İslam ülküsünün sancaktarısınız, mirasçılarınız ve Türk milletinin ümit kaynağısınız. Elbette ki bu yol çileli ve meşakkatlidir. Mücadele, adı üstünde, başa çıkmayı, aşmayı, uğraşmayı, didişmeyi, çekişmeyi göze alabilmiş yüreklerin harcıdır. Uzak hedefleri kucaklayan, hayal gibi görülen ülkülerin peşinde koşanlar ancak ve ancak gönlü, yüreği, vicdanı, ruhu, heyecanı ve şuuru büyük olan adamlardır. Bunları unutmayınız. İftiharla söyleyebilirim ki, mensubu olmaktan gurur duyduğumuz büyük Türk milleti sadık evlatları konusunda talihlidir. Milletinin geleceğine odaklanmış, milli ülkülerle bezenmiş, dertleri ile dertlenmiş, zaferleriyle gönenmiş sayısız gönül, dava, inanç ve iman dorukları tarihimizi hem yapmış, hem de yazmıştır. Yolunuz, bahtınız ve alnınız açık olsun. Cenab-ı Allah yar ve yardımcınız olsun.”(ANKA)