Günlerdir Utah hakkında yaptığımız haberlerin ardından bugün cemaatin buradaki varlığından bahsetmek istiyoruz.
Önce bilmeyenler için Utah’tan biraz söz edelim.
ABD’nin batı bölgesinde yer alan Utah eyaleti, kayalıklar, çöller, akarsular, ormanlar gibi hemen hemen bütün doğal yer şekillerinin göründüğü zengin bir coğrafyaya sahip.
Nüfusu 2,2 milyonun üzerinde.
Diğer eyaletler ile karşılaştırıldığında sakin bir yapıda olan Utah’ta ilk dikkatinizi çeken olgu Mormon etkisi oldu. 19. yüzyılda Hıristiyan kilisesinden kopan Mormonlar İncil’i kabul etmekle beraber kendi kitapları da olan bir tarikat.
Eyaletin çoğunluğunu oluşturan Mormonlar, eyalette muhafazakar dünyayı önemli oranda belirliyorlar.
Mormonlar sayesinde eyalette yaşanan bazı tartışma başlıkları da size tanıdık gelecek. Bunlardan biri alkol meselesi.
İçki kullanımı eyalette yasal kısıtlamalar ile sağlanıyor. Üye olmadan barlara girilemediği gibi eyalet sınırları içinde satılan içkilerin alkol oranları çok düşük. Çünkü Mormonlar içki kullanmıyor ve kullanılmasını kısıtlıyor.
Mormonların bir diğer özelliği çok çocuk yapmaları. Bu nedenle Utah’taki aileler çok çocuklu. Yani, Mormon kilisesi Tayyip Erdoğan gibi çok çocuk sahibi olmayı özendiriyor.
Gelelim meselenin bizi ilgilendiren yönüne…
Mormonlar yönetimindeki Utah, Cemaatin övgü ile söz ettiği bir eyalet.
Cemaat neredeyse kendine Utah eyaletini örnek almış durumda. Buradaki uygulamaların Türkiye’de de olabileceğini düşünüyorlar.
Bunu isteyenler yeni de değil. 1960’lı yıllarda ABD’ye giden Korkut Özal gibi isimler Mormonlarla ilişkiye geçip, Türkiye’ye dini bütün olarak dönmüşlerdi.
Yani Mormonlar’ın Türkiye ilişkisi hiç yeni değil. Ancak son yıllarda Cemaat sayesinde bu ilişkinin boyutunun arttığı söyleniyor.
Mormonlar Türkiye’de pek bilinmeyen bir tarikat değil.
Mormonlar Türkiye’de başka bir nedenle daha tartışılmıştı. Suikasta kurban giden öğretim üyesi- yazar Necip Hablemitoğlu, Mormonlar ile Cemaatin paralelliğinden söz edip, Cemaatin İslam anlayışının ABD politikaları ile uyumunu yazmıştı. Hablemitoğlu’nun bu çalışmaları ise DGM savcısı Nuh Mete Yüksel’in Cemaat hakkında hazırladığı iddianamede yer almıştı.
Mormonlar Cemaat ilişkisi kitap olur. Uzatmayalım. Konumuza dönelim…
Utah eyaleti genelinde 500’e yakın Türk yaşıyor. Bunlar Utah eyaletinin geneline yayılmış durumda. İçlerinde yalnızca Türkiye’den giden Türkler yok. Kerkük’ten Ahıska Türkleri’ne değişik bölgelerden Türkler var. Cemaat bunlar içinde etkin faaliyet yürütüyor.
ABD’deki Cemaatin Türk okullarına kimlerin gittiği de ayrı bir merak konusu?
Bu tür okullara dünyanın çeşitli yerlerindeki yoksullar vs gidebilir. Ama ABD’de Türkler’in dışında kimse bu okullara rağbet göstermiyor.
İşte mesele burada başlıyor. ABD’de Cemaatin Türkiye dışından gelen Türkler’i bu okullar aracılığıyla kendisine katma politikası var. Elbette bu politika ABD ile uyumla sürdürülüyor. Örneğin, Ahıska Türkler’i yaşadıkları ülkelerde kimlikleri nedeniyle baskı gördüğünü iddia ediliyor ve böylelikle ABD’den göçmen vizesi alınıyor. ABD’ye gelenler hemen ABD’deki Cemaat okullarında eğitiliyor.
İlginçtir kimlikleri nedeniyle baskı gördüğü denilen kişiler eğitimden hemen sonra geldikleri ülkelere dönüyor! Her biri Soros’un finanse ettiği sivil toplum kuruluşlarında görev alıyorlar.
Cemaatin bölgede sadece okul faaliyetleriyle yok. Türk kültürünü tanıtan faaliyetlerde bulunuyorlar. Utah’ta Cemaatin düzenlediği Türk kültürünü tanıtım günlerinde gözleme yapan türbanlı kızlar ideal Türk tipi olarak sunuluyor.
Bunun ötesinde Türk Kültürü’nü tanıtım günlerinde Ahıska Türkleri’de kullanılıyor. Türbandan fese Türk Kültürü ile en ufak bir ilgisi bulunmayan kıyafetler Türk kültürü olarak duyuruluyor.
Şimdi gelelim Utah Üniversitesi’ne…
Utah Üniversitesi’nin adı Türkiye’de sürekli Cemaat ile anılıyor. Ancak şunu belirtmek istiyoruz ki Utah Üniversitesi Cemaat’ten ibaret değil.
Hatta Cemaatin buradaki kolları üniversitenin içinde küçük bir azınlığı oluşturuluyor. Cemaatin uzantılarını bir kenara bırakırsak, Utah Üniversitesi verdiği nitelikli eğitim ile tanınıyor. Türk akademisyenlerinin hepsi Cemaatçi değil.
Üniversitede bulunan Türk öğrenci sayısı yaklaşık 25 kişi. Türk öğrenciler özellikle üç fakültede bulunuyor: İktisat Fakültesi, Mühendislik Fakültesi, Siyasal Bilimler Fakültesi. Cemaat üyesi öğrencilerin neredeyse tamamı Siyasal Bilimler Fakültesi’nde, sayıları ise 10 kişi civarında. Cemaat bu öğrencilere burs sağlıyor.
Cemaat üyesi öğrenciler cemaatin evlerinde kalıyor.
Bu öğrencilerin en tanınmışları; Fethullah Gülen hakkında yaptığı çalışmalar ile tanınan ve Zaman gazetesinde yazıları yayınlanan Hakan Yavuz ile Taraf gazetesi yazarı komiser Emrullah (Emre) Uslu.
Ayrıca Utah’ta polis öğrenci olan tek kişi Taraf Yazarı Emre Uslu değil. Polis akademisi mezunu ve polis sitesi “sucveceza.com” da yazarlık yapan emniyetçi Fatih Balcı da Utah’ta doktora yapanlardan.
Ayrıca Zaman gazetesinde yazıları kaleme alan Şaban Kardaş da Utah’taki Cemaatçi öğrencilerden.
Peki, bu öğrenciler sadece doktora mı yapıyor?
Cemaat üyesi öğrenciler düzenledikleri etkinliklerde Türkiye’yi oldukça olumsuz tanıtıyorlar.
Düzenledikleri paneller ve seminerlerde Türkiye, demokrasinin ve inanç özgürlüğünün bulunmadığı bir ülke olarak anlatılıyor. Ordunun ve Kemalistler’in demokratik açılımları engellediğini ifade ediyor, hükümetin ve Cemaatin demokrasi mücadelesi verdiğinin altını çiziyorlar.
Cemaat üyeleri üniversite dışında da düzenli toplantılar yapılıyor. Bu toplantılar Cuma akşamları gerçekleştiriliyor. Toplantıya hem üniversite öğrencileri, hem Cemaatin “abi” leri, hem de Cemaatin bölge temsilcileri katılıyor. Zaman zaman ise eyalet dışından isimler toplantıda bulunuyor.
Bu arada, TSK’dan Cemaat ile ilgili olduğu için atılan bir eski ordu mensubu da zaman zaman bu toplantılara katılıyor. ABD’de görevli bazı emniyet mensuplarının da bu toplantılara katılması şaşkınlık yaratıyor.
Utah’ta Cemaatin genel fotoğrafı bu şekilde…
Odatv.com