CHP LİDERİ BAYKAL
Baykal, doğalgaza yapılan zam ve Anayasa Mahkemesi'nin yerel yönetimlerle ilgili düzenlemeye ilişkin kararını değerlendirdi. Doğalgazda konutlarda yüzde 22.5, sanayide yüzde 22 olmak üzere yeni bir zam yapıldığını ifade eden Baykal, şunları söyledi;
DOĞALGAZA ZAM
"Bu bir süpriz olmuştur.Bu zam dünya petrol fiyatlarının inişe geçtiği dönemde gerçekleşiyor.Doğalgaz fiyatları petrol fiyatlarına endekslidir. Dünyada petrol ve doğalgaz fiyatları düşüşe geçerken doğalgaza zam yapılmıştır.Bu zam kış ayına girilirken yapılmıştır. Bu oranda bir zam izah edilebilir değildir.Bunu makul görmek mümkün değildir.Bu bir zam değildir, bir zulümdür.
Ekonomik kriz karşısında hükümetin hangi önlemleri alacağıda ortaya çıkmış durumdadır.Ekonomik sıkıntıların bedelini vatandaş ödeyecektir. Sıkıntıların faturasını dar gelirli vatandaş ödemek zorunda olacaktır.Bir yandan ekonomik krize karşı güvenceler arayışı içine giriyoruz.Bankalara, mevduat sahiplerine yardımcı olmak istediğini söylüyor hükümet, bir yandan da vergi kaçaklarını affetmeye çalışıyor. Bu yanlış olmuştur.Bunu yapanların fakir fukara edebiyatını söylemeye hakkı yoktur.Fakiri kışın girişinde kendi kaderi ile başbaşa bırakmıştır hükümet. Bunun haklı bir nedeni yoktur.Karşılıksız kredi vermenin bedelini vatandaşın sırtından çıkarılması noktasındayız.Bu zammı protesto ediyorum."
ANAYASA MAHKEMESİ'NİN KARARI
Anayasa Mahkemesi'nin yerel yönetimlerle ilgili düzenlemeye ilişkin dün açıkladığı kararı da değerlendiren CHP lideri Baykal, konuşmasında şunları kaydetti:
"Dün mahkeme yerel yönetimlerle ilgili olarak getirelen yasa konusunda karar verdi.Pek çok belediyenin belediyelikten çıkarılmasını öngeren yasa ana hatları ile benimsenmiş oldu.İlçe konusunda yapılan düzenlemeler kabul edilmiş oldu.Mahkeme AKP'nin getirdiği yeni düzenlemeyi anayasaya uygun olarak değerlendirdi.Bunu saygı ile karşılıyorum ama bu düzenlemenin haksız olduğu gerçeğini ortadan kaldırmıyor. AKP yetkisini kötüye kullanmıştır.Yasa çıkarma hakkını kendi siyasi hesabına göre yeni düzenlemeler yapmıştır.Bu siyasetin vahim bir manzarasıdır.Bu tıpkı Kırşehir'in vilayetlik hakkının elinden alınması gibi bir uygulamadır.Anayasa Mahkemesi bunu anayasaya uygun bulmuştur ancak bu vicdana, hakka ve adelete uygun değildir.Önümüzdeki CHP iktidarın da ilk ele alacağımız ve düzelteceğimiz yanlışların başında bu gelmektedir."
YENİ PARTİ PROGRAMI
Partisinin yeniden hazırlanan programı hakkında bilgi veren Baykal,"Yeni programımızın başında milletvekili dokunulmazlığının kaldırılması geliyor.Bu konuda beklediğimiz gelişme sağlanamadı. Bu konunun gerçekleşmesi CHP'nin iktidara gelmesini zorunla kılacak kadar güç bir konudur.Tarım konusunda da çalışmalar yapmalıyız.Yeni bir tarım politikası oluşturmalıyız.Yoksulluk problemi de Türkiye'yi derinden etkilemektedir.Siyasi partizanlıklara alet edilmiştir bu konu.Yoksulluk izlenen politikalar ile ortadan kalkmamıştır. Yoksulluğu bertaraf etmeye yönelik bir program uygulanmalıdır.Çoğu programlar, uygulamalar yoksulluğu sürdürebilir kılmak için yapılmıştır.Bunu kökten değiştirmemiz lazım.Elbette yoksula yardım edeceksiniz ama bu yoksulluk durumunu sürdürmek için değil değiştirmek için olmalıdır.
Adli Tıbbın oluşumu Adalet Bakanlığı yetkisi altına alındı, sonuç ortadadır.Adli Tıp kurumunu siyasi telkinlere maruz kalmayacak ellerde oluşturma ihtayacı var.Bu konularda da programımızda çözümler göreceksiniz.Medya reformu da gerçekleştirilecektir.
ÜZMEZ RAPORU
Bir gazetecinin, "Üzmez konusu AKP olmasaydı yaşanır mıydı?" sorusu üzerine Baykal,"AKP'nin iktidarda olması her türlü yozlaşmayı kolaylaştırıcı etki yaptığı ortadadır.Bu konuda gerekli duyarlılık söz konusu değil.Düşünün kadro oluşmuş ve görev yapıyor.En önemli bilirkişi kurumudur adli tıp...Üyelerinin üç tanesi sabıkalı.Daha önce benzer olayları yaşamış.Onları oraya kim tayin etti? Bu sonucun sorumlusu kim?Bu çok açık.bu soruları değiştirebiliriz.Bu yazar başka bir gazeteden olsa sonuç ne olurdu?Bu şekilde soruları değiştirebiliriz."
BELEDİYELERİN KALDIRILMASI
"Herhangi bir iktidar belediye olarak tanımlayacağı yerleşme yerlerinin nüfusunun ne olması gerektiğini belirleyebilir." diyen Baykal, "Buna ben saygı duyarım.Ama şu olamaz;Elli yıldır belediyeliği devam eden bazı yerleşme merkezlerine senin belediyeliğini kaldırıyorum demesini haklı bulmak mümkün değil.750 milyon dolar krediyi damadının başında bulunduğu şirketlere devletin kasasından vermeyi biliyorsun da onbirlerce insanın belediyelik hakkını niye kaldırıyorsun.Bunun verimli bir çalışma ile alakası yok. Belediyeyi bir yere bağlayacaksın o yere bir memur göndereceksin.Yine bir masraf. Bir de seçilmiş birini değil memur göndereceksin."
ETNİK KİMLİK
Baykal, "Devlet kimsenin etnik kimliği ile meşgul olamaz.Herkesin kimliği onun şerefidir.Devlet kimsenin etnik kimliğini değiştirmeye kalkmayacak.Devletten önce insan, toplum var.Varolan insanın kimliği devletin kararı ile belirlenmez.Tüzüğümüz, programımız buna göre...Etnik kimliği siyasi ayrışma nedeni haleni getirmek olmaz.Ayrımcılık yok, bölücülük yok, terör yok."