Başta terör örgütü PKK ile mücadele ve Kuzey Irak'a operasyon gibi birçok mühim meselenin merkezde olduğu zor bir dönemde göreve başlayan Bakan Babacan, seyahatleriyle birçok ilke de imza attı. Mart 2003'teki Amerikan işgalinden sonra bu ülkeye giden ilk Türk bakan olan Ali Babacan, geçtiğimiz haftaki Yunanistan ziyaretiyle de Batı Trakya'yı 47 yıl sonra ziyaret eden ilk dışişleri bakanı olarak kayıtlara geçti. Göreve geldiğinde Türkiye'nin Ortadoğu'daki aktif politikasının devam edeceği mesajı veren Bakan Babacan, tam 11 bölge ülkesini ziyaret ederek bu iddianın sözde olmadığını gösterdi. Toplamda 15 ülkeyi ziyaret ederek görevde bulunduğu sürenin yaklaşık yarısını yurtdışında geçiren Babacan, Dışişleri diplomatları ile uyumlu çalışmasıyla da dikkat çekti.
Dışişleri Bakanı Babacan, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurul çalışmaları için ilk yurtdışı ziyaretini gerçekleştirdiği ABD'de iki hafta boyunca birçok muadili ile görüşme yaptı; NATO, AB ve İKÖ temsilcileriyle de bir araya geldi. PKK ile mücadele ve Irak'ın toprak bütünlüğüne yönelik diplomatik girişimler Ali Babacan'ın yoğun mesai harcadığı konuların başında geldi.
Suriye, İsrail, Filistin, Ürdün, Mısır, Kuveyt, Suudi Arabistan, Lübnan, Afganistan ve İran'ı ziyaret ederek Ortadoğu ülkelerine Ankara'nın terörle mücadelede hassasiyetini aktaran Bakan Babacan, Irak topraklarından gelen PKK saldırılarının önlenmesi konusunda destek buldu. "Ne kadar meşru bir zeminde hareket ettiğimizi bütün dünyanın anlaması önem taşıyor, bunu da sağladık." diyen Ali Babacan, Türkiye'nin bu konudaki haklılığının 1980'lerden sonra ilk kez geniş çevrelerce tescil edilmesini sağladı. Dışişleri Bakanı, Ortadoğu temaslarında bölge meseleleriyle yakından ilgilendiğini de gösterdi. Babacan, Ankara'nın fikir babası olduğu Genişletilmiş Irak'a Komşular Konferansı öncesinde Bağdat'a giderek bu ülkenin toprak bütünlüğüne Türkiye'nin ne kadar ehemmiyet verdiğine işaret etti. İşgalden sonra Irak'ı ziyaret eden ilk Türk bakan olan Ali Babacan, İstanbul'da ikincisi düzenlenen genişletilmiş konferans bildirisine Türkiye'nin istediği maddelerin girmesine öncülük etti.
Babacan, geçtiğimiz haftaki Yunanistan ziyaretiyle Batı Trakya Türklerinin gönlünü kazandı. 1960'tan sonra Gümülcine'yi ziyaret eden ilk dışişleri bakanı olan Babacan'ın soydaşlara yönelik, "Türk kelimesini yasaklasalar bile sizin Türk kimliğinizi silemezler." sözleri, Yunan basınının tepkisini çekti. Babacan, Yunan bakanla birlikte 5 ayaklı güven artırıcı önlem paketini açıklarken, bunlardan Ankara ile Atina'nın 'birleşik kara birliği' kurmasını öngören madde 'tarihî bir adım' olarak nitelendirildi. Komutası dönüşümlü olacak birleşik birlik aynı karargâhta eğitim alıp tatbikat yapacak ve NATO'nun barış harekâtlarında görev alacak.
Her fırsatta Avrupa Birliği'nin Türkiye için önemine işaret eden Bakan Babacan, reform çalışmalarını da sıkı takibe aldı. Babacan, Abdullah Gül döneminde belirlenen reform takvimini 3 aylık periyotlara böldü. Böylece gerekli düzenlemeler daha yakından izlenebilecek ve takvime uyulup uyulmadığı daha kolay kontrol edilebilecek. Bakan Babacan, yoğun diplomasi trafiğini önümüzdeki dönemde de sürdürecek. 17 Aralık'ta Paris'te düzenlenecek Filistin toplantısına katılacak olan Ali Babacan, ay sonuna kadar Kosova'yı da ziyaret edecek.
Dışişleri kadrosu 'şikayetçi': Bu tempo bizi de zorluyor
Dışişleri'nden önce ekonomiden sorumlu devlet bakanlığı yapan Ali Babacan'ın tercih imkanı olsa hangi bakanlığı seçeceği en çok merak edilen konular arasında yer alıyordu. Babacan, geçtiğimiz haftaki Yunanistan ziyaretinde gazetecilerin bu sorusuna, "Başbakan'ımızın takdiri." cevabını verdi. Bakan Babacan, aynı sohbette Dışişleri bakanlığına alıştığını da ilave etti. AB başmüzakerecisi görevini yürüttüğü için Dışişleri'ne uzak olmadığını vurgulayan Babacan, "Bu durum ve bakanlığın seçkin kadrosu nedeniyle ekonomiden Dışişleri'ne geçişim kolay oldu." değerlendirmesini yaptı. Ali Babacan'ın övdüğü Dışişleri mensupları ise Bakan'ın çok çalışarak kendilerini de zorladığı latifesinde bulundu.