Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ gündemi değerlendiriyor.
Bozdağ'ın açıklamaları şöyle:
(Erken seçim)" Öncelikle 24 Haziran 2018 ülkemize hayırlı olsun. Sıradan bir seçim değil. 16 Nisan'da parlamanter sistemden Cumhurbaşkanlığı'na geçiş kararı verildi. Milletimiz bir Mercedes aldı ama orada duruyor. Sistem değişti ama sen 2 sene daha dur kenarda deniliyor. Eski sistemin sorunları ve hastalıkları var. Milletin iradesi doğrultusunda yeni sistemin hayata geçirileceği tarih 24 Haziran 2018'dir. En uzun süre parlamanter sistem uygulandı. Türkiye adeta makas değiştirmektedir. Milletimiz 24 Haziran'da kapıyı açacaktır. Mevcut sistemin hastalıkları ile Türkiye'nin yürümemesi sebebiyle bu karar alındı. İçeride ve dışarıdaki sorunların çözümü iöçin atılacak cesur adımlar gerekmektedir. Türkiye'nin yoluna güçlü bir adımla devam etmesi lazım. Seçimin erkene alınması Türkiye'nin üzerinde hesap yapan herkesin hesabını bozan bir hamle olmuştur. Senaryoyu artık bu millet yazacaktır, başkaları değil. AK Parti milletin partisidir. Türkiye'nin yanında yaşanan güç kavgaları ve başka konular Türkiye olarak gündeminde seçim olmayan, 5 yıllık yetkiyi almış olmamız lazım. Erken seçim olacak mı, olmayacak mı zikzakları Türkiye'ye zarar vermiştir. Sayın Cumhurbaşkanımızın 2 yılı var. Erken seçim kararıyla 2 yıllık yönetme hakkında vazgeçmiştir. Tüm bunları milletimiz adına yapıyoruz.
Neden 24 Haziran denilirse, seçim uygun bir tarih. Ağustos, yazın ortası, hac vakti. Tatil ve hac nedeniyle ikamet yerleri dışında olabilir. Seçime katılım düşebilir. Üst düzey katılım herkesin görevidir. Herkesin iradesini sandığa yansıtması için 24 Haziran'a alındı. Daha fazla seçimi tartışmakla vakit kaybedilmesin istedik. Haziran herkesin katılabileceği bir tarih. Ramazan ayı var, üniversite sınavları var,okul yeni kapanmış oluyor. Bu tarih seçim için uygun bir tarihtir. Vatandaşımızın sandığa gidebileceği bir rahatlık için olacağı bir tarih. Kasım'da da yapılabilirdi. Türkiye'nin siyasete dair aksatılamaların önüne geçilmesi için bu tarih öne alındı. Yeni sistem fiilen hayata geçsin. Millet sistemin faydası artık yaşansın. Türkiye yeni sistemle; ekonomi, terör ve dış politikada bugünkünden daha hızlı hareket etme kabilietine kavuşacak. Sistemi değiştirdik ama, sen kenarda dur, biz yolumuza devam edelim diyorduk. Artık hayata geçirmenin geciktirmenin kimseye faydası yok."
(Seçim kararının ekonomiye yansıması) "Piyasalara olumlu yansıyacaktır. Dünkü tepki de bunu göstermiştir. Tuzaklar, planlar bunları yapanların ellerinde patlamıştır. Alınan bu karar geleceğinde söz sahibi olanın bu milletin evlatları olduğunu göstermiştir. Ekonomi kaosları sevmez. Türkiye'nin ekonomide 16 senede güçlenmesinin nedeni istikrar, güvendir. Cumhurbaşkanlığı sistemiyle iyi yönetim, güçlü iktidar sistemin zorunlu hale gelmesi olacak. Seçim olacak 24 Hazian'da, ardından Mart seçimleri olacak. İktidara gelenin önünde 5 yıl perspektifi olacak. 24 Haziran sabahı 5 yıllı yol belirlenmiş olacak.Koalisyon yok. Yatırım yapmak isteyenin önünde 5 yıllık bir perspektif olacak. Seçim olunca herkes elini cebine atmıyor, ne olacak bir bakalım diyor. Bu sistemle elini cebine atmama dönemi daha kısa olacaktır. Ekonomideki iyileşme 24 Haziran'ı da beklemeyecektir. Ekonomi çevreleri 2 Haziran'da kimin iktidara geleceğini şimdiden görüyordur diye düşünüyorum. Ekonomi çevrelerinin seçim sonucunu şimdiden gördüklerini ve piyasaları satın aldıklarını görüyorum."
(Kılıçdaroğlu aday olur mu?, Muhalefet ittifak yapar mı?) - Bahçeli'nin açıklamasını grup konuşmasında duydum. Önceden konuşma olmadı. Muhalif çevreler bunu dile getiriyorlar. CHP sözcüsü hodri meydan diyor, bizim seçim yok açıklamalarımızı koyuyorlar. Siyasette seçim konuşulunca, yapalım seçimi denir. Seçim istiyorsanız samimi olarak ortaya çıkın, adayınızı gösterin, ne yapıyorsanız onu yapın. Muhalefet Ağustos'ta yağmura yakalanmış gibi. Seçimi nasıl tartışır, farklı pencereler açabiliriz gibi.
Bizim adayımız çok net, MHP'nin adayı, milletin adayı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'dır. Sayın Bahçeli'de söyledi. Cumhur İttifakı'nın adayı kim diye sorun herkes Erdoğan diyecektir. Burada karar vermesi gereken muhalefettir. Muhalefetin kafası oturmuşdeğil, çok karışık. Kılıçdaroğlu sürekli ERdoğan'a hodri meydan diyor. TV'ye çıkalım diyor. Sandık kurulacak. Siyasetin er meydanı kuruldu. Siyasetin er meydanı sandıktır. Başpehlivanların çıkması lazım. Ben başpehlivanım demesi lazım. Kılıçdaroğlu ben er oğlu erim diyorsa, kıspetini giyip er meydanına çıkması lazım. Şimdi asıl kaçarız onun hesabını yapıyor. Aday olmazsa, biz CHP olarak iktidara, Türkiye'yi yönetmeye talip değiliz demiş olurlar. Kılıçdaroğlu, Türkiye'yi yönetmeye eğil değildir. Erdoğan ile yarışacak çapta bir adayımız yok demektir bu. Bunu söyleyin ozaman, neden çekiniyorsunuz? Kılıçdaroğlu'nun aday olmamasının tek açıklaması er meydanında Erdoğan'a tuş olacam, çıkmayım diyor. Ben tuş olursam ne olur, başpehlivanlık gider. Zaten sırtı hiç yerden kalkmadı.
Cumhurbaşkanı adayı olursa Milletvekili olamayacak, CHP Genel Başkanlığı'nı kabetmek de onu bekliyor. O da diyor ki, Genel Başkanlık görevini muhafaza edeym. Derdim Türkiye diyorsa, çıkacak aday olacak. Vatandaştan ne diye oy isteyecek CHP. Ben adayım diyebilecek mi, diyemeyecek. Vatandaş iktidara aday olmayana neden oy versin? Hakkını yememek lazım, CHP kongrelerinde herkesi yenme şampiyonluğu var. Milletin sandığı, siyasetin er meydanında bir başarısı yok. Er meydanı ayrı, CHP'nin meydanı ayrı. Meydana çıkacak mı, göreceğiz. Bu sistem ittifakı zorunlu kılıyor. Oyları 25-26 bandında. CHP'nin oyu yetmiyor. İttifak yapması lazım, seçmen tabanıyla ittifak yapması lazım. CHP ittifak yapabilir, mani yok. CHP ittifak yapmaktan da korkuyor. Adres belli, HDP var, CHP var. Samimi CHP tabanına bunu anlatamaz. Onlar HDP ittifakına oy vermeyeceklerdir.
Onlar milleti aldatma formülü geliştirelim diyorlar. İkinci turda bizim adayımıza oy verirler planı yapıyorlar. Bu şark kurnazlığıdır. Seçim 2. tura kalmaz, piyasadan belli. Anketler çok net ortadadır. Bizi sevmeyen anketlerde de görünüyor. Danışıklı dövüş yapanlara millet izin vermeyecektir. Bu sistemin ilk uygulayıcı lideri olarak Erdoğan seçilecektir. MHP ve AK Parti millete hile yapmayan partilerdir. İttifak yapılacaksa açık yapılmalı, şark kurnazlığı olmamalıdır. Ahlaklı olmalıdır. Biz biliyoruz ki, HDP ile cHP'nin oyları aynı adayda birleşecektir. İster ittifak yapsınlar, ister yapmasınlar."
(YSK'nın hazırlıkları yetiştirmesi ve partilerin hazırlığı) "Siyasette seçim bayramdır. İster hazır ol, ister olma o bayramdır. Siyasetçi seçimden kaçmaz. Her daim hazır olunması siyasetin doğasında vardır. Biz İzmir, İstanbul hariç kongrelerimizi yaptık. Şuana kadar 49 il kongresine Cumhurbaşkanımız katıldı. Biz Türkiye'yi 16 Nisan öncesi fellik fellik gezdik. 81 ilde seçim çalışmaları yapmış, hazır durumdayız. MP'de aynı şekilde hazır. CHP'de hazır, büyük kongresini yaptı. CHP bütün illere gitmezse, teşkilatları gezmezse bizim onların yerine çalışmamız olmaz ki. Cumhurbaşkanı bunca meşgale arasında günde 3 ilçede kongreye katılıyor. CHP'de tembellik var, süreyi boşa harcıyorlar. YSK'da sorun yaşanmaz. YSK bir güven müessesi olarak yıldız gibi parlıyor. Bizim en doğru işlerimizin başında seçim gelmektedir. Bütün dünya YSK'nın tarafsızlığına şahittir. Meclis'ten seçim kararı çıktığında, takvim ilan edilecektir. Sıkışmaya mahal yoktur. 56 günde yapılmış seçimler vardır. Bu süre yetecektir, iki ayağın bir pabuca gireceği bir durum yoktur. Ramazandan dolayı, teravi namazları, sahur vs değerlendirilebilir süreler. Esnaf ziyaretleri falan gecede yapılabilir. Türkiye'de ramazan bayram yeri gibidir. Güneşte gezeceğine akşam da gezebilirsin."
OHAL ile seçime gidilmesi - "OHAL ile Türkiye seçme gitti. Ben bu tartışmaları hatırlamıyorum. 16 Nisan referandumunu OHAL'de yaptık eleştirdiler. Seçim güvenliği açısından hiçbir sorun yaşanmadı. OHAL seçim çalışmalarına en ufak zarar vermeyecektir. OHAL terör örgütlerine karşı ilan edilmiştir. OHAL terör örgütü ve teröristler dışında kimseyi olumsuz etkilemedi. OHAL olmadan nasıl toplantı yapıldıysa yine yapıldı. Terör örgütü ve teröristler dışında kimsenin hayatında değişiklik yoktur, olmayacaktır. Herkes temel hak ve özgürlüklerini yaşayacaktır. Seçim yenilgisine bahane olarak görüyorum. Seçimi kaybedeceğiz, OHAL'i bahane edelim. Sizin hangi mitinginiz, seçim çalışmanızı OHAL engelliyor? Seçim çalışmalarında hiçbir sorun olmayacaktır. OHAL altında seçime yasal ve anayasal bir engel yoktur." KAYNAK:HABERTÜRK