ABD Merkez Bankası FED'in faiz kararı gelişmekte olan piyasaları yeniden zirveye oturttu. Yabancıların son dönemdeki gözde piyasalarından Türkiye'de de döviz ve faizde ciddi düşüşler yaşanıyor, Borsa ise soluksuz yükseliyor.
Alıcılı bir seyir izleyen Borsa, 8 ay sonra 43 bin puanın üzerine çıktı. İMKB Ulusal-100 Endeksi 810 puanlık yükselişle haftayı 43 bin 113 puandan tamamladı. Hisse senetleri yüzde 1,9 oranında değer kazandı.
Dövizdeki keskin düşüşle birlikte serbest piyasada dolar 1,39, Euro da 1,82 YTL seviyelerine kadar indi. Piyasanın kapanışına doğru bir miktar yükseliş yaşandı. Merkez Bankası dolar kapanış kurunu alış 1,3971 YTL, satış 1,4038 YTL olarak açıkladı. Euro'nun alış kuru 1,8195 YTL, satış 1,8283 YTL oldu.
Bono faizleri yüzde 20'nin altında tutundu. En çok işlem gören 26 Kasım 2008 vadeli tahvilin bileşik faizi, dünkü kapanışa göre 0,14 puan azalarak yüzde 19,45'e geriledi. Bu tahvilin basit faizi de yüzde 20,98'den kapandı. Bu tahvilin dünkü kapanışında basit faizi yüzde 21,14, bileşik faizi yüzde 19,59 olarak gerçekleşmişti.
YABANCI FONLAR ÇOK GÜÇLÜ
Fortis Baş Ekonomisti Haluk Börümcekçi, doların 1.40 YTL'nin altına gelip Mayıs 2006 seviyelerini test ettiğini kaydederek Türkiye'de yaşanan süreçte iyileşme olduğunun altını çizdi. Yerli yatırımcıların döviz bozdurmamalarına karşın kurların aşağı doğru hareket ettiğini söyleyen Börümcekçi, "Bu gelişme yabancı fon akımlarının çok güçlü olmasından kaynaklanıyor. Doların 1,40 YTL'nin altına inerek burada tutunmasının kalıcı olacağını düşünmüyorum." dediYerli yatırımcının döviz bozdurma konusunda geç kaldığını belirten Börümcekçi, yatırımcılara şu tavsiyelerde bulundu: "Faizden uzak kalıp dövize dönmek zaten bir hataydı. Benim önerim bu aşamada döviz pozisyonlarının korunmasıdır."
Bu olumlu seyire karşın uzmanlar, yatırımcıları uyarıyor. A Yatırım Genel Müdürü Yardımcısı Murat Salar, döviz kurlarınını geldiği noktanın, makro ekonomik verilerle değerlendirildiğinde rasyonel gözükmediğini kaydetti. Salar, orta vadeli düşünenlerin bu seviyelerden portföylerine bir miktar döviz alabileceklerini ifade etti.
Son dönemde artan risk iştahı ile birlikte Türkiye ve benzeri gelişmekte olan ülkelerin finans piyasalarına yönelimin hız kazandığını anlatan Salar, şunları söyledi: “Ocak ayı başından bu yana para ve sermaye piyasalarına 5 milyar doların üzerinde bir yabancı girişi gerçekleştiği söylenebilir. Bunun doğal bir sonucu olarak, kurlarda uzun zaman sonra 1,4000 seviyelerine bir gerileme söz konusu oldu. Global sermaye sadece Türkiye'ye değil, örneğin Brezilya'ya da yöneldi. Böylece Brezilya Reali de Mayıs ayındaki dalgalanmanın öncesindeki seviyelere döndü. Risk iştahının artmış olmasıyla beraber orta vadede kurların bulunduğu seviyenin kalıcı olmayacağı kanaatindeyiz.”