CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, corona virüsünü yenen DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ı ziyaret etti. İki lider, görüşme sonrası bir basın toplantısı düzenledi.
Kılıçdaroğlu ve Babacan bir muhabirin “Cumhurbaşkanı Erdoğan ekonomik sıkıntılar yaşayanlar için ‘Müminin görevi varlıkta şımarmamak, yoklukta sabretmektir. Gerçek mümin acıyı bal eyleyendir’ dedi. Bu sözleri nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna şu yanıtları verdi:
Kemal Kılıçdaroğlu: Mümin alçakgönüllüdür. Mümin kul hakkı yemez. Mümin, bu ülkede yatağa aç giren çocuklar var ise Saray’da oturmaz. Bir insanın söylemiyle eyleminin örtüşmesi gerekiyor. Söylemi farklı yaşam tarzı farklıysa orada riya vardır, ikiyüzlülük vardır. Dolayısıyla Erdoğan’ın söylemlerinin ciddiye alınacağını düşünmüyorum.
Ali Babacan: Hükümetlerin görevi, vatandaşlarımızdan yokluk karşısında sabretmesini istemek değil, mümkün olduğunca en yüksek refah sevisini sunmaktır. Bunu yapamayıp da yokluğa karşı sabredin diye nasihatte bulunmak bir hükümetin görevi değildir diye düşünüyorum.
BABACAN’DAN DOLAR KURU DEĞERLENDİRMESİ
1 Mayıs 2009-6 Temmuz 2011 tarihleri arasında AKP hükümetinde Ekonomi Bakanı olarak görev yapan dolar kurundaki yükselişi şu sözlerle değerlendirdi:
– Merkez Bankası’nın 1 Ocak’tan itibaren yaklaşık 120 milyar dolarlık döviz müdahalesi var. Ne için? Kuru belirli seviyelerde tutmak için. Kur odaklı bir uygulama. Politika bile diyemiyorum adına. Günlük rastgele adımlardan bahsediyoruz. Paramızın değer kaybetmesi kötü yönetimin sonunda işin doğal akışında var.
– Tamamen çelişkilerle dolu tutarsız bir finans uygulamasından bahsediyoruz. Kurumlar itibarını kaybetmiş durumda. İşsizlik şu anda ülkenin bir numaralı sorunu. Orta direk yıkılıyor. Bir ülkenin resmi rakamlarına güven olmaması felaket bir tablo. Güven olmayınca yatırım olmaz.