SAĞLIK ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası geçtiğimiz cuma günü yazılı bir açıklama yaparak, Dr. Zekai Tahir Burak Kadın Hastalıkları ve Doğumevi’nde bir haftada 27 bebeğin öldüğünü bildirerek "Hastane yönetimi dışarı bilgi verilmemesi için adeta sıkıyönetim uyguluyor" iddiasında bulundu. Hürriyet’in bilgisine başvurduğu hastane Başhekimi Dr. Leyla Mollamahmutoğlu, "Yok öyle bir şey" diyerek açıklamayı yalanladı. Ancak başhekim dün bir gün önce yalanladığı olayı doğrulayınca anormal bebek ölümleri şüphe uyandırdı.
Kuvözde 2-3 çocuk
Sendikanın duyurusunda "Hastanede, bir yatakta birkaç hasta yatırılıyor. Bir kuvöze 2-3 çocuk konuluyor. Asansörle direk içine çıkılabilen bir yerde kadınlarımız doğum yapıyor. Ameliyathane dahil bütün servislerde hastane enfeksiyonu yayılıyor. Hastane yöneticileri önlem almak yerine hasta sahiplerine bu koşulları kendi rızaları ile kabul ettiklerine dair belge imzalatıyor" iddialarına yer verildi. Başhekim Dr. Mollamahmutoğlu bir gün önce yalanladığı bebek ölümleri için dün, hastanelerinde son 15 gün içinde düşük doğum ağırlıklı (prematüre) 27 bebeğin yaşamını yitirdiğini, hiçbirinin enfeksiyondan kaynaklanmadığını açıkladı.
504 bebekten 47’si öldü
Yenidoğan Klinik Şefi Prof. Dr. Uğur Dilmen ise bebeklerden alınan kültür örnekleri sonuçlarının söz konusu ölümlerde hastane enfeksiyonunun etken olmadığını gösterdiğini, geçtiğimiz temmuz ayında hastaneye 504 bebeğin kabul edildiğini, bunlardan 47’sinin çeşitli sağlık sorunları nedeniyle öldüğünü söyledi. Ölümlerde "Kesinlikle hastane ihmali veya hizmet kusuru" bulunmadığını savunan Dilmen, iddia edildiği gibi hastanedeki tadilatın Yeni Doğan Ünitesi’nde değil 7. katta sürdüğünü, tadilatın söz konusu bebek ölümlerinin olduğu klinikle bir ilgisinin olmadığını kaydetti. Adını vermeyen hastanede görevli bir doktor, başhekim ve yönetimin ölümleri gizlemek için büyük bir çaba gösterdiğini, medyaya yansıyıp gizlenemez noktaya gelmesi üzerine de savunma yolunu seçtiğini iddia etti.
Sendika ısrarlı
Sendikanın Ankara Şube Başkanı İbrahim Kara, Hürriyet’e yaptığı açıklamada şunları söyledi: "Doğumdan sonra da erken doğan prematüre bebekler kuvöze alınıyor. Normalde bir kuvözde bir bebeğin yatması gerekirken, burada bir kuvöze üç bebek yatırılıyor. Bu durumda bir bebeğin enfeksiyon kapması, enfeksiyonun bu kuvözdeki diğer çocuklara da bulaşması anlamına geliyor. Bu da riski ve kayıpları artırıyor. Hastane Başhekimi ve yönetimi ’bu kadar ölüm doğal’ diyor. Önceki yıl 170-180 bebek kaybedilirken, bu yıl sadece Temmuz ayında 49 bebek, 31 Temmuz ile 02 Ağustos arasında 27 bebek kaybedildi. Bunun neresi doğal?"
Hastanede 20 bebeğe 1 hemşire bakıyor iddiası
Hastaneden bir hemşire ise bilimsel ve tıbbi ölçülere göre bir hemşirenin 5-10 bebeğe bakması gerekirken, bu rakamın 20’nin üzerinde bebeğe çıktığını belirterek, "Bu durumda doğal olarak kalite düşüyor" dedi. Başhekimin ölümlerin 1500 gramın altında doğan çocuklarla ilgili olduğu ve bunun doğal sayılması gerektiği yönündeki savunmasının da gerçeği yansıtmadığı belirten hemşire, "1-3 üç ay önce de 1500 gramın altında doğumlar oluyordu ve bu bebekler yaşatılıyordu" dedi. Bu arada, 1 Ağustos Cuma günü, 27 gündür hastanenin yeni doğan yoğun bakım ünitesinde tedavi gören bebeğini kaybeden H.B. hastane yönetimine tepki gösterdi. H.B "Perşembe günü geldiğimde, hastanede her şey normaldi; ancak Cuma günü geldiğimde ortalık karışıktı, panik vardı. Sekreterlerden bazıları ağlıyordu. Yeni doğan odası karışıktı. Hemşire bizi orada görünce sinirlendi" diye konuştu.