Yerel seçimlere yönelik çalışma yapmak üzere Kocaeli'nde bulunan Cevdet Selvi, CHP Kocaeli Milletvekili Hikmet Erenkaya ile birlikte Alikahya beldesinde Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) belde şubesini ziyaret etti.
Burada bir süre ADD Kocaeli Şubesi Başkanı Bozkurt Uslu ile sohbet eden Selvi, Şener Eruygur'u tutuklu bulunduğu Kocaeli Yüksek Güvenlikli (F) Tipi Cezaevi'nde ziyaret eden Uslu'dan bilgi aldı.
''Ergenekon'' davasıyla ilgili açıklamalarda bulunan Selvi, ülkeye sahip çıkma niyetinde olan insanların, ulusu ve vatanı daha mutlu, özgür ve çağdaş yapmak isteyen kişilerin suçlular hanesine konulmak istendiğini ileri sürdü.
''Dikkat edilirse yüksek oy almanın sarhoşluğu içinde medyaya baskı yaptılar'' diyen Selvi, şöyle konuştu:
''Baskılar devam ederken bir ucu açık, ne olduğu yeni yeni ortaya çıkan bir suçlama kampanyası başlatıldı. Bunların içinde Atatürkçüler, Cumhuriyet'e gönülden bağlı olanlar, Türkiye'nin çağdaş, demokratik, özgür, laik ve hukuk devleti olması gereğine yürekten inananlar tek tek gözaltına alındı. Hatta Türkiye'nin demokratikleşme ve özgürleşmesi konusunda bir pusula olan insanlar gitti. Olaya hukuksal açıdan bakıldığında yapılanların doğru olmadığını görürüz. Hep yasalara, hukuka ve kurallara uymayan uygulamalar yapıldı. Yasalara ve kurallara, hukuka uymayan yöntemlerle soruşturmanın başlaması, bu yargılamanın sağlıklı, demokratik ve hukuki bir sonuç vermeyeceğinin göstergesi oldu. Öyle bir noktaya gelindi ki, bu ülkeyi savunmak bile suç sayılmaya başladı.
Türkiye'nin tehlikeli gidişini farkeden sivil toplum örgütlerine baskılar başladı. En dinamik güç, en net güç Atatürkçü Düşünce Derneği olduğu için belirli, tanınan kişiler, haketmedikleri halde, yasadışı, kural dışı, hukuk dışı baskıya maruz kaldı. Şimdi Devlet Denetleme Kurulu, belirli sivil toplum örgütlerini denetlemeye çıkıyor. Bu denetlenen kurumlara bakarsak son derece dikkat çekicidir. Bunların hepsi Türkiye'nin geldiği bu ayrımı, tehlike noktasını farkeden, yani iktidarın işine yaramayanlardır.''
TOPLUMDA ''ERGENEKONCU MU, DEĞİL Mİ'' BASKISI
Ergenekon davasında ''sapla samanın karıştırıldığı'' görüşünü savunan Selvi, mafyayla bağdaşması mümkün olmayan insanların, mafyayla isminin anıldığını, kişilerin ''Ergenekoncu'' diye lanse edilir olduğunu kaydetti.
Sokakta ''Ergenekoncu mu, değil mi'' diye özellikle bir psikolojik ve sosyolojik baskı yapılmaya çalışıldığını öne süren Selvi, şöyle devam etti:
''Son günlerde bu işin gayriciddi olduğunu medyada da izlemek mümkündür. Buldukları haklı, haksız, doğru yanlış tüm belgeleri 2 bin 455 sayfa, içine bir bakıyoruz Hülya Avşar, sanatçılar, bir telefon görüşmesiyle Ergenekon dosyası içine alınmış. Bir taraftan dinlerlerken, diğer taraftan da topluma baskı olması için dinleme olayını alabildiğine yaygınlaştırıyorlar. Elbette birgün bu yanlış, siyasi ikballerini korumak için yapılan baskının, onur kırıcı hareketlerin hesabını vermek mecburiyetinde kalacaklar.
Kısa süre içinde Türkiye'nin sahipsiz olmadığı herkes tarafından görülecek. Türkiye'nin tek kurtuluşunu bütünlük, birlik, beraberlik ve laik, demokratik, sosyal hukuk devleti anlayışıyla Cumhuriyet'in değer ve kurumlarıyla çağdaş bir toplumun oluşmasını zedelemeden geliştirmek suretiyle mümkün olacaktır.''
''EKONOMİK BAĞIMSIZLIĞIMIZ YOK''
ADD Kocaeli Şubesi Başkanı Bozkurt Uslu ise Türkiye'nin çok tehlikeli bir başka boyuta gittiğini ileri sürerek, şöyle konuştu:
''Ekonomik bağımsızlığımız yok. Fabrikalarımız, limanlarımız, herşeyimiz satıldı. Yeraltı kaynaklarımızı pazarladılar. Bir dönem bizi türbanla ikiye ayırmak istediler, halbuki Türkiye inançları üzerinden ikiye ayrılmayacak tek ülkeydi. Gündem böyle değiştirildi, sonrasında 'Ergenekon' çıktı, gündem yine değiştirilmek istendi. Ama öte yandan Türkiye işsizliğiyle, satılmışlığıyla ciddi bir tehlikeye gidiyor. Hükümetin, gündem değiştirerek günahlarını örttüğünü hatırlatmak istiyorum.''
Selvi ve beraberindekiler daha sonra partisinin Alikahya belde başkanlığını ziyaret ederek, partililerle sohbet ettiler.