Baykal, Parti Meclisi toplantısı öncesinde açıklamalarda bulundu. Türkiye'nin bir kuşatma altında olduğunu ve bu kuşatmanın 'Türkiye'yi dönüştürmeyi' amaçladığını savunan Baykal,
Türkiye'nin kalkındırılmaya, geliştirilmeye değil dönüştürülmeye çalışıldığını iddia etti.
Eğitimle başlayan kuşatmanın şimdi de yargıya yönelik sürdürüldüğünü savunan Baykal, hakim ve savcı atanmasına ilişkin yasanın yargının kuşatılmasının bir örneği olduğunu ifade etti.
EMİR BÜYÜK YERDEN Mİ GELDİ?
Yasanın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından gece yarısı onaylandığına dikkat çeken Baykal, şöyle devam etti:
'Cumhurbaşkanı'nın bu süreçte kendisine biçilen rolü itaatle uygulamış olmasının da olayın bir başka üzücü yanı olmuştur. Ne yazık ki Sayın Gül, seçilmesinden bu yana tarafsız, Anayasa'ya sahip çıkan, hükümetin yanlışları karşısında 'dur' diyebilen, Anayasa'nın cumhurbaşkanına yüklediği yanlışları engelleme işlevini yerine getirme konumunda değil. Bunu üzüntüyle tespit ediyoruz. Bu yasayla ilgili Anayasa'ya aykırılık iddiaları var, bunu dikkatle değerlendirip gereğini yapacağız. Cumhurbaşkanı'nın yanındaki uzmanlardan, hukukçularına incelettirmesi gerekmez mi? Bütün bunlara ihtiyaç yok mu? Hiçbir tartışmayı, incelemeyi gerektirmeyen bir durum mu var, emir büyük yerden mi geldi?"
İKTİDARIN AR DAMARI ÇATLADI
Konuşmasında hükümeti de eleştiren Baykal, "Yolsuzluk iddiaları konusunda vurdumduymaz bu iktidar. Artık yolsuzluklar konusunda iktidarın ar damarı çatlamıştır. Şimdi kendi yolsuzluklarının bedelini, manevi ağırlığını sorumluluğunu seçmene yansıtan bir savunma ihtiyacına girdiler. Bunun temelinde yolsuzluk iddiaları karşısındaki vurdum duymazlık yatıyor" dedi.