Bahçeli’nin sosyal medyadan paylaşımları şöyle;
“Türkiye'miz tarihi bir sürecin tam ortasında, makûs talihini kökten değiştirecek, sürekli ihsas ve işaret edilen malum tehditleri temelinden bertaraf edecek bir dönemin içindedir. Ya bu devran dev bir doğruluşla geleceğe uzanacak ya da heba olarak ufalanıp gidecektir.
Türk milleti meşru ve muazzam iradesiyle yönetim sistemini değiştirmiştir. Bu müessir değişiklik ülkemizin övüncü olmuş, önünü açmış, prangalarını sökmüş, muhtemel risk ve tehlikeleri en aza indirmiştir. Çok şükür Türkiye diriliş, toparlanış ve yükseliş kulvarına girmiştir.
7 Ağustos Yenikapı Ruhu, 16 Nisan Halkoylaması şuuru, 24 Haziran Seçimiyle birlikte tarihin sesine, coğrafyanın seslenişine, aziz milletimizin istiklal ve istikbal özlemlerine kulak verilmiş, elbette gereği neyse demokratik ilkeler çerçevesinde yapılmıştır.
Türkiye 9 Temmuz 2018'de resmen Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçiş sağlamıştır. Bu kapsamda yeni hükümet sistemi tam 236 gündür faaldir, hakimdir ve hadimdir. Bu yeni sistemin istikrar ve güvenli bir şekilde devamı ise hem beka meselesi hem de milli bir gayedir.
27'nci Dönem TBMM'nin süresi 2023 yılında dolacaktır. 31 Mart 2019'da yapılacak Mahalli İdareler Seçimlerinden sonraki beş yıllık süre de 2024 yılında tamamlanacaktır. Anlaşılacağı üzere, bütün yollar Cumhuriyet'in yüzüncü yılına çıkmaktadır.
Hedef bellidir, niyet halistir, akıbet inşallah hayır olacaktır.
Türkiye'yi 2023'e taşıyacak muazzez irade ve itibarın adı Cumhur İttifakı'dır. Kaynağını milli duruştan, kararını milli iradeden, kavlini Cumhuriyet'in birikimlerinden alan bu ittifakın 31 Mart 2019'da, 24 Haziran Seçiminde aldığı desteğin gerisine düşmemesi yegâne amaçtır.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin tartışmaya açılmaması, milli bekamız üzerindeki zalim hesapların gerçekleşmemesi için 31 Mart eşiğinin sağ salim, güvenli, demokratik ve kalıcı bir şekilde aşılması şarttır, akut bir ihtiyaçtır.
Bir ateş çemberinin içinde olduğumuz bilinmektedir. Güney sınırlarımız boyunca oynanan şiddetli ve sinsi oyunların vahim boyutlara ulaştığı da her vicdan sahibi insanımız tarafından itiraf ve ifade edilecektir. Hakimiyet ve bölüşüm kavgaları artık şirazesinden çıkmıştır.
Hedef ülke Türkiye'dir. Zulüm ibresi, ihanet okları Türkiye'ye çevrilmiştir. Bunu görmek, bunu kabullenmek lazımdır. Bu nedenle milli bekamızın muhafaza ve müdafaası her siyasi mülahazanın müttefiken üstündedir.
Milli bekamızı karartmaya, gerçekleri çarpıtmaya, saman altından su yürütmeye çalışan zillet kafilesi bütün kirli ve karanlık emelleriyle meydandadır. Yeni hükümet sistemini hırpalamak ve hüsrana uğratmak için nöbete girenler alenen Türkiye'nin sırtındaki kamburlardır.
Şayet zillet 31 Mart'ta hedefine ulaşırsa en kesif saldırıyı yeni hükümet sistemine yapacak, bu kapsamda milli güvenlik tehditlerinin yanında ateş topuna dönüşecek bir sistem anlaşmazlığı ve tartışması ülkemizi boğacaktır.
31 Mart sonrasına dönük muhtemel senaryolar tedavüldedir. Eski ve erdemsiz bir blokun yeni parti çalışmaları hakkında gün aşırı spekülasyonlar yapılmakta, vadeler biçilmekte, bir dip akıntı oluşturulmaya çalışılmaktadır.
Bilinmelidir ki, Türkiye'nin yeni bir partiye değil, yeni hükümet sisteminin kökleşmesine ihtiyacı vardır.
İşi gücü tezvirat ve polemik olan bazı mahfiller durmaksızın bir soruyu canlı tutuyorlar! Cevabı aranan soru ise şudur: Cumhur İttifakı beklediği başarıya ulaşamazsa MHP Lideri ne yapar, ne söyler? Hatta yerli ve yabancı yatırımcılar bile ne diyeceğimi merak ediyorlarmış.
Bir defa 31 Mart 2019'da zafer Cumhur İttifakı'nın olacaktır. Bu görüşüm bir kanaatten öte bir inancın, somut emare ve iddiaların mahsulüdür. Hiç kimse samanlıkta iğne aramasın, çalı dibi yoklamasın, boşa sallayıp dolu tutacağını sanmasın.
Açık açık şimdiden diyorum ki, 31 Mart 2019'da sonuç ne olursa olsun harcı Yenikapı'da karılan, hedefleri 16 Nisan Halkoylamasıyla kategorik bir hal alan, milletimizin ruh kökünden doğan Cumhur İttifakı mutlaka yaşayacak, yeni hükümet sistemine sonuna kadar sahip çıkacaktır.
Cumhur İttifakı ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi 2023 hedeflerini yüksek bir inanmışlık ve adanmışlıkla kucaklayacak, ardında da Türkiye'yi gelecek nesillerin emanetine güvenle teslim edecektir.
31 Mart'ta beklenen olmasa da hedeften sapma yoktur, vazgeçmek yoktur, dönmek yoktur, milli yeminleri çiğnemek asla olmayacaktır.
Cumhur İttifakı var olacak, Türkiye demokrasiyle, hukukuyla, milli birliğiyle ve bin yıllık kardeşliğiyle gıpta edilecek bir huzur, bereket ve güvenlik ortamına gururla ve kararlıca tutunacaktır.
Biz siyaseti mertçe yaparız, yüreklice yaparız, adam gibi yaparız. Düşsek bile yerden bir tutam toprakla kalkmasını biliriz. Zaman olur da hedeflerimizin gerisine düşersek, unutulmasın ki, yenilgi yenilgi büyümesini de biliriz.
Cumhur İttifakı gölgelenmez, gevşemez, gövdeyle kök ayrılamaz. Diyorum ki, Beka İçin Milli Karar Cumhur İçin İstikrar. Gelecek aydınlıktır, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ve Cumhur İttifakı milli geleceğin teminatı ve parlak bir tescilidir.”