'BAŞBAKAN'IN CEHALETİ ORTADA'
- Başbakan’ın yönetim gücünün kalmadığı, ülkenin kontrolden çıktığı görülmektedir.
- Başbakan'ın cehaleti ortadadır. Geçtiğimiz günlerde polis kordonu altında gittiği Hakkari’de kullandığı sözlerden birini daha sarf etmiş ve kamuoyunda 'ya sev ya terk et' olarak yorumlanan açıklamalar yapmıştır.
- Onun ne söylediği bizim konumuz değildir.
- Bizi ilgilendiren bu açıklamanın ardından çark etmesi ve bu sözün patentinin MHP ’de olduğu iddiasıdır.
- Bu konuda gerekli açıklamayı yapmıştım.
- Ancak bu tartışmanın devam etmesi konunun üzerinde daha geniş durmamızı gerektiren bir mecburiyeti ortaya çıkarmıştır.
-MHP parti programında da yer aldığı gibi yeni bir dünya düzeninin şekillendiği 21. yy’da önce Türk milletinin sonra bütün insanlığın barış içinde yaşacağı bir dünyayı arzulamaktadır.
- Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu ayrışma üzerine değil birleşme ülküsü etrafına şekillenmiştir. Milli devlet, milli dil üzerinde ittifak edilerek yeni devletin dayanakları olmuştur.
- MHP hiçbir zaman ayrımcı uzaklaştırıcı olmamış toplumun tamamını temel değerler ekseninde kucaklamaya çalışan bir anlayışın temsilcisidir.
- Yapılması gereken onları vatan topraklarından kovmak değil, kendimizi onlara sevdirmektir.
- Yalnız ülkemiz için değil komşu topraklarda adalet, huzur, barış ve refahta model alınacak bir ülkenin varlığı bu kucaklayıcılıktan geçmektedir.
- Sevmeyenin terk etmesi yerine bizi ona sevdirecek bir yaklaşımın hakim kılınması bizim siyaset anlayışımızın vazgeçilmezlerindendir.
- Sağlanacak genel bir uzlaşma toplumsal barış için önemli katkı sağlayacaktır.
- Milli birliğimiz yara alırsa bunun geri dönüşü mümkün değildir.
- Gün saflarımızı sıklaştırma günüdür. Gün kucaklaşma günüdür ve kucaklaşmanın adresi büyük Türk milletidir.
İNANÇ VE MEZHEP AYRIŞMASI
- Türkiye inanç ve mezhep ayrışmasının içine çekilmeye çalışılıyor
- Toplumsal huzursuzluk alanları her geçen gün derinleşmektedir.
- Türkiye’nin birlik bütünlük içinde onurlu bir geleceğe taşımak siyasetin en önemli görevidir. Sorunların çözüm yollarının aranacağı tek adres yegane makam olan TBMM ’dir. Türkiye’nin sorunları ortak aklın rehberliğinde bu kutsal çatı altında çözülmelidir.
- Yaşayış hayata bakış insanlar arası ilişkiler biz olan ve bizden olan Alevi kardeşlerimizin sorunları konuşulması en zor ve karmaşık konulardan birisi olmuştur.
- Bu konularda bugüne kadar müşterik bir anlayış zemininin oluşturulmasına hizmet edecek bir ortam yaratılamamıştır.
- Bunları güçleştiren karşılıklı etkiler şunlardır: Tarihi süreç içinde bugüne taşınan ön yargılar, bilginin eksikliği, tanımlama ve teşhis karmaşaşası, kemikleşen klişeler, siyasi hesap...
- Bunların gölgesinde yapılan tartışmalar bu konuda gerekli olan karşılıklı anlamayı önlemiştir.
ALEVİLİK RANT ARACI OLMASIN
- Alevilik siyasi istismar ve rant aracı olmaktan çıkarılmalıdır. Bu konuyu inancın dışında başka mecralara çekme, politik bir akım haline getirerek siyasallaştırmamalıdır.
- Suni Alevi, cami cemevi karşıtlığı olarak görülmemelidir.
- Karşılıklı hoşgörü hakim kılınmalı, hiçbir inancı küçümsemek hiç kimsenin haddi olmadığı unutulmamalıdır.
- Konunun kavramsal çerçevesi doğru konulmalıdır.
-MHP Alevi kardeşlerimizin sorunlarının çözümü için bu konuda karşılıklı anlayış oluşmasında, katkıda bulunmaya hazırdır.
KÜRESEL KRİZ KAPIMIZDA
- Küresel krizden bir çok şirket göçmüştür. Bununla bağlı olarak bazı Avrupa ülkelerinin reasyona girdiği görülmüştür.
- Önüne geçilemeyen ekonomik tufan ülkemizin kapısına dayanmıştır. Derinleşen krizin zincirleme reaksiyonunu artırarak, borsa endekslerinin düşüşler yaşamasına, sınır ötesine mali kuruluşların kredi faaliyetlerinin durdurmasına neden olmuştur.
- Önlemden vazgeçmeyen Avrupa ülkeleri kriz için sürekli bir arayış içine girmişlerdir.
- ABD'de G 20 ülkelerinin katılımıyla düzenlenen bir toplantı yapılmış kriz masaya yatırılmıştır.
- Yeni ekonomik sistem temennilerinin yapıldığı hepimizce malumdur.
- Bu toplantıda alınan kararlar beklentileri karşılayamaz.
- Türkiye ekonomisi iç çelişkiden alınmayan önlemlerden kaynaklanan sorunlar nedeniyle ekonomik krizin tahribatına açık bir hale gelmiştir.
- Dünyadaki sanal para bolluğuyla, ürettiğinin üstünde tüketen ülkemiz bir tercih aşamasına gelmiş bulunmaktadır.
'BAŞBAKAN KRİZ ETKİLEMEZ DİYORDU'
- Krize önlem alınmaya çalışılan bu zaman diliminde, Başbakan bu krizin etkilemeyeceğini varsaymıştı.
- Başbakan “Bizde mortgage yok TOKİ var” sözünden, “Bizim bankalarımız çok sağlam, bize bir şey olmaz” diyerek aczini göstermiştir.
- Başbakan yurt dışında ülkemizin iç meseleleriyle ilgili konuşma alışkanlığını sürdürmüştür..
- Son günlerde krizin ciddiyetinin kabulüne yönelik tavır sadece Başbakanla kalmamış, ekonomiden sorumlu bakanda aynı duruma girmiştir.
- Bu hayret verici beyanların ABD ’de yapılan G-20 toplantısı öncesinde kamuoyu ile paylaşılması dikkate değerdir.
- Bir yanda 'etkileneceğiz' diyen bir bakan varken, 'bize bir şey olmaz' diyen bir Başbakan bulunmaktadır.
- AKP içinde yaşanan uyumsuzluk ve kargaşa vatandaşlarımızın sorunlarını daha da büyütecektir.
- TMSF Başkanı’nın kamu mallarını en yüksek fiyattan satarken siyasi iradenin yanında olmadığı şeklindeki açıklamalarının sert bir şekilde karşılık görmesi iktidarın gerçek yüzüdür.
- Artık yolsuzlukların iktidar eliyle palazlandığı bu dönemde AKP skandalları bir bir ortaya çıkmaya başlamıştır.
- Gerekli notları aldığımızı, milletimizin yetki vermesi halinde, suçluları Türk adaletine teslim edeceğimizi buradan belirtmek istiyorum.
'BAŞBAKAN YANILDIĞINI ANLAYACAK'
- Etrafındaki bir avuç kamu ihalelerinden geçinenlerin durumuna bakarak her şey yolunda imajı veren Başbakan yanıldığını mutlaka anlayacaktır.
- 'İş adamlarının iki yıl yetecek zulaları var' cevabı endişelerimizde ne kadar haklı olduğumuzu göstermektedir.
- Bizi endişelendiren toplumun her kesiminden yükselen feryatlardır.
- Çiftçimiz mutsuzdur. Çalışanlarımız işlerini kaybetmekle karşı karşıyadır huzursuzdur. Esnafımız parasızdır. İş adamımız çaresizdir. Emeklimiz moralsizdir.
- Bunun yanı sıra üretimde baş gösteren gerileme, önlenemeyen işsizlik işten çıkarmaların hızlanması en büyük tehlikeler olarak görülmelidir.