İşte Melih Aşık'ın yazısınından o kısım:
Geçtiğimiz pazar gecesi, CHP Genel Merkezi’nde, Parti Meclisi toplantı salonunun bulunduğu 4. kattayız... PM üyesi İzmir Milletvekili Aytun Çıray, saatler süren aday belirleme tartışmalarından bunalmış, biraz hava almak için koridora çıkmıştı ki... Yanına bir diğer PM üyesi, İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu geldi. Adaylığı biraz sonra PM’de tartışılıp oylanacak olan Konak belediye başkan aday adayı Sema Pektaş’la ilgili tehditvari bir soru sordu:
- Sema Pektaş’la ilgili PM’de konuşacak mısın?
İzmir Baro Başkanlığı döneminde Atatürk rozetini ideolojik olarak nitelemesi yüzünden eleştirilen ve “KCK’lilerin avukatı” diye anılan Avukat Sema Pektaş’ın aday olarak gösterilmesine Aytun Çıray karşıydı. Pektaş’ı desteklediğini bildiği Tanrıkulu’nun sorusunu hiç düşünmeden;
- Evet, konuşacağım, diye yanıtladı. Diyaloğun devamı şöyle gelişti.
- Konuşma.
- Konuşacağım.
- Faşistler de dahil şimdiye kadar hiçbir aday hakkında konuşmadın, Sema Pektaş hakkında da konuşma.
- Kime konuşacağımı sana mı soracağım. Sen kim oluyorsun?
- Seni ayağımın altına alırım.
- O iş o kadar kolay değil. Sıkıysa al da görelim.
Sonuç mu? Son dakikada araya giren bazı PM üyeleri ile özel koruma görevlileri sonu belki de çok tatsız bitecek bir kavgayı başlamadan engellediler. Sezgin Tanrıkulu’nun çalışma yöntemi pek normal görünmüyor!