Cengiz Özdemir/Bugün
Kadir Topbaş'ın karşısına İlhan Kesici!
Geriye sayım başladı. Gazete manşetlerini, ben böyle okuyorum. Manşetlere taşınan Hükümet-Doğan Grubu kavgasının gerçek sebebi ne olursa olsun bu hesaplaşmanın sonucu yerel seçimlerde ortaya çıkacak.
Bugünden başlayarak, 29 Mart 2009 tarihine kadar iç siyasetin iyice ısınacağı yeni bir döneme giriyoruz.
Yerel seçimlerin İzmir'de, Diyarbakır'da muhtemel adayları bir müddettir basında yazılıp çiziliyor.
AK Parti'nin ilk hedefleri arasında elbette bu kentlerin alınması var.
Uzun zamandan beri son derece yoğun ve kapsamlı bir çalışmanın sürdürüldüğünü biliyorum. Diyarbakır için Nihat Hatipoğlu ismi epeydir konuşuluyor.
Ancak, Nihat Hatipoğlu siyasete girmeme konusunda son derece kararlı. Zaten doğrudan bir teklif de şimdiye kadar yapılmadı. Bu yerel seçimlerin odak noktası, her zaman olduğu gibi yine İstanbul olacak. İstanbul, her zaman ve her dönemde yeni siyasi alternatifler üreten bir şehir.
Bu genel anlamda siyaset için olduğu kadar, parti içi siyaset için de böyle. Çok uzağa gitmeye gerek yok. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve onun İstanbul'a aday gösterdiği Kadir Topbaş, İstanbul'un Türk siyasetindeki rolünü ve önemini ortaya koymaya zaten yetecektir.
AK Parti'yi doğuran, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın İstanbul belediye başkanlığı dönemindeki başarılardır.
Kadir Topbaş'ın geçen seçimlerde ve bana göre bu seçimde de aday gösterilecek olmasının ardında, Başbakan Erdoğan ile uzun yıllara dayalı ve defalarca sınanmış mücadele birlikteliği yatmaktadır. Bugün için, İstanbul'da hiç kimse sürpriz beklemiyor.
CHP ise, "sıradışı" bir adayla, yıllardır beceremediğini denemek ve başarmak istiyor. Kadir Topbaş'ın karşısına İstanbul Milletvekili İlhan Kesici'yi çıkarmaya hazırlanıyor! Böylesi bir hazırlık aynı zamanda 15 yıl sonra yapılacak bir rövanş anlamına gelecektir.
Hatırlayın, 27 Mart 1994 yerel seçimlerinde, % 25 oyla İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Recep Tayyip Erdoğan'ın en yakın rakibi İlhan Kesici de % 22 gibi azımsanmayacak bir oy almıştı. Aynı seçimde, SHP, DYP ve DSP adaylarının aldığı oylar toplamda % 47'ydi. Elbette o günden bugüne, köprülerin altından çok sular geçti.
Bugün bambaşka bir Türkiye'deyiz. Bugün itibarıyla baktığınızda, Türkiye'nin her yöresinde, AK Parti'nin ezici bir üstünlüğü var. Böyle olmasının en önemli sebebi ise, uzun zamandır bu partiye muhalefet misyonunu siyasi bir partiden ziyade başka güç odaklarının üstleniyor olması.
Yeri geldiğinde Anayasa Mahkemesi'nin ya da Genelkurmay'ın AK Parti'yi engelleme çabaları, tam da tersine partinin gücüne güç katmasını sağladı. Bu seçimlerde, CHP yakın tarihinde belki de ilk defa gerçek anlamda "siyasi" bir hamleye hazırlanıyor.
Siyaset dışı güçlerden medet ummak yerine, CHP dışında da siyasi karşılığı olabilecek bir isimle yeni bir hamleye soyunuyor. Peki, olacak mı, derseniz... Bu sorunun doğru cevabını, bugünden verebilmek çok da kolay değil. Ama kesin olarak bilinen o ki, sadece CHP ile olmaz!