Annan, Londra ve Mısır saldırılarının, bir terör tanımı ve teröre karşı bir anlaşmanın gerekliliğinin altını çizdiğini vurguladı.
Annan'ın önerdiği tanımda, terörizm, toplumu yıldırmayı ya da devletleri veya uluslararası kurumları bir harekete zorlamayı amaçlayan her türlü eylem olarak niteliyor.
Tanım, ''hiçbir sebep ya da mağduriyetin sivillerin ve savaşçı olmayan kişilerin tasarlanarak hedef alınması ve öldürülmesini haklı ya da meşru gösteremeyeceğinin'' altını çiziyor.
Annan, Birleşmiş Milletler'e üye ülkelerin liderlerinin eylülde New York'ta yapacakları zirvede, bir terörizm anlaşması üzerinde de uzlaşmalarını istiyor.
Birleşmiş Milletler bünyesinde hazırlanan bir anlaşma taslağı, 1996 yılından bu yana alt komisyonda askıda kalmış durumda.
Uzlaşmazlık, İsrail Filistin sorununda düğümleniyor.
Arap Birliği Genel Sekreteri Amr Musa, Kofi Annan'ın son tanım önerisini desteklediğini açıkladı.
Reuters haber ajansına bir açıklama yapan Musa, Annan'ın önerisinin uzlaşma için bir temel oluşturabileceğine dikkat çekerken, ''Ancak işgale karşı direniş ,se tamamen farklı bir konu'' dedi.
Annan'ın genel sekreteri Mark Malloch Brown ise, BBC'ye, devletlerin, güç kullanımı konusunda hareket alanlarının Cenevre konvansiyonuyla ciddi şekilde sınırlandırıldığını belirtti.
Brown, şimdiki tartışmanın ise bireylerin siyasi amaçla şiddet kullanımının açık tanımlarla sınırlandırılması ve bu eylemlerin doğrudan ve açık bir şekilde kınanması olduğunu söyledi.