Türk ailesinin umutları yarım kalmıştır. Almanya’da 8 kardeşimiz hayata gözlerini yummuştur. Almanya’da belirli aralıklarla meydana gelen yangınlar herkesi bildiği gerçekler arasındadır. Türk ailelerin yaşadığı evlere yapılan saldırılar dikkat çekmektedir. Yangınların hep Türk ailelerinde olması dikkat çekmektedir.
Türk aileleri gözü dönmüş saldırganların hedefi haline gelmiştir. Özellikle Almanya’nın sicili bu anlamda temiz değildir. Bu ülkedeki ırkçı dehşetinin kardeşlerimizi nasıl hedefine aldığı tecrübelerle sabittir. 8 kardeşimizin öldüğü yangın araştırılmalı ve en ufak detaylar ortaya çıkarılmalıdır. Alman yetkililerin sobadan çıktığını söylediği yangın bizce peşin yargıdır. Alman hükümeti varsa suçluları ortaya çıkarmalıdır.
Tek dişi kalmış canavarlar kendilerini kaybetmişlerdir. Neyi öngördülerse başaramamışlardır. Akif’in yazdığı İstiklal Marşı herkese önemli sorumluluklar yüklemiştir. Milliyetçilik her satırında vardır. Yüce Allah bu aziz millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın ve bağımsızlığı tehlikeye düşürmesin
İtinayla, dikkatle takip ediyoruz ki yakın tarihin en ağır en karanlık döneminden geçmekteyiz. Acı verici biçimde millet hırpalanmaktadır. Nifak bulutu üzerimizi örtmüştür. AKP milli değer karşıtlığının ismi olmuştur. Milleti inkar eden, milliyetçiliği imha etmeye çalışan iktidar partisi kontrolümü kaybetmiştir.
Cesaret kazanan teröristler, zıvanadan çıkan millet düşmanları birlik olmuşlardır. Kendilerine sunulan geniş imkanları sonuna kadar kullanmışlardır
Ülkemizin bugünkü durumu çok ciddidir, kaygı vericidir. Nerede duracağı, nerede biteceği kabaca belli olan yıkım süreci her yeri kaplamıştır
Medya iktidara ortak olmuştur. STK’lar iktidarın gözdağlarıyla insiyatif almaktadır.
İstikrara çıkan yollar bir bir kapanmaktadır. Gayrimeşru istekler çoğalmakta, sel gibi yayılmaktadır. Karşılaştığı rezaletlerin hangi yolla üstesinden gelecektir. Art niyetlilere nasıl tahammül edeceğiz. Görülmedik daha neler vardır. Türk milleti daha ne kadar aldatılacaktır. Türkiye kötü bir yönetim altındadır. Milletimiz feryat etmektedir. Rejim içten içe oyulmaktadır. AKP hükümetinin baştan savma politikaları ile milli değerlerimiz aşılmıştır
Tarihi gerçeklerimiz çarpıtılmıştır. Bölücülük kutsanmıştır. Başbakan İmralı canisi lehine dua istediğinin farkında mıdır. Başbakan ve hükümeti BDP ile işbirliği halinde İmralı’ya köprü vazifesi görürken vicdanları rahat mıdır?
Teröristle kucaklaşanlar siyasetçi olmaktan çıkmıştır. Teröristlerle kucaklaşacaksın sonra merhaba dedik diyeceksin. Gidip teröristlerle kucaklaşacaksın, poz vereceksin. Bu parlamento yol geçen hanı değil. Hizmet etmek isteyenlerin yeridir. Ya Kandil’e gideceksin ya parlamentoda olacaksın. Teröristlerin sırtına sıvazlayanlar, üç kuruş da harçlık alırlar. Haksızlık karşısında susan dil şeytan değil midir? Başbakan BDP’ye yeni bir koruma jesti çekecek mi?
İhanet kuşağının kara yüzleri bugün rahat olsalar da bunun hesabını verecekler."dedi
Teröristbaşı Öcalan’ın verdiği mektupların Kandil’e ulaştırıldığı hepimiz tarafından bilinmektedir. Bundan sonraki ilk aşamada canibaşının MİT’in devreden çıkmasını istedikleri beklenmelidir. Başbakan bu gidişle ateşkese razı olacaktır. Artık AKP ile BDP bir olmuştur. İmralı soytarılığı rolünü güzel oynamaktadırlar. Başbakan ise dünkü sözlerine aldırmadan sanki hiçbirşey olmamış gibi önüne bakmaktadır. İmralı diklenmelerini sünger gibi emmektedir
Tutanakları kimin sızdırdığını kafaya takan Başbakan gerçekleri görmezden gelmektedir. “Açıklarım yoksa ben açıklarım” diyerek sözde BDP’ye tehdit savurmaktadır. Bu olay BDP’nin çaycısına mı kalacaktır, kimin üzerine yıkılacaktır.