Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
36,4215
EURO
38,3389
IMKB
9.602,000
ALTIN
3.446,180
 
Hava Durumu ANKARA
-8 / -2 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
BABAHAN'DAN HINCAL ULUÇ'A, 'BESLEME BASIN'YANITI
BABAHAN DAN HINCAL ULUÇ A,  BESLEME BASIN YANITI
 
Medyada ‘cunta yanlısı-besleme’ tartışması... Hıncal Uluç yazısında Sabah Gazetesi’nin taraflı haber yapmakla suçlayınca Yayın Yönetmeni Ergun Babahan cevap verdi.
 
25.3.2008 - 16:30

Son dönemde medyada yaşanan ayrışma, yazarların köşelerinde kendi gazetelerinin yayın politikalarını da eleştirdiği yeni bir safhaya girdi. Hıncal Uluç yazısında Sabah Gazetesi’nin taraflı haber yapmakla suçlayınca Yayın Yönetmeni Babahan cevap verdi.

Sabah Gazetesi’nin AK Parti’nin kapatılması davası açılması üzerine “Meclis’i de kapatın” başlığıyla çıkmasını “Gazete, ‘besleme basın’ günlerini hatırlatmaya başladı. Buram buram yorum bir başlık, haberin üstüne konur mu?.. Haberde yorum olur mu?” sözleriyle eleştiren Hıncal Uluç’a, gazetenin Genel Yayın Yönetmeni Ergun Babahan yanıt verdi. Babahan, Mirgün Cabas ve Ruşen Çakır’ın hazırlayıp sunduğu NTV’nin ‘Yazı İşleri’ programında “Sonradan utandırmayacak gazete yapıyoruz” dedi.

Hıncal Uluç bugün Sabah Gazetesi’ndeki yazısında şunları söylemişti:

Veda zamanı

“Yok canım, Sabah’a veda etmiyorum.. Gerçi burada kalma konusundaki inadım ve kararlılığım giderek zayıflıyor. Artık çok zorlanıyorum. Hele yazı işlerinde yapılan son değişikliklerden sonra, gazetenin haber sayfalarının “Besleme basın” günlerini hatırlatmaya başlaması beni çok sarsıyor.
Yanlış anlamayın. Benim yazılarımın satırına dokunan olmadı. Hiçbir yazım kalmadı. İma dahi yapılmadı. Tüm özgürlüğüm içinde yazmaya devam ediyorum..
Sıkıntım haberde, habercilikte taraf olmak!..
“Meclis’i de kapatsınlar” diye buram buram yorum bir başlık, haberin üstüne konur mu?.. Haberde yorum olur mu?.
İlhan Ağabey’in serbest kaldığı hemen her gazetede verilirken, Sabah bu haberi vermeden baskıya girer mi?. Etiler’de dağıtılan gazetede bu haber yoksa, nerde vardır?.. Patronlara gidenlerde mi?.. Ve o sabah Etiler’de satılan öteki gazetelerde nasıl var, peki?..
Yazarlar beni ilgilendirmiyor. Onların kararını okur verir. Ama gazete tarafsız, bağımsız olmalı.. Öyle miyiz?..
Sabah’ı yeni sahibine teslim ederek, bu gazeteyi yaratan ve yaşatan, bu arada beni de ben yapan eski sahiplerine borcumu ödeme konusundaki kararlılığım artık eskisi kadar güçlü değil.. Dayanma sınırlarım zorlanıyor ama, ipler henüz kopmadı..
O zaman bu “Veda zamanı” ne demek?..
Şu demek!..
Bir gece sabaha karşı beni de alıp götürebilirler..
Büyük Birader peşimizde.. Özel yaşantımız kalmadı. Her şeyimiz gözleniyor ve dinleniyor.. Banda alınıyor.. Bu bantları günümüz dijital teknolojisiyle istediğiniz şekle sokabilirsiniz..
Kız arkadaşınızla yaptığınız cilveleşmeden, müthiş bir memleketi satma konuşması çıkarılabilir.. Teknik öyle gelişti.
Kaldı ki, ona da gerek yok..
Yazılarımla bir yeraltı örgütünü üye olmadan yönetmek gibi bir suçla alıp götürebilirler beni.. Muhalifim ya.. Cumhuriyetçiyim ya.. Laikim ya!..
Şeker hastasıyım.. Tansiyon hastasıyım.. Kolesterolüm yüksek.. Böbreğim tek.. Midem beş kez kanamış. Karaciğerim sakat.. Yani içerde bir şey olursa, kimse de şaşmaz, şüphe etmez..
Böyle bir şey olduğunda bu ülkenin satılmış, adanmış kalemleri timsah gözyaşı bile dökmezler.. Ardımdan söverek, vatanın, milletin bir faşist puşttan, bir dangalaktan kurtulduğunu yazarlar keyifle üstelik..
Ben bu günleri Menderes devrinde bire bir yaşadım, 17 yaşında çaylak gazeteciyken..
Erdelhun’un askerleri Mülkiye’yi basıp tarıyor, Namık Gedik’in polisleri Allahın günü en saygın, en okunan gazetecileri derdest edip götürüyorlardı.. 80’lik Hüseyin Cahit Yalçın bile Ankara Hilton denen koğuşa konmuştu.. Gazeteciler koğuşu vardı Ankara Cezaevinde bilir misiniz?. İçerdekiler, dışarıdakileri geçmişti, sayıca.. Her gün birileri gazeteden, ya da sabaha karşı evinden alınır olmuştu..
Şimdi Demokrasi mi var?..
O zaman ne vardı sanırsınız?.. Menderes “Vatan Cephesi” diye milleti ikiye böler, katılanları devlet radyosunda her gün saatlerce ilan ederken ne vardı sanırsınız?.. Faşizm mi?.. Yok canım..
Bal gibi demokrattık.. Adımız da üstümüzde..
Demokrat yazarları okumuyor musunuz?.. Hatta o devri yaşayanları okumuyor musunuz?.. Memlekette gül gibi demokrasi vardı da, faşist ordu bu demokrasiyi yıkıp ülkeyi geriye götürmüştü..
Yani..
Bir sabah beni bu sayfada bulamayabilirsiniz.. Üstelik ardımdan köşemi “Bembeyaz”da bırakacaklarını sanmıyorum.. Biri anında yerleşir, merak etmeyin..
Balçiçek’in durumuna düşmeden.. Ben de, köşem de buradayken, hele bir veda edeyim dedim işte..
(Her şeyi her nasılsa haber alan birileri yarın “Hıncal etrafındaki çemberin daraldığını biliyordu, onun için yazdı” diye kılıfı hazırlar, onu da merak etmeyin..)”

BABAHAN: ULUÇ’UN KİŞİSEL GÖRÜŞÜ

NTV’de yayınlanan Yazı İşleri programına katılan Sabah Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ergun Babahan, Hıncal Uluç’un yazdıklarının kişisel görüşü olduğunu belirterek “Kalıp kalmaması kararı kendine ait, söylediği gibi mutlaka yerine biri gelir” dedi.

Babahan şunları söyledi:
“Şu görüşüne katılıyorum, yarın ben de gidebilirim buradan, benim köşem de bembeyaz kalmaz, mutlaka biri yerleşir. Bu medya dünyasında bir gerçek. Yakın tarihe baktığımızda Emin Çölaşan Hürriyet’ten ayrılınca köşesi bembeyaz kalmadı, onun yerine başka biri, bizden transfer ettikleri bir arkadaşı koydular. Bu gazeteciliğin bir gerçeği... Televizyonculuğun da... Her iş hayatının gerçeği. Bir yerden biri ayrılırsa, ayrılma kararı verirse mutlak kurumlar kişilerle gerekli önlemini alır.

‘MECLİS’İ DE KAPATIN’ MANŞETİ BANA AİT

Kendisinin de belirttiği gibi biz bugüne kadar, bu yazısı dahil hiçbir yazısına müdahale etmedik. Hiçbir yazarımıza etmiyoruz. İçinde suç unsuru olmadığı sürece... Hıncal Uluç’un rahatsızlığı bizim ‘Meclis’i de kapatın’ manşetimizden dolayı. O manşet bizzat ben Belçika’dayken benim tercih ettiğim, benim attığım bir manşettir. Sorumluluğu da tamamen bana aittir.

Türkiye’de üç partili, dört partili bir Meclis’te ikisine kapatma davası açılıyorsa Türkiye’nin demokratik yapısında bir sıkıntı bir sorun var demektir. Özellikle Güneydoğu’da oyların yüzde 90’ına yakın bir oy almış iki partinin birden kapatılma davası olması Türkiye’nin yakın gelecekte AK Parti’nin kapatılması dışında da çok ciddi sorunlarla karşı karşıya olacağını gösteriyor.

BİZİ UTANDIRMAYACAK GAZETE YAPIYORUZ

Biz demokratik bir çizgi tutturduğumuz inancındayız, bunu sürdüreceğiz elbette. Bundan hoşlananlar veya hoşlanmayanlar olabilir. Ama bu da bizim çizgimiz. Hıncal Bey’in kalıp gitmemesi kendi kararı, henüz konuşmadım kendisiyle. Bu dönem geçecek ama ben zaman zaman arşive inip dosyalara bakıyorum. Türkiye’nin 28 Şubat döneminde yaptığı gazetelerden o gazeteyi yapan kimselerin mutlu olmadığını yüzlerinin kızardığını düşünüyorum. Biz bir yıl sonra dönüp baktığımızda yüzlerimizi kızartmayacak, utandırmayacak birinci sayfalar, gazeteler yapmaya çalışıyoruz. Mücadelemiz bu yolda sürecektir.”

Babahan, NTV Haber Koordinatörü Mirgün Cabas’ın “Yazınızda cunta yanlısı gazetecilerden söz ediyorsunuz ve altında bir kısım medya ifadesini kullanıyorsunuz. Sizin köşenizden de iyice anlaşılıyor böyle bir ayrımın neresinde duruyorsunuz?” sorusuna ise şu yanıtı verdi:

“Biz hukuk devletinden yana, çetelerden arınmış insan haklarına saygılı oyunu kurallarına göre oynandığı bir demokratik yapıdan yanayız. Batılı demokrasilerin soğuk savaştan sonra tasfiye ettiği gladyo tipi örgütlenmelerin Türkiye’de artık tamamen tarihe karışması Türkiye’nin yakın tarihine damga vurmuş karanlık olayların bir an önce aydınlatılması ve kimsenin yargı önünde hesap veremez olmamasından yana duruyoruz.

Çok sıkıntılı bir dönemden geçtiğimizi, ancak bu kez bu sürecin sağlıklı bir sonuca varacağını düşünüyoruz. Bir kısım gazeteler olayı tamamen magazin yaptı. Haklı olduklarını söylediğim bir şey var: 83 yaşında bir gazetecinin sabah 04.00’te evden alınması... Ama bütün soruşturma bundan ibaret değil. Soruşturmanın içinde çok ciddi iddialar var. Türkiye’nin yakın geçmişine damgasını vurmuş ‘ay ışığı’, ‘sarı kız’ isimli iki darbe girişimi var. Bunlar dergilerde çıktı, o dergiler kapatıldı, askeri savcılıklar tarafından aleyhlerine dava açıldı ve o arkadaşlarımız yargılanıyor ama o arkadaşlarımızın neden yargılandığı konusunda pek tepki göremiyoruz bir kısım medyadan.”

NTV



Arkadaşına Gönder   Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

  Bu kategorideki diğer haberler


"SABAH, BANA BESLEME BASIN'I HATIRLATIYOR"

TRT ÇALIŞANLARI MÜTEAHHİTLİK DE YAPMIŞLAR

TRT'DEKİ 15 DAİRE BAŞKANLIĞI 5'E İNDİRİLİYOR
»  FİŞLEMELERE ÜST KATTA FEHMİ BEY BAKIYOR...!
»  ÜÇ GAZETEYE ERGENEKON ŞOKU
»  ÇETE BAŞI İLHAN ABİ!!
»  MELİH AŞIK'TAN SUSKUN BATI MEDYASINA TEPKİ
»  SEN NESİN ONA KARAR VER FEHMİ KORU..!
»  ERGENEKON NEDİR! KORSAN KİMDİR?
»  BÖYLE GÖZALTIYI ŞİDDETLE KINIYORUZ?
»  İRAN'A KARŞI FRANSA'DA HAZIRLANMAYA BAŞLADI
»  AKP'YE ZEHİR ZEMBEREK BİR YAZI
»  BİRAND CUMHURİYET GAZETESİ ÖNÜNDE TARTAKLANDI
»  AYDIN DOĞAN, BAŞBAKAN'A MEKTUP GÖNDERDİ Mİ?
»  GAZETECİ'DEN SINIR ÖTESİ HAREKATI ÇÖZEN KİTAP
»  GÖZALTI VE İŞKENCELERLE GEÇEN BİR ÖMÜR
»  CUMHURİYET, 'SUSTURAMAYACAKLAR' MANŞETİ İLE ÇIKACAK
»  "ÇOK SÜRPRİZ GAZETECİLER TUTUKLANABİLİR"
»  CUMHURİYET GAZETESİ'NE DESTEK YAĞIYOR
»  İLHAN SELÇUK BUGÜN NE YAZMIŞTI!
»  İLHAN SELÇUK, BU YAZI YÜZÜNDEN Mİ GÖZALTINA ALINDI?
»  AKP KAPATILIRSA BAKIN AKP MEDYASINA NE OLACAK?
»  "SABAH-ATV İÇİN ÇALIK GRUBUNUN 1 AY SÜRESİ KALDI"
»  VATAN'IN AYDIN DOĞAN'A MALİYETİ, 90 MİLYON DOLAR
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Ekrem İmamoğlu CHP Genel Başkanı Olmalı mı?
Evet
Hayır
İlgilenmiyorum
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.