CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, Meclis’e türbanlı girilmesinin Meclis İçtüzüğü ve Anayasa’ya aykırı olduğunu ifade ederek, “İçtüzükte yazılmayan her şey serbest değildir. Çarşafla, burkayla, mini etekle, tişörtle, şortla herkes gelir. Bu kabul edilemez” dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ’ın açıkladığı Demokratikleşme Paketi ile kamuda başörtüsü yasağının kalkmasının ardından, “Meclis’te başörtülü vekil olacak mı” tartışmaları gündeme gelmiş; gözler Hac ziyaretinden dönen AK Partili kadın vekillerin tutumunun ne olacağına çevrilmişti.

AK Parti’nin Hac’dan dönen kadın vekilleri Meclis çalışmalarına başörtülü olarak katılacağını açıkladı. Kadın vekiller, Hacca giden MHP’li Meclis Başkanvekili Meral Akşener’in Genel Kurulu yöneteceği bu hafta çalışmalara başörtülü olarak katılacak. MHP ve BDP, Meclis’te başörtüsüne karşı çıkmıyor. Ancak anamuhalefet partisi CHP aynı görüşte değil. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu basına kapalı yapılan grup toplantısında milletvekillerinin bu konudaki soruları üzerine konun MYK’da değerlendirilerek izlenecek tavrın belirleneceğini söylemişti.

KILIÇDAROĞLU İLE GÖRÜŞÜLDÜ POLİTİKA BELİRLENDİ

AK Partili kadın vekillerin kararlarını açıklaması üzerine MYK toplantısı öncesinde CHP Grup Başkanvekili Altay, CHP lideri Kılıçdaroğlu ile görüştü. Bu görüşmede izlenecek politika da ana hatlarıyla belirlendi. Buna göre CHP, “İçtüzük’ten doğan tüm haklarını” kullanacak ve ‘İçtüzük ihlali’ gerekçesiyle usul tartışması açtıracak.

Kılıçdaroğlu ile görüşmesi sonrası Radikal’e konuşan Grup Başkanvekili Engin Altay, “Genel Başkan her vesileyle bunun yanlışlığını söylüyor. Burada bir laiklik sorunu var. Devletin laik bütünlüğüne yönelik bir hamle olarak algılıyoruz” dedi. Altay, “Meclis’te üzerimize düşeni söyleyeceğiz” diyerek, şöyle devam etti:

“Usul tartışması açılır. Parlamentonun çalışma ortamı olumsuz etkilenir buradan. Kıyafet anarşisi çıkar Meclis’te. TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in ‘İçtüzükte yazılmayan her şey serbest’ mantığı var. Böyle bir şey olamaz. Bu tam bir kıyafet kargaşasına yol açar. Biz önce üzerimize düşenleri söyleriz. Bu yanlıştan dönülmesi, hatta böyle bir şeye başlanmaması konusunda iktidarı uyarıyoruz. Ben Meclis ikliminin bundan olumsuz etkilenebileceğini söyleyebilirim.

Bunu doğru bulmuyoruz. İçtüzük ve Anayasa’ya aykırı olduğunu düşünüyoruz. Parlamentonun 93 yıllık geleneğinin böyle fütursuzca çiğnenmesine göz yummamız söz konusu değil. Meclis Başkanı’na bu konuda büyük görev düşüyor. Laikleşme sürecinin tasfiyesine yönelik bir hareket. Toplumu böler. Türkiye’nin zaten yeterince sorunu var. AKP ’nin her seçim arifesinde türban siyasetini silah olarak kullanması kabak tadı verdi. Toplumun samimi bulmayacağını düşünüyorum. İçtüzükte yazılmayan her şey serbest değildir. Çarşafla, burkayla, mini etekle, tişörtle, şortla herkes gelir. Bu kabul edilemez. AKP’nin bu inattan, Başbakan’ın hırs ve öfkesinden kurtulması lazım. 11 yıldır iç tüzükte engel yoktu. Neden yapmadınız? Müslümanlığın tek şartı türban değildir.”

TÜRBAN SİYASETİ

Hacca giden TBMM Başkanvekili MHP’li Meral Akşener’in Meclis’e türbanla girmeyeceği yolundaki açıklamasını anımsatan Altay, “Meral Akşener Müslüman değil mi” diye sordu. “Tayyip Erdoğan hem laik, hem Müslüman olunur mu, olunmaz mı onu söylemeli” diyen Altay, “Bu hem laik, hem Müslüman olunmaz hamlesidir” dedi. Türkiye’nin Müslüman laik sistemin olduğu en güzel ülke olduğunu kaydeden Altay, “Türkiye’nin tadını kaçırmasınlar. Bu toplumu bölmekten başka bir işe yaramaz. Türban silahına sarılmaktan vazgeçsinler. İçtüzüğün, anayasanın açıkça ayaklar altına alınmasına göz yumacak değiliz. Üzerimize düşeni söyleyeceğiz” dedi.

DİLEK AKAGÜN YILMAZ'DAN ÇAĞRI

CHP’nin ‘ulusalcı’ isimleri arasında yer alan Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz da yaptığı yazılı açıklamada, Cumhuriyetin kadınlara sağladığı haklardan yararlanarak bugün milletvekili olabilmiş AKP’li kadın vekillerin Cumhuriyetin yıkım projesinin simgeleri olarak tarihe geçmek istemiyorlarsa bu girişimlerinden vazgeçmeleri gerektiğini savundu. Yılmaz, “Ben CHP’li bir kadın milletvekili olarak ülkemdeki laik, demokratik, çağdaş Cumhuriyeti ortadan kaldırmaya yönelik TBMM ve devlet dairelerinde dini simgelerin istismar edilmesine asla sessiz kalmayacağım ve Anayasa’nın ihlaline göz yummayacağım. Cumhuriyetin 90 yıllık kazanımlarına ve Cumhuriyete meydan okunmasına karşı bütün kadınları laik, demokratik, çağdaş Cumhuriyete sahip çıkmaya çağırıyorum” dedi.