Piyasalarda Merkez Bankası'nın ''örtülü faiz'' olarak nitelendirilen kararlarından sonra gözler, kararların maliyetleri artıracağı beklentisi nedeniyle uzun süredir ciddi hareketliliğin olmadığı faizlere çevrilirken, bankalar için Merkez Bankası'nın yarın yayımlayacağı enflasyon raporuna ilişkin basın toplantısında aktarılacak olan ve Türk Lirası'nın değerini önemli ölçüde güçlendirecek ''fiyat istikrarı, faiz politikası, döviz rezerv politikası, zorunlu karşılık politikası ve finansal istikrar''dan oluşan 5 maddelik eylem planı da büyük önem taşıyor.
Maliyet artışını fiyatlarına yansıtmaya başlayan bankalar, konut ve taşıt kredisi faiz oranlarında artışa giderken, konut kredisinde artış öncesinde 60 aya kadarki vadelerde genellikle 1'in altında olan faizler, şu anda 1'in üzerine çıktı. Konut kredilerinde 120 ayda 1,79 seviyesi bile görülüyor.
Edinilen bilgiye göre; İş Bankası konut kredilerinde 24 ay vadede yüzde 1,02, 48 ay vadede 1,03, 60 ayda 1,04 ve 120 ayda 1,12 oranında faiz uyguluyor.
Akbank ise mortgage kredilerinde 1-36 ay arasında yüzde 1,67, 37-60 ay arasında 1,74, 61-120 ay arasında 1,79 oranında faiz belirlerken, Garanti Bankası 36 ve 60 ayda 1,04, 120 ayda 1,14 oranında faiz uyguluyor.
Faiz artışına giden bankalar arasında yer alan Denizbank da konutta 120 aya kadar olan vadelerde yüzde 1,23 seviyesindeki faiz oranını aynı dönemler için 1,39'a, binek ve ticari taşıtta yüzde 1,25 olan oranı ise 1,39'a çıkardı.
Bankaların taşıt kredilerinde uyguladığı faiz oranı ise genellikle 1,34 ila 1,40 arasında seyrediyor.
''Faizler kredi tiplerine göre 400 ila 550 baz puan arttı''
DenizBank Perakende Bankacılık Grubu Genel Müdür Yardımcısı Gökhan Ertürk, konuya ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, yılbaşından itibaren tüketici kredi faizlerinin farklı kredi tiplerine göre 400 ila 550 baz puan arasında yükseldiğini, bu artışta ağırlıklı olarak Merkez Bankası'nın TL munzamları arttırması ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK) uygulamaya koyduğu tüketici kredilerine ek provizyon düzenlemelerinin etkili olduğunu ifade etti.
Bugün itibarıyla gelinen noktada tüketici kredilerinin hız kesmeye başladığının görüldüğüne dikkati çeken Ertürk, şöyle devam etti:
''Diğer bir ifade ile bu faiz artışlarının altyapısını hazırlayan esas sebep ortadan kalktı. Zaten bu nedenle ekim ayında yapılan düzenleme ile munzam karşılıkların tekrardan azaltılmaya başladığını izledik ve gerekirse bunun devamının gelebileceğinin sinyali verildi.
Diğer taraftan TL'nin seyri ve buna bağlı olarak enflasyon kaygıları ile beraber Merkez Bankası geçen hafta gecelik borç verme faiz oranlarını yüzde 8'den yüzde 12'ye çıkardı.
Bu şu anlama geliyor; daha önce bankalararası piyasada yüzde 8'lik oran bir tavan görevi görüyorken, artık TL likiditenin sıkıştığı ortamlarda kısa vadeli faizler daha da yukarılara çıkabilecek.
Bu anlamda yüzde 5,75'lik politika faizi sabit kalmış olsa da fiilen TL faizleri yükselmiş oldu. Bu durum bankaların kredi faizlerine doğal olarak yansımaya başladı. Bu kapsamda tüketici kredisi faizlerinin bir süre daha bu seviyelerde seyredeceğini düşünüyoruz.''