Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
36,4935
EURO
37,8900
IMKB
9.659,000
ALTIN
3.350,270
 
Hava Durumu ANKARA
1 / 9 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
BAŞHEKİM RAPORU VE SORUMLULUĞU KABUL ETMEDİ
BAŞHEKİM RAPORU VE SORUMLULUĞU KABUL ETMEDİ
 
Bursa'da Şevket Yılmaz Devlet Hastanesi'nde çıkan yangının ardından müfettişler tarafından hazırlanan raporda kusurlu bulunan Başhekim Osman Naci Çelik, bakanlık müettişlerinin hazırladı raporda sorumlu olduğu yönündeki iddiaları kabul etmedi.
 
20.7.2009 - 22:55
Başhekim Çelik, konuyla ilgili olarak yaptığı basın toplantısında Teknik olaylardan sorumlu tutulmasının yanlış olduğunu belirterek "Katlar arasına çocukların oynadığı oyun hamurlarından koyulsaydı, böyle bir durum ortaya çıkmayacaktı" dedi.
Çelik, kendilerinin Türkiye Cumhuriyeti'ne suçlu olarak gösterildiklerini savunarak, "Hayatını kaybedenler adına çok üzgünüz. Böyle bir olayın tekrarlanmamasını diliyoruz. Ben bugüne kadar konuşmadım. Herhangi bir yorum yapmadım. 'Acaba hastane başhekimi bu söylenenleri kabul ediyor mu' diye yorumlayanlar oldu. Böyle bir şey söz konusu değil. Soruşturma aşamasında olduğu için herhangi bir yorum yapmamızın doğal olmadığını düşündük. Hastanemizde yaklaşık 2 aydır yapılan inceleme sona erdi ve cumartesi günü, bugüne kadar görülmemiş bir şekilde, basın bildirisi ile müfettiş raporunun ayrıntıları, detayları, bizim hangi konularda suçlandığımız, hangi cezaları alacağımız açıklandı. Devlet idaresindeki müfettiş raporları mahremiyetli olan incelemelerdir. Bu kişiler raporları hazırlar, kendileri ve raporları sunacakları bakanlık dışında kimsenin haberi olmaz. Daha sonra rapor kamuoyuyla paylaşılır. Benim bugüne kadar, 20 yıllık meslek hayatımda görmediğim şekilde bir basın bildirisiyle yayınlandı. Basına bildirilmesi hukuki değildir. Bu konuda hukuki haklarımı uygun gördüğüm takdirde kullanacağım. Müfettiş raporları bir kanaattir. Bizi bir konuda suçlu bulabilirler. Sanki ben ve bazı idareci arkadaşlarım, bazı konularda kesin suçlu gibi görüldük. 75 milyon kişinin yaşadığı Türkiye Cumhuriyeti'ne biz suçlu olarak sunulduk. Ben ve idareci arkadaşlarım, bin 200'ün üzerinde insanın çalıştığı, günde 4 bin vatandaşımıza canla başla hizmet etmeye çalışan kişileriz. Bizim bu hizmeti yaparken eksiğimiz de olabilir, hatamız da olabilir. Her insan gibi biz de yanlış yapabiliriz. Benim ve diğer arkadaşlarımın sağlık hizmeti sunarken, gelen hasta ve hasta yakınlarına karşı yükümlerimizi yerine getirmemiz konusunda lakayitlik içinde bulunduğumuz muamelesi yapmak, bize yapılmış haksızlıktır. Biz burada devleti temsil ediyoruz. Bizim bu şekilde bütün ülkeye suçlu olarak ilan edilmemiz kabul edilir değildir. Bu konuyla ilgili devletimizin bir takım kuruluşları, yapacakları bir şeyler varsa, yapmaları gerekmektedir. Biz de Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyız. Memleketini, milletini seven, en iyi şekilde hizmet vermeye çalışan insanlarız. Biz, Şevket Yılmaz Devlet Hastanesi olarak, en üst düzey sağlık hizmetini sunan bir hastaneyiz. Sağlık Bakanlığı'na geçtiğimiz günden beri, verilen hizmetlerin her yönüyle değerlendirildiği bütün denetimlerde en üst puan almış bir hastaneyiz. En son neticelenmiş değerlendirmede almış olduğumuz puan 100 üzerinden 96'dır. İdareci olarak böyle muharebelere tabi tutulmamızı kabullenemiyorum. Biz de insanız. Bizim de eşimiz, dostumuz var. Toplum içinde bilinen insanlarız. Düşürüldüğümüz durumu, bu duruma sebep olanlar düşündüler mi? Hiç rahatsızlık duyuyorlar mı? Bu ülkede kimlerle alakalı neler söylenmiyor" diye konuştu.
Yangının ara kablodan çıktığını ifade eden Çelik, "Burada 16 tane insanımızdan bahsediyoruz. 8 kişi kaybedilmiştir. Ama 8 kişi de sağlıklı olarak kurtarılmıştır. Keşke bu olay hiç olmasaydı. Bu en çok bizi rahatsız ediyor. Yangın, hizmet aldığımız yüklenici firmanın alanında meydana geldi. Yani yangının meydana geldiği alanda her hangi bir hastamız vefat etmedi, ya da zarar görmedi. Yangın çıkan mahalden 5 kat yukarıdaki genel yoğun bakım ünitesinde bu üzücü olay meydana geldi. Bilir kişilerin yaptıkları incelemeler ve bizim de onlardan öğrendiğimiz kadarıyla, yangın, ne hastanemizin ne de yüklenici firmanın tesis etmiş olduğu elektrik kablo sisteminden kaynaklanmadı. Bilgisayar, yazıcı gibi bir takım cihazların kullanılması için uzatılan ara kablodan çıkmış. Neden bizim kablolarımız yandı ve dumanlar yukarı çıktı? Bu tür binalarda elektrik, gaz sistemlerinin katlar ve bölümler arasında daraltımını sağlayan, şaft denilen boşluklar var. Bu şaftların içinden, bu kablolar üst katlara çıkartılıyor. Bizim hastanemizin kuruluşunda bu şaftlar, bazı bölümlerde, bazı katlarda tedavi ünitesinin içinden geçiyor. Aynı şafttan hem elektrik, hem gaz sistemi geçmemesi gerekirken, bizim hastanemizde geçiyor. Bu şaftların izole edilmesi lazım. Bir çeşit köpük gibi, çocukların oynadığı oyun hamuru gibi malzemeyle doldurulsaydı, dumanın geçmesi mümkün olmazdı. Bizim hastanemizde hiçbir şekilde izolasyon yok. Yangının çıktığı yerin katlarca üstünde aniden duman çıkıyor. İzolasyon olmadığı için şaftlardan her yere
yayılıyor. Sebebi yanlış imal edilmesi. Bunu bütün raporlarda gördük. Biz de bu vesileyle bu kadar teknik bilgi sahibi olduk. Yoksa benim hekim olarak bunları bilmem mümkün mü? Bu şaftların katlara açılan kapıları var. Bu kapıların yangında yanmayan malzemeden yapılması gerekirken, bizim kapılarımız talaşın sıkıştırılmış halinden yapılan bir malzemeden. Yangında ilk önce kapılar yanıyor. Sonra süratle yoğun bakım ünitesine gidiyor. Sivil savunma uzmanımız da yok. Hastanemiz açıldığı günden beri ne SSK Hastanesi iken, ne de Sağlık Bakanlığı'na bağlandığımız günden itibaren sivil savunma uzmanımız olmadı. 2006 yılında Sağlık Müdürlüğü'ne yazı yazdık. Ancak hiçbir şekilde cevap alamadık. Ayrıca bu olaydan kısa bir süre önce Sağlık Bakanlığı, savunma sekreterliği gereğince 13-14 Nisan tarihlerinde denetim yapıldı. Kalorifer tesisatı ile ilgili bazı eksikliklerimiz haricinde başka bir şey bildirilmedi. O eksiklikler de arkadaşımızın hataları yüzünden oldu. Bunu da yazılı bir şekilde 15 Nisan'da bildirdik" şeklinde konuştu.
2002 yılında yürürlüğe giren yangın yönetmeliğinden haberlerinin olmadığının altını çizen Başhekim Çelik, "Yüklenici firmanın 2002 yılında yürürlüğe giren yangın yönetmeliğiyle ilgili konuları bilmek ve yerine getirmek yükümlülüğü vardır. Her türlü olumsuzluğa karşı gerekli önlemleri almalıdır. Burada kullanılacak elektrik kabloların özellikleri de bu işlere dahildir. Yüklenici firma, yangın yönetmeliğini bilmek zorundadır. Hastanemizde, ne SSK döneminde, ne de Sağlık Bakanlığı döneminde bir tane bile kadrolu mühendisimiz olmadı. Yalnızca 2005 yılında TEDAŞ'ın yazısı üzerine Sağlık Müdürlüğü, Devlet Hastanesi'nden haftada 2 gün olmak üzere bir görevli gönderdi. Sonra bu haftada 1 güne düştü. 2-3 tane teknisyen var. 2002 yılında çıkan yangın yönetmeliği herkesi ilgilendiriyor. Biz 2005'te Sağlık Bakanlığı'na geçtik. Bu yönetmelikten haberimiz yok. Sağlık Bakanlığı'nın internet sitesinde yok. Biz 4 yıldır hizmet veriyoruz, kimse gelip de bir eksiğiniz var mı diye sormadı. Buna göre, bunu yaptırmadınız diye, başhekim olarak bana ceza veriliyor. Sağlık Bakanlığımızda bir elektrik, bir gaz problemi çıksa, bunun hesabını Recep Akdağ'a mı sormak lazım, ya da sorumlu olan kişilere mi? Firmanın yaptığı kablolar yönetmeliğe uygun değilmiş. 'Siz bunu niye fark etmediniz' diyorlar. Bunu fark etmesi gereken biz miyiz, yoksa bu sorumluluğu almış olan firma mı? Benim böyle bir şey bilmem imkansız. Ben teknik sorunlardan dolayı suçlanıyorum ve ceza alıyorum. Ama halimiz meydanda. Bir tane bile mühendisimiz yok. Bir kişi de gelip, siz bu işleri uygun mu yapıyorsunuz, nasıl yapıyorsunuz demedi" dedi.
Hastanede eksik olmadığını, elinden geldiği kadarıyla her şeyi yaptığını ve bundan dolayı da vicdanen rahat olduğunu söyleyen Çelik, "Biz de bu hastanenin 2004'te bu yangın yönetmeliğine göre, doğru bir şekilde kabul edildiğini biliyoruz. Kalkıp, SSK'nın teknik ekibinin bu yönetmelikten haberdar olmaması ve bu işi atlayarak kabul etmesini düşünmek mümkün mü? 2005 yılından beri Sağlık Bakanlığı'ndayız ve bir defa dahi olsun Sağlık Bakanlığımızdan kimse buraya gelmedi. İnceleme, değerlendirme yapılmadı.
Arkadaşlarım ve ben, 2002 yılındaki yönetmeliğe göre suçlanıyoruz. Bu binayı kim eksik bir şekilde yapmışsa, o kabahatlidir. Bu eksiklikler olduğu halde bu binanın kablolarını kim yaptıysa onlar sorumludur. 4 yıl önce teslim aldığınız bir binayı incelettirmediğiniz için de yetkililer de suçludur. Bunda bizim nasıl sorumluluğumuz olur? Bizim de herkes gibi bu olaydan sonra haberimiz oldu. Bir hekim olarak beni suçluyorlar, el insaf. Bir hekim olarak görevimi ihmal etmek, yapmamak gibi bir durumum söz konusu
değil. Vicdanen rahatım. Ama hastalarımızın bir kısmı hayatını kaybetti. Orası ayrı. Ama ben bir eksiği yapmamış, yaptırmamış değilim. Burada bizim bir sıkıntımız, bir eksiğimiz yok. Elinden geldiği kadar en iyi hizmeti vermeye çalışan, Bursa'daki en iyi hastanelerden biriyiz. Dolayısıyla ben, istifa etmem için bir sebebin olmadığını düşünüyorum. Eğer üstlerimiz gerekli görür de görevden alırsa, orasını bilemem. O zaman da ben, hukuki haklarımı kullanırım. Bize bir eksiklik ifade edilmiş, biz bunu yapmamışız, böyle bir şey yok" diye kaydetti.
Her daim incelemelerin yapılmasını ve eksikliklerin giderilmesi için devlet kurumlarına destek olunması gerektiğini vurgulayan Şevket Yılmaz Devlet Hastanesi Başhekimi Osman Naci Çelik, "Mimarlar ve Mühendisler Odası'ndan gelen raporda da duman yaymayan kablolardan bahsedilmemekte. 2002 yılında çıkan yangın yönetmeliği ile ilgili Bursamızda ve Türkiyemizde tamamlanmış bir kamu binası, iyileştirme yapmışlar mı? Okullar, yurtlar gibi yerlerde kablolar değişmiş midir? Eksik kabul edilmiş bir binanın idarecisi olarak beni suçlamasını biliyorlar. Bu ülkede bu işlerin sorgulanması için illaki bir yangın mı çıkması gerekiyor? Yangın algılama sistemi uzun süredir çalışmıyor. Hastanemizdeki yangın algılama sistemi, çok sayıda birimlerin olduğu yerlerde kullanılması uygun olmayan bir sistemdir. Bu tür binalarda her birim takip edilebilmeli ve her birimin dedektörü farklı özelliklerde olmalı. Tavanın üzerindeki yangını algılayabilecek dedektör bulunmamaktadır. Yangının olduğu yerde yok. Servis bloklarında var.
Normalde olmaması mümkün değil. Projeye konulmasa, proje nasıl kabul edildi? Yanlış kablolama yapıldığı tespit edilmiştir. Bazı dedektörlerin kablo bağlantısı bile yapılmamıştır" şeklinde konuştu.



Arkadaşına Gönder   Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

  Bu kategorideki diğer haberler


O CEHENNEMDEN KURTULAN TÜRK GERİ DÖNDÜ

"YARGILANMAKTAN KORKMUYORUM"

YÜZEN GENELEV
»  KADINLAR, ERKELERDEN DAHA ÇOK İLAÇ KULLANIYOR
»  TIR ŞOFÖRÜNÜN GELİN ARABASI!
»  ASYA KARANLIĞA GÖMÜLECEK
»  GÖZ SAĞLIĞI İÇİN YÜZÜNÜZÜSK SIK YIKAYIN
»  GÖKÇEK, ZAMMI'NA MAHKEME FRENİ
»  KIĞILI'DAN TARAFTAR MARKALI TAKIM ELBİSE
»  "ERKEKLERİN KÜPE TAKMASI DOĞRU DEĞİL"
»  SSK ÇAYCISI, SİGORTASIZ ÇIKTI!
»  80 BİN VOLTLUK ÇİÇEKLER
»  O 210 MİLYON İNSANIN KABUSU OLDU
»  BAŞI AÇIK KADINLAR TÜRKİYE'NİN İMAJINI BOZUYOR
»  TARIMDA AKP CİNLİĞİ
»  FAZLA HESABIN İNTİKAMINI PİTBULL'LA ALDI
»  TİRYAKİLERE GEÇİCİ ÇÖZÜM
»  ARINÇ, YİNE AĞLADI
»  1,5 MİLYON DOLARLIK YATIN BATIŞI
»  ÜÇ TIR ÇARPIŞTI SÜRÜCÜNÜN BİRİ YANARAK ÖLDÜ!
»  SİGARA İÇEN ARKADAŞLARINI İHBAR ETTİ!
»  ANKARA'DA GECE ZAMMI KALKIYOR
»  AKP'Lİ BELEDİYEDE İHALE KAVGASI
»  YENİ BİYALOJİK SİLAH!
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Cumhurbaşkanlığı Seçimerinde Kim Kazanır?
Recep Tayyip Erdoğan
Kemal Kılıçdaroğlu
Muharrem İnce
Diğer
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.