Öztrak'ın açıklamasından satır başları şöyle;
AKP temsilcileri Büyükçekmece ile ilgili yapmış oldukları müracatın reddedileceğini anlayınca müracatı geri çektiler. Büyükçekmece bu sabah polis kaynıyor.
Burada polisin siyasete alet edilmesi var. Bazı evlere polislerin 3 defa gittiği söyleniyor. Usulsüz kayıt var mı diye arıyorlar, YSK seçmen listelerini kesinleştireli çok zaman oldu. Yapılan şey çok açık. Sandık kurullarına baskı yaptılar olmadı, il seçim kurullarına baskı yaptılar o da çalışmadı, YSK'ya baskı yaptılar o da olmadı şimdi döndüler seçmene baskı yapıyorlar.
Kimsenin Türk polisini vatandaşa korku salmak amacıyla korku salma hakkı yoktur.
Seçimlerden önce seçmen listeleri askıya çıkmış, yapılan itirazlar yapılmış, gerekli düzeltmeler yapılmış, ama bu itiraz süreci bittikten sonra bu listeler kesinleşmiş. Bu listeleri YSK kesinleştiriyor.
İş bitmiş 31 Ocak tarihinde. YSK'nın kesinleşmiş kararları üzerinden itiraz yapılamaz. O polisleri oraya gönderen adalet bakanı da içişleri bakanı da istifa etmelidir.
Polisler orada, savcılar orada... Ne oluyoruz arkadaşlar? Açık söylüyorum, eğer bu listelerde hukuksuzluk varsa bu bir şey gösteriyor; AKP örgütleri çalışmamıştır. Bunun hesabının sorulacağı yer YSK değildir. İçişleri ve adalet bakanları üzerlerine düşen görevleri yapmamışlardır.
CHP örgütü ise gerekli itirazları yapmış, neden AKP örgütü gerekli itirazları yapamamış?
ALGI OPERASYONU YAPILIYOR
AKP örgütleri biz itirazları yaparken neredeydi? Dün akşam sözcüler müthiş bir algı operasyonu yaptı. 24 Haziran 2018 seçimlerinde büyükçekmecede kayıtlı seçmen sayısı 172 bin 351. 31 Mart seçimlerinde ise 174 bin 773. Seçmen sayısı 2 bin 422 artmış. Bu artan sayının 760'ı yeni seçmen olan genç seçmenler. Sonuçta burada 2 bin kişi bile yok yeni gelen. Nerede on binler?
İstanbul'da seçimlerin bittiğini gören, Ekrem İmmaoğlu'nun başkan olduğunu gören AKP yetkilileri büyük bir şok yaşamaktadır. Her yerden bir sorun çıkartmaya uğraşmaktadırlar. İşin rengi ortadadır.
AKP'li belediye başkanları seçilince milli irade, Ekrem İmamoğlu'na oylar gidince şaibe. Ben açıkça şunu ifade ediyorum; Artık milleti rahat bıraksınlar.
Biz buradayız, örgütlerimiz burada. "Oy namustur dokundurtmayız, kazandığımız seçimi de kimseye çaldırtmayız" sloganıyla yola çıktık.
Bir an önce Ekrem İmamoğlu'na mazbatası verilmelidir. İstanbul artık Büyükşehir Belediye Başkanı'na kavuşmalıdır.
BAKANLAR NEREDE?
gercekgundem.com'un derlediği konuşmaya göre Öztrak şunları söyledi; Adalet bakanının içişleri bakanının nerede olduğunu sormak lazım. Türkiye'yi kim yönetiyor? o zaman neden tespit edemediler tam hukuksuzlukları. Bu iddialar doğruysa kendi beceriksizliklerini itiraf etmiş oluyorlar.
Sandık kurullarına sandık kurulları başkanları seçim kurulları tarafından bütün taramalar yapılmak suretiyle belirleniyor. Ben de ona şaşırıyorum işte. Sandık kurullarının başında FETÖ soruşturması geçiren insanlar var ne demek? Bunu nasıl atlarsınız? Bunun bir anlamı var; siz bu sandık kurullarının başlarına yerleştiren sizin seçim kurullarınız sizin idari amirleriniz. O zaman burada başka bir şey var. Burada bir sorun çıkarsa seçimi çalabilmek için bir maymuncuk yerleştirildiğini iddia etdiyorum ben de. Organize işler var burada.
Seçimi kazanamayınca oyunbozanlık yapmak için gerekçe bunlar. Başka hiçbir şey değil. Seçimi kazanamadığında mızıkçılık yapan bir yönetimin olduğu bir ülkede demokrasiye güven olmaz. Öyle olunca milletin işi, aşı azalır.
Ya çok beceriksizsiniz bir seçimi bile sorunsuz yaptıramadınız ya da çok mızıkçısınız seçimi kazanamayınca oyunu bozmaya kalkıyorsunuz.
Erdoğan'ın dün yaptığı "kimse 14 bin oyla seçimi kazandım diyemez" açıklaması
Bir oy fazla olsa dahi seçim kazanılır, kanun açık. Bunun öyle istisnası falan yok. Görüyorsunuz kendilerinin de 2-3 oyla kazandıkları yerler var. Şu anda sayın İmamoğlu İstanbul seçmeninin yüzde 48.8'inin oyunu almış vaziyette. Erdoğan yüzde 25'ti. Sayılarla yarış başlatırsak mahcup olurlar.