Politika faizinin yüzde 17'ye yükselmesinin ardından kasım ayında yüzde 13-14 seviyelerinde olan mevduat faizleri de hareketlendi. Birkaç banka ile sınırlı olmakla birlikte faizler aralıkta yüzde 18'e kadar çıkmıştı ancak, MB'nin hamlesinden sonra büyük ölçekli bankalar da rekabete katıldı. Böylece, 32 gün vadeli TL mevduata verilen %17-% 18 faiz seviyesi genele yayıldı. Bazı bankaların yüzde 19'lu oranları verdiği de konuşuluyor. MB'nin zorunlu karşılıklar için kredi büyümesi şartını da kaldırması mevduat faizlerinin tırmanmasında etkili oluyor.
Tezgâh altı oranlar devrede
Sözcü’den Mehtap Özcan Ertürk imzalı habere göre, faizlerin yükseldiğini gören vatandaş, bankasından yüksek faiz talep etmeye başlayınca ‘artı puan' denilen tezgâh altı oranlar da devreye girince mevduat yarışı kızıştı. Geçen haftaya kadar yüzde 13-14 bandında faiz veren bankalar müşteri kaybetmemek için faizi yüzde 18'ye kadar çıkarabiliyor.
Merkez Bankası, TL mevduatlara olan ilginin canlanmasıyla dolarizasyonun önüne geçilebileceğini öngörüyor. Ancak henüz vatandaşların tercihi MB'nin öngörülerini doğrulamıyor. Nitekim, yurtiçi yerleşikler 18 Aralık ile biten haftada 2.6 milyar dolar değerinde döviz daha satın aldı ve döviz tevdiat hesapları 234.1 milyar dolara çıktı.
'TL'ye dönüşe ikna olmaları için sadece TL mevduat faizi yeterli değil'
Turkish Bank Yönetim Kurulu Danışmanı Tuğrul Belli de dövizden TL'ye geçişin zaman alacağını ancak en azından dolarizasyonu durdurmanın önemli olduğunun altını çizerken, TL mevduat faizlerinin artışıyla birlikte önümüzdeki günlerde döviz alımının devam edip etmeyeceğinin önemli olduğunu söyledi. Dolarize olan tasarruf sahiplerinin riske çok duyarlı bir kesim olduğunu belirten Belli, “TL'ye dönüşe ikna olmaları için sadece TL mevduat faizi yeterli değil, başka kriterler de var. Enflasyonda kalıcı düşüşü bekleyeceklerdir. MB de en az 3-4 ay enflasyonda düşüş öngörmüyor. Dolayısıyla ters para ikamesi bugünden yarına hemen olacak bir şey değil” dedi.