CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, ülkeyi yönetenlerin yakınlarının mali ilişkilerinin özenle götürülmesi gerektiğini belirterek, "Bu noktada konuşmamız gereken çok konu var.
Şimdi değil zamanı var. Bu konulardaki yeni gelişmeleri şimdi gündeme getirmek doğru değil ama Sayın Başbakan bunlarla ilgilenirse birlikte konuşuruz. Türkiye'ye anlatacağımız, paylaşacağımız çok konu var" dedi.
Baykal, Başbakan Erdoğan'ın bu konuyla ilgili olarak kendisine ve partisine yönelttiği eleştirilerle ilgili olarak da "Başbakan'ın üslubu belli. Başbakan'ın bunalımlarına ben ayak uydurmak niyetinde değilim. Ben vakarımı koruyarak tezlerimi ifade ediyorum" diye konuştu.
Baykal, İncek'te bulunan bir özel okulda düzenlenen Atatürk'ü anma etkinliğine katıldı.
Daha sonra gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Baykal, Kuzey Irak açılımına ilişkin olarak MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin eleştirileri ile Irak Devlet Başkanı Celal Talabani'nin kendisine bir kutlama mesajı gönderdiği haberlerinin hatırlatılması üzerine şunları söyledi:
"Bu konularda iç siyaset tartışmalarına fazla itibar etmek istemiyorum. Doğaldır, siyasi partiler arasında tartışmalar olur herkes bir şey söyler. Bunlara cevap yetiştirmenin fazla önemli olduğu kanısında değilim. Biz çok önemli bir yaklaşım sergiledik. Toplumumuzun her kesimi tarafından çok büyük ilgiyle karşılandı. Dünyaya nasıl baktığımızı, çevremizle ilişkimizi nasıl düşündüğümüzü göstermek açısından bunu çok önemli sayıyorum. Bu açılım, öneriler, yaklaşımın bir ciddi ulusal, toplumsal nitelik kazanmaya başladığına tanık oluyorum. Bunun daha da yaygınlaşacağı anlaşılıyor. Türkiye daima acısı, sorunu, sıkıntısı olan insanlara kucağını açmış bir ülkedir." Türkiye'yi çevresiyle savaşmaya meraklı bir ülke gibi sunmaya çalışanlar bulunduğunu kaydeden Baykal, "Böyle bir şey yok. Biz hukukumuzu, hakkımızı istiyoruz. Teröre son verilsin istiyoruz" dedi.
BAŞBAKAN ERDOĞAN'IN SÖZLERİ
Baykal, bir gazetecinin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın dün partisinin grup toplantısında kendisini sert bir dille eleştirdiğine ve "siyasi kalpazan" dediğine dikkati çekmesi üzerine şunları kaydetti:
"Türkiye çok ciddi bir dönem yaşıyor. Ben herhangi bir polemiğe girmek istemiyorum. Bir özel suçlama arayışı çabası içinde değilim. Ama Başbakan'ın zaman zaman kendisini gösteren ruh patlamalarından birisine dün tanık olduk. Artık bunların benim üzerimde bir etkisi yok. Çok özür dileyerek ifade ediyorum, Başbakan'ın bu sözlerini ciddiye almıyorum, önemsemiyorum. Bu sözleri, Başbakan'ın ruh haline bağışlıyorum. Sayın Başbakan'ın üslubu belli. Güzel bir sözümüz vardır, 'üslubu beyan ayniyle insan', yani diyor ki bir insanın üslubu onun tıynetidir. Başbakan'ın bunalımlarına ben ayak uydurmak niyetinde değilim. Ben vakarımı koruyarak tezlerimi ifade ediyorum.
Bir kez daha hatırlatayım, bütün dünyada çıkar çatışması diye temel bir kavram vardır. Bir ülkenin siyasi çıkarıyla o ülkeyi yönetenlerin mali menfaatleri çatışır olmamalıdır. Bir ülkeyi yönetenlerin ya da onların yakınlarının mali menfaatleriyle bir ülkenin siyasi çıkarı çatıştığı anda bir çıkar çatışması var demektir. Bu, ciddi bir durumdur. Hiçbir demokrasi, hukuk devleti buna izin vermez. Ben bu noktaya dikkati çekiyorum. Türkiye'nin bir siyasi gerilim ortamı yaşadığı açıktır. Bu ortamda herkesin, kendi yakınlarının mali ilişkilerini ülkenin siyasi çıkarlarıyla çelişir olmaktan çıkarma sorumluluğu vardır. Zaten ülkeyi yönetenlerin yakınlarının mali ilişkileri çok özenli götürülmesi gereken bir konudur. Bu noktada konuşmamız gereken çok konu var. Şimdi değil zamanı var. Bu konulardaki yeni gelişmeleri şimdi gündeme getirmek doğru değil ama Sayın Başbakan bunlarla ilgilenirse birlikte konuşuruz. Türkiye'ye anlatacağımız, paylaşacağımız çok konu var."