Türk medyasının eski hastalığı "hanut gazetecilik" kosunu son dönem sürekli gündemde tutan Hürriyet gazetesi Ombudsmanı Faruk Bildirici, Faruk Bildirici, artık isim isim deşifre aşamasına geçti.
Faruk Bildirici, "bedava gezi"ye gidip onun karşılığında Hürriyet'in sayfalarında çarşaf çarşaf o şirketin tanıtımını yapan son ismi deşifre etti.
Bir kruvaziyer şirketinin "davet" yöntemiyle 6'ıncı kez Hürriyet'in sayfalarında kendisine geniş geniş bedava tanıtım yaptırdığını yazdı.
Daha önceki 5 ayrı geziye kimlerin gittiğini yazmayan Faruk Bildirici, ayrı şirketin 6'ıncı gezisine gidip, 19 Mart’ta da Seyahat ekinin manşetinde ve içerdeki iki sayfasında o geminin tanıtımını yapan Hürriyet yazarı Hakan Gence’yi deşifre etti.
İşte Faruk Bildirici'nin o yazısı:
AYNI ŞİRKETİN ALTINCI DAVETİ
DAVET gazeteciliği”ni eleştirdiğim ve 2 Ocak’ta yayınlanan “Reklamın etkili ve ucuz yolu” başlıklı yazımda uluslararası bir kruvaziyer şirketinin “davet” yöntemini ne denli etkili kullandığını aktarmıştım:
“Bu şirketin turlarının tanıtımı için son 1.5 yıl içinde Hürriyet’ten farklı servislerden üç yazar ve bir muhabir, Atina, Miami ve Uzakdoğu gezilerine götürülmüş; her biri yarım sayfa olmak üzere tam beş haber yayınlanmış bu şirketle ilgili. Hepsi de o şirketin gemi turlarının tanıtımı niteliğinde.”
Bu şirketin turlarıyla ilgili yeni bir tanıtım yazısı, 19 Mart’ta da Seyahat ekinde karşıma çıktı. Kruvaziyer şirketi, bu kez de Hakan Gence’yi gemiyle Hint Okyanusu turuna davet etmişti. Gence’nin geziyle ilgili tanıtım yazısı da Seyahat ekinin kapağında ve ortadaki iki sayfa halinde yayınlanmıştı.
Tekrarlamak zorunda kaldığım için üzgünüm ama Doğan Yayın İlkeleri’nin 6. maddesinde belirtilen “gezinin davet olduğunun mutlaka belirtilmesi” ilkesi yine uygulanmamıştı. Bu şirketle ilgili altıncı yazı bu. Üstelik reklamdan daha etkili bu yöntem diğer kruvaziyer şirketlerine karşı haksız rekabet yaratıyor.
Gazeteciliğin halkla ilişkilere dönüşmesi de cabası.