Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle oldu:
"VAKİT TAMAMDIR SÖZ KONUSU VATANDIR"
Her şeyden önce siyasi mali ve ekonomik bağımsızlık diyorsak vakit tamamdır söz konusu vatandır. Sen-ben yok, biz varız diyorsak vakit tamamdır, söz konusu vatandır. O'cu şu'cu bu'cu yok hep birlikte kardeşiz diyorsak o halde vakit tamamdır, söz konusu vatandır. Tüm sorunları birlikte aşacağız. Türk devlet aklı her daim faaldir. Devlet aklının taşıyıcı bedeni büyük Türk milletidir.
SİYASET ŞEKLİMİZ DEĞİŞMEMİŞTİR
"Devletin adı ve unvanı değişse de Türk milletinin asırlarca takip ettiği siyaset usulü değişmemiştir. Bu aklın derini altı veya üstü önü veya arkası diye bir şey hiç olmamıştır. Var diyenler iddialarını ispat edecek muhtevaya sahip değillerdir. Bu aklın taşıyıcı bedeni büyük Türk milletidir. Tarihimizin muhtelif dönemlerinde yaşandığı üzere geçici geri adımların yenilgi gibi adledilen acıklı çekilişlerin ileriye doğru dev adımlara kundak olduğunu çok iyi biliyoruz. Hezimet gerilemek değil vazgeçmek demektir. Hüsran kaybetmek değil inanç ve irade mahrumiyeti çekmektir Mustafa Kemal Paşa’yı İstanbul’dan Samsun’a taşıyan, kurtuluş mücadelesini başlatan seçkin bir zevatın doğaçlama tercihi değil, Türk devlet aklının zamanlar üstü operasyonel yeteneğidir.
22 Ekim'den bu yana paylaştığımız düşüncelere kara çalanlar, kulp takanlar haricinde sağduyulu her insanımız teyit ve tasvip etmiştir. Yüzümüzü güneşe dönersek, bütün gölgelerin arkamızda kaldığını görürüz. Ne kadar geriye bakarsak, o kadar uzağı avuçlarımızın içine alabiliriz.
"AĞZIMIZDAN ÇIKAN HER SÖZÜN BİR DAYANAĞI VARDIR"
Türk devleti yeni yetme ve derme çatma bir devlet değildir. Belaları def edecek dirayet, kudret nesilden nesile vesaret yoluyla değil, Türk aklının yoluyla gelmiştir. Ne kadar geriye bakarsak o kadar uzağı avuçlarımızın içine alabiliriz. Cumhur İttifakı'nın başarısına adanmış yüreğimizle omuz veriyor olmaktan iftihar ediyoruz. İç ve dış gelişmeler karşısındaki kuşkularımız asla kuruntu değildir. Ağzımızdan çıkan her sözün bir dayanağı vardır. Sisin ardındaki hain senaryoları görmek ve önünü kesmek ecdat yadigarı aklın gereğidir. Türkiye'ye musallat olabilecek hiçbir siyasi hareketlenmeyi meşru göremeyiz. Sınırlarımızın dibinde orayı burayı bombalayanların ne aradıklarını sormak pılınızı pırtınızı toplayıp gidin demek hakkımızdır.
"ESAD UZATTIĞIMIZ ELİ TUTMADI"
Bölgemizde yerinden oynayan taşlar hala yerine oturmamıştır. Suriye'de 14 yılı bulan işgal sarmalında cephe üstüne cephe açılmaktadır. Kaotik ortam giderek sertleşmektedir. Başkent Ankara vizyonuna bağlı kalarak ülkemizi ve milletimizi önceliğine alan tavır takınmalıyız. Türk devletinin yaptığı da budur. Suriye Arap Cumhuriyeti'nin siyasi ve toprak bütünlüğüne saygı esastır. Suriye Arap Cumhuriyeti solumun cihazına bağlı tartışmalı devlet konumundadır. Esad Türkiye'nin uzatan elini tutmamıştır. Bize göre vakit geçmiş değil. Esad'ın Türkiye ile normalleşme iradesi göstermesi kendi çıkarınadır. Türkiye'nin kimsenin toprağında gözü yoktur.
"KÜRTLER BİZİM CANIMIZDIR"
"Suriye'nin istikrar ve huzura kavuşması elbette samimi dilek ve temennimizdi" diyen Bahçeli, şöyle devam etti:
"Bu gerçekleşmeden coğrafi mıntıkaları terk etmek felakettir. YPG yok edilene kadar sahayı boşaltamayız. ABD ve Rusya, 'Teröristleri bölgeden çekeceğiz' dediler, verdikleri sözleri tutmadılar. Bölücü terör örgütüne hayat haramdır. Gelişmelerin Kürt kökenli kardeşlerimizle hiçbir ilgisi yoktur. Kürtler bizim canımız; PKK, PYD, YPG can düşmanımızdır.
Terör ya bitecek ya Türkiye bahara uyanacaktır. Ya da teröristler tek tek canlı hedef olmaktan kurtulamayacaktır. DEM partinin henüz nerede duracağını kestirememesi yanlıştır.
DEM ya Türkiye partisi olacak ya da derdest. Gelişmelerin Kürt kardeşlerimizle alakası yoktur. Tel Rıfat'tan çıkarılanların katil olduğunu Kürt kardeşlerimizde görecektir. Suriye toprakları Suriyelilerindir. Tel Rıfat temizlendi sırada Münbiç var."